AKP ve MHP'nin infaz düzenlemesinin özeti: Bir kadının suratını asitle tanınmayacak hale getiren serbest, gazeteci tutuklanacak
Barış Terkoğlu, Pehlivan’ın cezaevine girme ihtimalinin olduğu günlerde, ayrıldığı kız arkadaşı Berfin Özek’in yüzüne asit atarak görme yetisinin kaybına neden olan Casim Ozan Çeltik’in serbest bırakılmasını anlattı.
AKP ve MHP’nin infaz düzenlemeleriyle gazeteci ve siyasiler hariç herkes tahliye oldu. Gazeteci Barış Pehlivan infaz düzenlemelerinden yararlandırılmazken, cinayet, uyuşturucu, cinsel istismar, hırsızlık gibi suçları işleyenler birer birer tahliye edildi.
Cumhuriyet gazetesi Barış Terkoğlu, Pehlivan’ın cezaevine girme ihtimalinin olduğu günlerde, ayrıldığı kız arkadaşı Berfin Özek’in yüzüne asit atarak görme yetisinin kaybına neden olan Casim Ozan Çeltik’in serbest bırakılmasını anlattı.
“MECLİS’TEN GEÇERKEN BİR SON DAKİKA DEĞİŞİKLİĞİ GELDİ”
Terkoğlu, yazısında şunları kaydetti:
“Hatırlayın, bugünküne benzer bir infaz düzenlemesi 2020’de de çıkmıştı. O sırada benim de Barış’ın da aralarında olduğu 6 gazeteci hapisteydi. Düzenlemenin özü şuydu: Çeşitli suçlardan hükümlülerin cezaları belirli oranlarda indiriliyordu. Öte yandan son üç yılında da açık cezaeviyle denetimli serbestliğe tabi oluyordu. Her zamanki gibi, siyasi suçlar kapsam dışında bırakılmıştı.
O kelime kullanılmasa da aslında bir tür af çıkmıştı. Düzenleme, başlangıçta, içerideki 6 gazeteciyi de kapsıyordu. Ancak... Gece yarısı, tam Meclis’ten geçecekken bir son dakika değişikliği geldi. MİT haberinden hapis yatanlar affın dışında bırakıldı.”
“OZAN ÇELTİK’İN DIŞARI ÇIKMASINI, BERFİN’İN AFFINA BAĞLAMIŞTIK. PEŞİNE DÜŞÜNCE ÖĞRENDİM Kİ…”
İnfaz düzenlemesinin tartışıldığı günlerde kamuoyunda bir ismin daha tartışıldığını aktaran Terkoğlu, o günleri şöyle anlattı:
“O günlerde bir de 7. kişi vardı. Hayır, siyasi değil. Kadına karşı canavarca işlenmiş bir suçun failinden söz ediyorum. Hatay’ın İskenderun ilçesinde, 15 Ocak 2019’da dershaneden çıkıp evine giden 19 yaşındaki Berfin Özek, ayrıldığı erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik’in saldırısına uğramıştı. Çeltik, Berfin’in yüzüne asit atmıştı. Berfin’in yüzü tanınmaz hale gelmiş, görme yetisini kaybetmişti.
Feci olay kamuoyunu ayağa kaldırınca, düzenlemeye bir ek daha yapıldı. Teklif sahibi AKP milletvekili Ali Özkaya şöyle anlattı: ‘Yüze kezzap atma gibi gerçekten canavarca hisle işlenen suçları ceza indirimi dışında tutuyoruz.’
Yasa Meclis’ten geçti. Barış içeride kaldı, Ozan Çeltik de... Bir süre sonra, Berfin’in şikâyetini geri çektiğini, Berfin ve Çeltik’in evlendiği haberlerini okuduk. Birçok kişi, vahşetin mağduru Berfin’e tepki gösterdi. Açıkçası o günlerde, Ozan Çeltik’in dışarı çıkmasını, Berfin’in affına bağlamıştık. Peşine düşünce öğrendim ki hikâye aslında bundan ibaret değil.”
“13 YIL 6 AY CEZASI KESİNLEŞTİ”
Cumhuriyet yazarı Terkoğlu, Berfin’in o dönem avukatlığını yapan Mehtap Sert’le yaptığı görüşmeyi aktardı:
“Dün, Berfin’in o dönem avukatlığını yapan Mehtap Sert ile konuştum. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Ozan Çeltik’e, yüzde sabit iz olacak şekilde nitelikli kasten yaralamadan 13 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Kararın tarihi 7 Ocak 2020’ydi. Bu ceza avukatlara göre azdı. Zira Berfin’in yüzüne tam 1.5 litre asit dökülmüştü. Ölmemesi bir şanstı. Aslında Çeltik, kasten öldürmeye teşebbüsten ceza almalıydı. Haliyle kararı temyiz ettiler. Berfin de duruşma çıkışında, “Sanığın cezaevinden çıkma ihmali var, biz bu korkuyla nasıl yaşayacağız?” demişti. Berfin halini şöyle anlatıyordu: ‘Sorarım size, benim acılarıma eşdeğer mi? O kadar kıvrandım, gözlerim görmüyor, yemek yiyemiyor, nefes alamıyordum. Hatta konuşamıyordum.’
Korkularıyla baş başa kalmış, çaresiz, yoksul bir kadını suçlayabilir miyiz? Hangimiz bu şartlar altında, sağlıklı karar verebileceğimizi söyleyebiliriz? Berfin de veremedi. Şikâyetinden vazgeçti. Nitekim kendisi de sonra pişman oldu: ‘Kendimi tanıyamadığım, yalnızlaştırdığım ve çok yorulduğum bir zamanda yaptığım büyük bir hataydı. İster hastalık deyin ister sendrom.’
Aslında bu suç, hiçbir şikâyet olmasa dahi yargılamaya tabiydi. Ancak Berfin’in geri çekilmesi, kararın üst mahkemeler tarafından ağırlaştırılma ihtimalini ortadan kaldırdı. Savcı da temyiz etmedi. Böylece karar, 13 yıl 6 ay şeklinde kesinleşmiş oldu.”
ASİTLE BİR KADININ SURATINI TANINMAYACAK HALE GETİREN SERBEST GAZETECİ TUTUKLANACAK
Ozan Çeltik’in pandemideki izinlerle dışarı çıktığını 15 Temmuz’da çıkan infaz düzenlemesiyle de bir daha cezaevine dönmeyeceğini belirten Terkoğlu, yazısını şöyle noktaladı:
“Berfin affetse de Ozan Çeltik hükümlüydü. 31 Temmuz 2023’te açık cezaevine girmesi gerekiyordu. Ancak imdadına 15 Temmuz’da çıkan infaz düzenlemesi yetişti. Bu kez düzenlemede Berfinler unutulmuştu. Ozan Çeltik’in açık cezaevinde geçireceği süre affedildi. Artık hapse girmeyecek.
Sonuçta...
Üç yıl önce konuştuğumuz iki olay, iki insan...
Ozan Çeltik ve Barış Pehlivan. Biri gencecik bir kadını asitle tanımayacak hale sokuyor, ölümün kıyısına getiriyor, 13.5 yıl ceza alsa da infaz düzenlemeleri sayesinde kısa sürede aramıza karışıyor. Kanıksanmış bu cezasızlık hali, öldürmek istediği kadını onunla evlenmeye mahkûm ediyor. Öteki gazeteci. Sürekli yazıyor, haber yapıyor. Bir haberden aldığı 3 yıl 9 ay haksız hapis cezasının peşini bırakmayanlar, Cumhuriyet’te yazdığı bir yazıyı bahane ederek onu yeniden hapse atıyor.
Aynı eleğe giren iki kişi. Katillere, istismarcılara, mafyaya göre hazırlanmış delikler. Söyleyin adalet nerede? Barış’ı boşverin, asıl hepimizin sokulduğu elekle hesaplaşın!”