Ekrem İmamoğlu: 18 günde çıldırdılar, 1800 günde delirecekler!
İBB'nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zeytinburnu İstasyon Meydanı'nda binlerce vatandaşa hitap etti.
İBB'nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zeytinburnu İstasyon Meydanı'nda binlerce vatandaşa hitap etti.
''Bu kardeşiniz 18 günde otobüs fiyatlarını indireceğim dedi, indirdi mi? Su fiyatlarını indireceğim dedi, indirdi mi? Sadece dini bayramlarda değil, milli ve resmi bayramlarda da ücretsiz ulaşımı getirdi mi? Bütün kapılarını açıp, belediyeyi şeffaf hale getirdi mi?'' diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
''Ya bunlar, bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarını görünce, çıldırdılar. Şimdi diyorlar ki, 'Bu adam, bizi 18 günde çıldırttı, 1800 günde delirtir.'''
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zeytinburnu İstasyon Meydanı'nda halkla buluştu.
Binlerce insana konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
''Kim ne kadar ayrıştırmaya çalışırsa çalışsın. Allah şahit ki, şu kalpte hepiniz birsiniz. Kimsenin ayrısı, gayrısı yok. Hiç kimsenin siyasi partisi, yaşam biçimi, etnik kökeni zerre kadar kalbimde ayrıcalığı yok. Hepsi aynı ve eşit. Bugün 29 Mayıs, İstanbul'un Fethi'nin 566'ncı yıldönümü. İstanbul'un fethi denince aklımıza elbette ki Fatih Sultan Mehmet Han geliyor. Rahmetle anıyoruz. Dünyanın en güzel kentinde yaşamamıza vesile olan, bir çağı kapatıp, başka bir çağı açan, bu şehri fethederken, en önemli özelliği gönülleri fethetmek olan Fatih Sultan Mehmet'e selam olsun.''
''BU MİLLETİN VİCDANI, HER ŞEYİN TEDAVİSİ''
''Bu ülkenin, bu milletin güzel övünülecek insanları, duyguları, olayları var ki; bazen de şanssızlıklar olmuyor değil. Bazen dönem dönem bizi mahcup eden, bizi kıran-döken, bizim insanlarımıza yüzünü astıran işler yapanlar da oluyor. Kazalar olacak. Ama bu milletin vicdanı, ahlakı, güzel duyguları her şeyin tedavisi. (''Hak, hukuk, adalet'' sloganları.) Allah'ım, hiç kimseyi hiçbir ortamda hak, hukuk, adaletten ayırmasın.
Bugünün siyasi ortamında her şeyi değiştiren, olanı başka türlü aktararak insanlara iftira atan, gönüllerinde kötülük feraseti doğuran kim varsa, onları Allah'a havale ediyorum. Onları Allah ıslah etsin. Asla ve asla, hiç kimsenin hakkında kötü konuşmayacağız. Kul hakkı yemeden, her birinizin hakkını savunarak, insanların yüzünü güldüren bir idareci olacağım. (''Ekrem Başkan'' ve ''İnanıyoruz, güveniyoruz, başkanımız ol istiyoruz' sloganları.)''
''İFTİRA ATANLARA ALLAH AKIL VERSİN''
''Hani insan, evinde annesini-babasını görür huzur duyar ya, bu şehir için de bu millet için de yöneticilerin böyle bir kimliği olmalı. Oy versin, vermesin insan gördüğünde saygı duyacak, gönlünden dua edecek. Allah yolunu açık etsin diyecek. Bunlar önemli duygular. Bunları çiğneyenler, hakkımızda iftirayla propaganda yapanlara Allah akıl versin. Akıl tutulması yaşayanlar da var ama hepsini aşacağız. Zor günler yaşıyoruz. Referandum vardı bundan 2 yıl önce. Ne dediler, ''Referandum bitecek, çağ atlayacağız, gaza basacağız, her şey düzelecek'' dediler.
Sonra geçen sene genel seçim geldi. Dediiler ki, ''Şu 24 Haziran bitsin, göreceksiniz çağ atlayacağız. Ekonomi düzelecek. Enflasyon düşecek. İşsizlik sıfırlanacak'' dediler. Ne oldu Allah aşkına? Dedikleri hiçbir şeyi yapamadılar. Sözlerini tutmayanlara millet, yerel seçimde dersini verdi. İstanbul'da da verdi. ''Güle güle kardeşim'' dedi. Şunlara bir el sallayalım ya. Bunlar ne yapıyor? Gitmem de gitmem. Niye gitmiyorsun? Yok bu koltuğu, binayı çok sevdim. Yok. Öyle değil.''
''BÜTÜN KAPILARI AÇIP BELEDİYEYİ ŞEFFAF HALE GETİRDİK''
''Ben size söyleyeyim mi niye gitmiyorlar? Bunların sayısı, bir avuç insan. Bu bir avuç insanın bazen 7 tanesi YSK'da oluyor. Bazen birkaç tanesi belediyede oluyor. Bu bir avuç insan, bu ülkeye, bu millete ihanet ediyor. Demokrasiye ve illetin iradesine zarar veriyor, gasp ediyor.
Ekonomiyle ilgili vadettikleri insanların zihninden çıkmıyor. Zeytinburnu'ndaki pazardan geliyorum. Millet diyor ki, ''Cebim boş. Ramazan ayında evime gidiyorum ama tencerem kaynamıyor.'' Sadece 8 ayda, resmi rakamlara 1,5 milyon insan bu ülkede işsiz kaldı. Dile kolay. Bu kardeşiniz 18 günde otobüs fiyatlarını indireceğim dedi, indirdi mi?
Su fiyatlarını indireceğim dedi, indirdi mi? Sadece dini bayramlarda değil, milli ve resmi bayramlarda da ücretsiz ulaşımı getirdi mi? Bütün kapılarını açıp, belediyeyi şeffaf hale getirdi mi? Ya bunlar, bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarını görünce, çıldırdılar. Şimdi diyorlar ki, ''Bu adam, bizi 18 günde çıldırttı, 1800 günde delirtir.''
''BU BİR AVUÇ İNSANI UNUTMAYIN''
''Bu bir avuç insanı unutmayın. AK Parti'ye oy veren vatandaşlarımız değil. Onlar benim kardeşim, hemşehrim. Onların da yanıltan o bir avuç insanı çıldırtacağım. Yetmedi, 1800 günde delirecekler. (''Her şey çok güzel olacak'' sloganları) Yıllardır bu şehre hizmet ediyorlar. Bu kardeşiniz, bu şehre hizmet ederken, bu bir avuç insanın derdini söyleyeceğim size.
Bunların adı bazen ''pelikan'' oluyor, bazen başka bir şey. Bunların derdi, önüne taş koyanın hakkında iftira atmak. Bunların işi, yönetimi kaybetmemek için, alavere dalavere yapmak, bazen yargıya müdahale etmek, bazen de ceplerini düşünmek. Hani beni yalan, iftira dolu haberlerle ismimi manşetlere taşıyor ya, o gazetelerin acaba İBB'yle işleri, güçleri mi var?
Hiç şüphe etmeyin dolu dolu var. Ama bu kardeşiniz ne diyor? Ben, 16 milyon insana hizmet etmeye geliyorum. Bu şehrin nimetlerini çocuklara, gençlere, eğitime, sağlığa, güzel çevreye, kültüre, sanata dağıtmaya geliyorum. 3-5 derneğe ve vakfa değil, memleket yararına çalışan hangi dernek, hangi vakıf varsa, onlarla çalışacağım. Öyle dayımın oğlu, teyzemin oğlu, gelinim, kızım, damadım beni ilgilendirmiyor, yok öyle şey. Benim işim bu milletle. Siyasete ahlak gelecek. Siyasetin ahlaki kuralları bu şehre hakim olacak. 23 Haziran, adaletiyle gelecek.''
İmamoğlu, Zeytinburnu'nun ardından, Gaziosmanpaşa Meydanı'nda da vatandaşlarla buluşup, seçim otobüsünün üzerinden konuşma yaptı.