AKP mahallesinde son durum: Bekir Bozdağ 'aferin aldı', Numan Kurtulmuş 'gözden düştü'

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit yazarı Sinan Burhan, Gezi davası kapsamında tutuklu bulunan, Mayıs 2023 seçimlerinde ise Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) seçilerek Meclis'e girmeye hak kazanan Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesini köşesine taşıdı.

Gelişen hukuki süreç nedeniyle birçok uzmanın sağlam bir gerekçe bulmakta zorlandığı kararı destekleyen ifadeler kullanan Burhan, bir dönem Adalet Bakanı olarak da görev yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Bekir Bozdağ'ı 'tebrik etti.'

Kulislerde AKP'li Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un uzunca bir süredir Atalay hakkındaki kararı Genel Kurul'a getirmeyi ertelediği, ancak son kertede "Ben yurt dışındayken okuyun" dediği ileri sürülüyordu. Nitekim karar, Kurtulmuş yurt dışındayken verildi. Oturumu yöneten isimse, bugüne dek FETÖ dahil birçok tartışmaya konu olmuş Bozdağ idi.

Burhan, Kurtulmuş'a da adını anmadan dokundurduğu yazısında şunlara yer verdi:

"(...) O bilmiyor mu imaja oynamayı. Bedel ödemeyi göze alıyor. Zaten her zor zamanda Bekir Bozdağ var. 15 Temmuz gecesi darbeye karşı yaptığı konuşma tarihe kayıt edildi. Vatan ve milleti için bedel ödedi. Tatlı su demokratları gibi uzaktan bakmadı.

Zaten Erdoğan’ın kaderi bu. Her zaman diyor ya yalnız bırakıldım. Bu işler öyle. Hem nimet sofrasına oturanlar Erdoğan’a darbe vuruyor. (...)"

Devamında kararın Cumhur İttifakı ortakları AKP ile MHP'nin ortak tutumu olduğunu dile getiren Burhan, yazısını "Şimdi Bekir Bozdağ küfür yiyor, hakaret yiyor. Zaman turnusol kağıdıdır. Dava adamı ve salon adamını ayırmasını bilir. Erdoğan ve Bahçeli de bilecektir" diye noktaladı.

Yazının tamamı.

CAN ATALAY KİMDİR?

Avukat Can Atalay, genel anlamda 'kimsesizlerin avukatı' olarak biliniyor. Öğrenciliği ve meslek yaşamının ilk yıllarından bu yana sosyalist kimliğiyle öne çıktı. Emek mücadelesine hukukçu kimliğiyle destek verdi, Emek Sineması'nın yıkılmaması için yürütülen kampanyanın örgütleyicilerindendi.

Somada hayatını kaybeden madencilerin, Hendek’teki patlamada yaşamını yitirenlerin, Çorlu'daki tren kazasında vefat edenlerin, tarikat yurdunda yanan çocukların yakınlarının yanında hep o vardı.

Mimarlar Odası'nın avukatlığını da üstlenen Atalay, Gezi Parkı'na alışveriş merkezi (AVM) yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması'nın savunmasında da vardı.

Atalay, Gezi eylemlerinde de öne çıkan isimlerden biri oldu ve hukuk tarihine bir skandal olarak adını yazıdan davada, 18 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yargılama sürecinde direnişi savundu, ısrarla esas suçun Gezi'de şiddet uygulayan güvenlik güçleri ve onlara emirleri veren yöneticiler tarafından işlendiğini söyledi.

Başta bugüne dek destek olduğu mağdurlar olmak üzere kamuoyunda Atalay için 'adalet' sesleri yükselirken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından Şubat 2023'teki depremlerde yıkılan Hatay'dan milletvekili adayı olarak gösterildi ve kazandı. Ancak Meclis'e hiç gitmedi.

Atalay'ın maruz kaldığı süreç, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iki kere hak ihlali kararı vermesi, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce benzeri görülmemiş bir biçimde dosyayı Yargıtay 3. Dairesi'ne göndermesiyle hukuk krizine döndü. Daire, AYM kararının tanımadı.

Ve 30 Ocak 2024'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanan Genel Kurul'da hakkında kesinleşmiş hapis cezasının okunmasıyla milletvekilliği düşürüldü.

Ahmet Şık Meclis'te konuşabilseydi bunları söyleyecekti: "Can’ın tırnağının ucu olabilseniz bir ömür şükür namazı kılarsınız"Siyaset