Bahadır Erdem: Olan şu, İYİ Parti yönünü Millet İttifakı'ndan Cumhur İttifakı'na çevirmiş durumda
Eski İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, "Olan şu, İyi Parti yönünü Millet İttifakı'ndan Cumhur İttifakı'na çevirmiş durumda. İYİ Parti'in şu anki amacı muhalefet / Millet İttifakı kazansın değil" ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz kasım ayında İYİ Parti'den istifa eden ve üyeliği boyunca Genel Başkan Yardımcılığı dahil üst düzey görevlerde bulunan Bahadır Erdem, Halk TV'de yayınlanan 'Sözüm Var' programında gündemde yer alan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Millet İttifakı'ndan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na birtakım suçlamalar yönelterek ayrılan İYİ Parti'de, yakın zamana kadar ise bir dönem aday göstermek istedikleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a tepki gösteriliyordu.
Yavaş 'korkaklıkla' itham edilirken, İmamoğlu ise İYİ Parti'nin iç işlerine müdahale etme iddiasıyla karşı karşıyaydı. Ayrıca partide CHP'den gelen iş birliği teklifinin reddedilmesine karşı çıkan isimler ya görevden alınıyor, ya da istifa ediyordu. Bunlardan biri, Erdem'di.
'İYİ PARTİ YÖNÜNÜ CUMHUR İTTİFAKI'NA ÇEVİRMİŞ DURUMDA'
Bahadır Erdem, siyasetteki gelişmeleri yorumlarken şunları söyledi:
"Olan şu, bunu söyleyebilirim... İYİ Parti yönünü Millet İttifakı'ndan Cumhur İttifakı'na çevirmiş durumda. İYİ Parti'in şu anki amacı muhalefet / Millet İttifakı kazansın değil. Tabii muhalefet dediğimiz şey farklı farklı partiler. İttifak dediğinizde AKP ve yanına koyduğumuz MHP, YRP, BBP... Erdoğan'ın seçilmesindeki destek, yanındaki partilerden geliyor. Sonunda Cumhur İttifakı'nın ortak çalışmalarıyla ve seçmenin verdiği oyla cumhurbaşkanı oluyor. Burada yerel seçime giderken de her seçimin bir matematiği var. Bu matematiğe baktığınızda... Şu anki sistemi başta ben sevmiyorum. Aylarca bu televizyonlarda anam ağladı.
'YA AYM'YE HAK VERECEĞİZ, YA DA 'YARGITAY'IN AYM KARARLARINA UYMAMASI DOĞRUDUR' DİYEYECEĞİZ'
Referandum sürecinde kendimi paraladım hayır bu iş olmaz diye. En başta bu sistemi biz sevmiyoruz, aklı başında insanlar, aklı başında hukukçular sevmiyor. Ancak bu sistem şu an elimizdeki realite. Biz bu gerçekliğe göre hareket etmek zorundayız. Peki siyasetimiz nasıl olacak? Ya hukuktan ve adaletten yana olacak ya da bunlara karşı. Ya biz Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın hak ihlallerine hak vereceğiz yahut da hayır, 'Anayasa Mahkemesi haklı değildir, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymaması ve Anayasa'yı tanımaması doğrudur' diyeceğiz.
'NEYİN ORTA YOLU? ORTA YOL FALAN YOK'
Şimdi bu ikisinin ortası var mı? Hayır yok. Neyin orta yolu? Bana söyleyin neyin orta yolu? Ya adalet ya da adaletsizlik. Ya hukuk ya da hukuksuzluk. Bunun orta yolu yok. Şunu ben üstüne bastıra bastıra söylüyorum ve bunu sayın seyircilerimiz, tüm Türkiye vatandaşları içselleştirmeli. İstifa etmemin nedeni de o. Bu yerel seçimler hiç kusura bakmasınlar, sadece yerel seçimler değil. Çünkü bizim önümüzde 2028 yılına kadar hukuki olarak başka seçim yok. Ve biz biliyoruz ki AKP iktidarı, her kazandığı seçimden sonra Türkiye'yi daha da baskın bir şekilde yönetti. (...)"