Ekrem İmamoğlu: 'Kumpası, kaset hazırlamayı iyi bilirler'
İBB'nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arnavutköy'deki seçim turunu, ilçe meydanında düzenlediği halk buluşması ile noktaladı.
İBB'nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arnavutköy'deki seçim turunu, ilçe meydanında düzenlediği halk buluşması ile noktaladı.
Hakkında üretilen iftira içerikli montaj videoları hazırlayanlara tepki gösteren İmamoğlu, ''Montaj videolarla, beni terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Bu aklı kıtların, cahillerin aklı bu tarz işlere çalışıyor. Bu işleri çok iyi bilirler. Kumpası, hukuka müdahaleyi, birileri hakkında bu tarz video, kaset hazırlamayı iyi bilirler.
Ben bunlardan anlamam. Bırakın terör örgütleriyle bizi ilişkilendirmeyi, aklınızı başınıza alın. Bu ülkenin ekonomik, uluslararası sorunları var. Terör sorunu var. Gelin, bu sorunları hep beraber çözelim diyorum. Teröre karşı hep beraber dimdik duralım diyorum. Kesip, biçip bizi terörle ilişkilendirmeye çalışanlara, gidin aynaya bakın diyorum. Aynaya baktığında gördüğünüz kişi'' dedi.
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arnavutköy'deki seçim turunu, ilçe meydanında düzenlediği halk buluşması ile noktaladı.
Binlerce vatandaş, İmamoğlu'nu, ''Hak, hukuk, adalet'' ve ''Ekrem Başkan'' sloganları ile karşıladı. Seçim otobüsü üzerinden coşkulu kalabalığa seslenen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
''YAPTIĞIM İŞTEN UTANMAMAM GEREKİYOR''
- Arnavutköy'ün güzel insanları, sizleri kucaklıyorum. İstanbul'a bir söz vererek yola çıktım. Hep güler yüzlü olacağım dedim. Suratı asıklardan bıktık. Bağırıp çağıranlardan bıktık. Ben, TV'lere ya da insanlara hitap ederken sanki ailem dinliyormuş gibi konuşuyorum. Onların yüzüne bakarken, yaptığım işten utanmamam gerekiyor. Sizi de o sevgiyle kucaklıyor ve öyle hitap ediyorum size.
Dert ne biliyor musunuz? İstanbul'un nimetlerinden bir avuç insan faydalanıyor. Ben, kentin nimetlerini 16 milyona dağıtacağım deyince bu onların zoruna gidiyor. Sıkıntı yaratıyor. Ben, bu şehrin insanlarına, adil ve eşit davranacağım. Partizanlık yok, liyakat var.
Bu arkadaşlar insanların yüzüne bakıp hangi partili olduğunu anlıyor ya birileri, biz anlamayız öyle işleri. Biz, her vatandaşımıza aynı gözle ve sıcaklıkla bakarız. Onlar, bu şehrin nimetlerini bir avuç insana dağıtacağım diyor, ben de tam tersi bu şehrin kadınlarına, çocuklarına, gençlerine dağıtacağım diyorum.
''AKLI KITLARIN AKLI MONTAJA ÇALIŞIYOR''
- Dün akşam bir TV kanalındaydım. Sosyal medyada bir montaj video hazırlamışlar. Montaj videolarla, beni terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Bu aklı kıtların, cahillerin aklı bu tarz işlere çalışıyor. Bu işleri çok iyi bilirler. Kumpası, hukuka müdahaleyi, birileri hakkında bu tarz video, kaset hazırlamayı iyi bilirler. Ben bunlardan anlamam. Benim nettir fikrim. Benim aklım ermez. Ben, burada da TV'de de aynı konuşurum. Aklınızı başınıza alın. Dün akşam TV'de neysem, burada da oyum. Bırakın terör örgütleriyle bizi ilişkilendirmeyi, aklınızı başınıza alın.
Bu ülkenin ekonomik, uluslararası sorunları var. Terör sorunu var. Gelin, bu sorunları hep beraber çözelim diyorum. Teröre karşı hep beraber dimdik duralım diyorum. Kesip, biçip bizi terörle ilişkilendirmeye çalışanlara, gidin aynaya bakın diyorum. Aynaya baktığında gördüğünüz kişi.
''MİLLETÇE DEMOKRASİNİN YANINDA DURUYORUZ''
- Anamım ak sütü gibi helal bir 31 Mart seçimini kazandım. Helal, helal. Buna müdahale ettiler. Siyasi bir karar verdiler. Hukuka ve Türkiye'nin demokrasi sürecine darbe vurdular. Ama biz, milletçe demokrasinin yanında duruyoruz. Bu sürecin içerisinde hak, hukuk, ahlak, vicdan mücadelesi var. 23 Haziran'da, bayram yerine gider gibi gedeceğiz, milletçe hakkımızı teslim alacağız. Bu ülkede 8 milyon işsiz var.
Döviz almış başını gidiyor. Bu şehirde her 4 aileden biri açlık ve yoksulluk sınırını altında yaşıyor. Ben, bu şehrin nimetlerini garip, gurebaya vereceğim diyorum, onlar, fakirleri, fukarayı unuttular. Karnını doyurduk ama oy vermiyor diyorlar. Kimin cebinden, kimin karnını doyuruyorsun. Biz, kamunun, belediyenin, bu şehrin ve ülkenin kurumlarının millete ait olduğunu hatırlatmaya geldik. O zavallılar da ister hatırlarlar, ister hatırlamazlar ama sandıkta cevaplarını alacaklar.
''MANŞETLERİNİ BANA İFTİRALARLA DOLDURAN GAZETELER VAR''
- 18 günde yaptıklarımızı bile kopya çekiyorlar. Üretmekle bağları koptu. Vatandaşın arasına giremiyorlar. Vatandaşla bağları koptu. ''Öğrencinin kartını 85 TL'den 40 TL'ye indirdik'' diye ortaya çıktılar. 31 Mart öncesi, bunu söylediğimde, kimin parasını kime dağıtıyorsun, hesap kitap yapmayı bilmiyorsun dediler. Ama biz verdikten sonra, bakıyorsun hepsine sahiplenmeye çalışıyorlar.
Çünkü, bu insanlar üretmekten uzaklar ve insanlarla aralarına mesafe koymuşlar. Lüks içinde, kibre boğulmuş durumdalar. Kibirli yönetici bu millete hizmet edemez. Hakkımızda şu mübarek günlerde iftara atmayı meslek edinen siyasiler var. Allah akıl versin. Onları Allah'a havale ediyorum. Manşetlerini, benim şahsıma iftirayla dolduran gazeteler, TV'ler var.
Son bir haftada ismimi bile söylemenin benim lehime olduğunu düşünerek, adımı yazmayı ve söylemeyi gazetelerine, TV'lerine yasakladılar. İsmimden de soy adımdan da ben memnunum, herkes söylüyor zaten. Biz, hayatı ucuzlaştırmaya geliyoruz. Bu şehrin sıkıntılı insanlarını yanında olmaya geliyoruz.
''GÜZEL DUYGULARIMIZI HER GÜN BESLEYELİM''
- 18 günde yaptıklarımızı kıskananlar, 1800 günde çatlayacaklar. Önümüzde Kadir Gecesi var. Bayram var. Her ikisi de mübarek olsun. Şehir dışına gidecek olanlar mutlaka dönsünler. Demokrasi ve gelecekleri için oy kullansınlar. Bu 19 gün, uzun tatilde, demokrasi ve İstanbul için mücadele edin.
Bu şehrin sorunlarını çözeceğiz. Bu şehrin sorunlarını, milletini unutmuş yöneticiler çözemez. Biz çözeriz. Hepinizden aktif çalışma bekliyorum. Bazı insanlar sizi provoke etmeye çalışabilirler. Oyuna gelmeyin. AK Partiye oy vermiş vatandaşlarımız da bana oy verecek. Oy vermeyen terörist, oy vermeyen bizden. Bu tür şeyleri atın gitsin çöpe. Güler yüzümüzü anlatın yeter. Bu güzel duygularımızı her gün besleyelim. İstanbul'un gerçek sorunlarını çözüme kavuşturacağız. Gönlünüzü ferah, zihninizi açık tutun. Ve deyin ki; her şey çok güzel olacak.