Bakırhan'dan iktidara çağrı: JİTEM ittifakını bitirin
Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli'nin "DEM Parti kapatılsın" sözlerine "Lütfen her şeyi kapatma sevdanızdan önce o ağzınızı kapatın, Türkiye'ye en büyük hayrınız bu olacaktır" şeklinde yanıt verdi. Ayrıca Erdoğan'a çağrı yapan Bakırhan, "Hükümete sesleniyorum. Çürümeye mi son vermek istiyorsunuz, JİTEM ittifakını bitirin" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TBMM’de partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail'e yönelik saldırıları kınayan Bakırhan, “Uluslararası devletler kınamakla yetindiler bizler de bunlara çok şahit olduk. Katliamlara devam eden Netenyahu hükümetini de kınıyoruz. Dünya haklarına çağrı yapmak istiyorum, lütfen bulunduğunuz ülkelerde Filistinlilerin yaşamış olduğu bu katliamlara itiraz edin" dedi.
Bakırhan, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümünü de hatırlatarak, "Her gün halkın iradesine dönük işlenen hukuksuzluklar darbe değil de nedir? Darbe postal mıdır, tank mıdır? Darbenin en iyisini 22 yıldır her gün maalesef yaşıyoruz" dedi.
‘CEZAEVİNDE BİZDEN KAYNAKLI YER YOK’
Bakırhan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Erdoğan 'Türkiye'nin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz' diyor. Peki siz darbe girişimine maruz kaldıysanız biz ne olduk? 12. partimiz insaf... Önceki dönem eş başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız cezaevinde... Cezaevinde bizden kaynaklı yer yok. Beyefendi en fazla darbeye maruz kalan parti biziz diyorlar. Buna gülüp geçmek gerekiyor. 15 Temmuz Allah'ın lütfu diyenler sanki kendileri değildi. Kobani kumpas davası, Gezi davası, HDP'nin kapatılma davası bugüne kadar süren rehin darbelerinin tamamı açık birer darbedir. Darbelerin karargâhı haline gelmiş MHP-AKP genel merkezleri.
Son 70 yıldaki darbelerin yürütücülerine, bildirilerine ve sonrasına baktığımız zaman tek parti görülecektir. Sürekli bu darbelerde MHP'yi görüyoruz. 1970'lerdeki kriz ve kaosa bakın MHP'yi göreceksiniz. Çünkü bunlar varlığını krizden, kaostan ve darbeden alıyor. Bugünde AKP'yi yanına alarak demokratik siyasete ve toplumsal taleplere her gün darbeler yapıyorlar. İki partinin genel merkezleri siyasi darbelerin planlandığı, hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu genel merkezler olarak tarihe geçecektir. Darbelerin karargâhı haline gelmiş MHP-AKP genel merkezleri.
‘ÇETE DÜZENİNİN BEKASI’
Düşünün tuğgeneral olmuş sınırda insan kaçakçılığı yapıyor... Resmi çakarlı araçlar Türkiye'de katilleri taşıyor, bunu görmeyen yok ama yargı görmüyor. Kimse kalkıp bize bu çete düzenini, kamu düzeni olarak satmasın... Ankara'nın ortasında bir cinayet işlendi, tüm detayları sonuçlarıyla birlikte ortada işlem yapan yok. Peki niye işlem yapmıyorlar? Çünkü beka dedikleri şey bu çete düzeninin bekasıdır. Onlar beka dedikleri zaman ülkemizin demokratik geleceği aklınıza gelmesin. Onların beka dedikleri şey çürümüş düzenin bekasıdır. Daha bir yıl önce çeteleri koruyan bir bakanımız vardı değil mi?
‘JİTEM İTTİFAKIYLA BU ÜLKEYİ YÖNETİYORSUNUZ’
'Uyuşturucuyla en büyük mücadele amacımız' diyor hükümet. İçişleri Bakanlığı’na ve AKP hükümetine sesleniyorum, uyuşturucu ile mücadele mi etmek istiyorsunuz, iktidarınızı içindeki çöreklenmiş çetelere 'dur' deyin. Çürümeye son vermek mi istiyorsunuz, JİTEM ittifakını bitirin. JİTEM ittifakıyla bu ülkeyi yönetiyorsunuz.
MHP ile ittifak bugün AKP'nin işine geliyor olabilir ama 70'lerden bu zamana kadar kaosların krizlerin baş aktörü olan MHP, bir gün hep birlikte göreceğiz AKP'nin sonunu yavaş yavaş getirecektir. Nereye gidiyorsak sokakta, mitingde, ziyaretlerimizde AKP’liler bu ittifaktan rahatsız. Bu rahatsızlıkları hepimiz biliyoruz ama saray bilmiyor, çünkü işine gelmiyor. Türkiye gri listesinden çıkmak istiyorsa önce MHP'nin, AKP'nin kol kanat gerdiği çetelerin durdurulması ve tasfiye edilmesi gerekiyor.
‘HER ŞEYİ KAPATMA SEVDANIZDAN ÖNCE O AĞZINIZI KAPATIN’
Tuttuğu takım küme düşüyor diye 'bu sene düşmesin kalksın' diyen oyu düştüğünde 'baraj kalksın' diyen, hoşuna gitmediğinde 'güneş doğmasın' diyen, fikren de siyaseten de baş edemiyor diye 'DEM Parti kapatılsın' diyen bu toplum ve akıl düşmanı anlayışa bir önerimiz var. Lütfen her şeyi kapatma sevdanızdan önce o ağzınızı kapatın, Türkiye'ye en büyük hayrınız bu olacaktır.
‘TAHT KAVGALARINI İZLEYECEK SABRA SAHİP DEĞİLİZ’
Biz ne iktidarın taht kavgalarını izleyecek bir zamana ne de muhalefetin iktidarını bekleyecek bir sabra sahip değiliz. Memleket çürüyor, batıyor. Barış, demokrasi, özgürlük, aş diye insanlar haykırıyor... Demokratik bir ülke için Türk halkının statüsünü tanıyan, eşit yurttaşlığı esas alan herkesi kapsayan bir Türkiyelilik tek çözümdür."
‘KAMPANYA YÜRÜTECEĞİZ’
Tasarruf paketinin adının "tasarruf değil hak gaspı" olduğunu söyleyen Bakırhan, "Halkımıza emekçilere, emeklilerimize reva görülen bu yaşamı kabul etmiyoruz. Bugünden başlayarak DEM Parti olarak temmuz ayına kadar asgari ücretin ve emekli maaşlarının iyileştirilmesi için bir kampanya yürüteceğiz. İlkesel tutumumuzda şudur yoksulluk sınırı neyse en az asgari ücrette onun kadar olsun" ifadelerini kullandı.
‘BİRİLERİ DAHA 'UYUTMANIN' NE OLDUĞUNU BİLE BİLMİYOR’
Sokak hayvanlarına ilişkin AKP'nin getirmek istediği kanun teklifini değerlendiren Bakırhan, "İçeriğinde hayvan hakları yok hayvanları katledecek teklifler var... Sahiplendirilen hayvanları sahiplerine verecekler gerisini de uyutacaklarmış. Birileri daha uyutmanın ne olduğunu bile bilmiyor. Zannediyor ki güneşin önünde hayvanlar uyutulacak, gece uyandırılacaklar. Uyutma dedikleri hayvanları katledecekler... Sokak köpekleri diye bir sorun yarattılar. Allah aşkına barınaklar açsaydınız barınaklardaki hayvanların yaşam koşullarını iyileştirseydiniz, kısırlaştırmak için gerçek bir plan ve program hayata geçirseydiniz bugün sokak hayvanlarının bir sorun olduğundan bahsetmeyecektiniz" dedi.
Kaynak: ANKA