CHP'den 'Pestisit' Uyarısı! 'Tüm Zincir Gözden Geçirilmeli'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamalarına tepki göstererek 2024'ün tarım için felaket yılı olduğunu söyledi. Adem, pestisit nedeniyle Türkiye'den ithal edilen ürünlerdeki sorunlara dikkat çekerek "Avrupa’dan dönen ürünlerin sayısına baktığımızda, üretimden pazarlamaya kadar tüm zincirin gözden geçirilmesi gerektiği açıkça görülüyor" dedi.

CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamalarına cevaben bir yazılı açıklamada bulundu. Erhan Adem, Tarım Bakanı'nın söylemlerinin gerçek dışı olduğunu belirterek, mevcut politikaların çiftçiye destek olmak bir yana, engellemede bulunduğunu ifade etti.

'HAYVAN İTHALATI HER GÜN ARTIYOR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yazılı açıklamasında şunları söyledi:

“Türkiye, bir zamanlar tarımsal üretimde kendi kendine yeten bir ülke olarak dünyaya örnek gösteriliyordu. Ancak bugün geldiğimiz noktada samanı, hayvanı, buğdayı ve daha nice temel tarımsal ürünü ithal eden bir ülke haline geldik. Siz, önümüzde ki yıllarda tarımda ithalatı bitirmekten bahsediyorsunuz. Bu sözler, geçmişte birçok kez duyduğumuz ve hiçbir zaman gerçekleşmeyen vaatlerden başka bir şey değil. 2022 yılında da hayvan ithalatının sona ereceği söylenmişti. Bugün ne durumdayız? Hayvan ithalatı her geçen yıl daha da artıyor.

Üretim maliyetleri artarken çiftçinin kazancı azalıyor. Yem fiyatları uçmuş, çiftçi hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalmış, köylerde küçük aile işletmeleri birer birer kapanıyor. Çiftçinin üretim yapmaya devam edebilmesi için bırakın destek almayı, devlet politikalarıyla köstek olunduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bu şartlarda ithalatı bitirmek gibi iddialı bir hedefi nasıl gerçekleştireceksiniz?

CHP'den 'Pestisit' Uyarısı! 'Tüm Zincir Gözden Geçirilmeli' - Resim : 1

'DAHA KÖTÜ ADIMLAR ATMAMAK BİLE BAŞARI'

Suriye’nin tarımını ayağa kaldırmak için bir ekip kurduğunuzu ve buraya destek vereceğinizi ifade ediyorsunuz. Ancak kendi tarımınız çöküşe geçmişken başka bir ülkeye destek vermek, yalnızca kaynakların yanlış kullanımıdır. Bırakın Suriye’ye destek vermeyi, bu ülkede tarımı daha da kötüye götürecek adımlar atmamak bile bir başarıdır. Siz Suriye’nin tarımını mı iyileştireceksiniz, yoksa Türkiye’nin kendi çiftçisine verdiği zararı Suriye’ye de mi taşıyacaksınız?

'İTHALATA DAYALI SİSTEMLE SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ'

Üç yıl sonra et fiyatlarını dengeleyeceğinizi, ithalat sorununu bitireceğinizi söylüyorsunuz. Bu söylemleri daha önce de duyduk. Sizden önce “Paramız var, ithalat yapıyoruz” açıklamalarını hatırlıyor musunuz? Bugün geldiğimiz noktada, hayvan ithalatı hız kesmeden devam ediyor. Çiftçiye yeterli destek verilmediği için içeride üretim artırılamıyor. Hayvan ithalatı kısa vadede pansuman çözüm olabilir, ancak sürekli ithalata dayalı bir sistemle ülkenin hayvancılık sorunlarını çözemezsiniz.

'ESK GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI'

Siz et fiyatlarını regüle edeceğinizi ifade ediyorsunuz. Ancak Et ve Süt Kurumu (ESK) gibi kurumlar asli görevlerinden uzaklaştırılmış durumda. Çiftçiyi destekleyecek, yem fiyatlarını kontrol altına alacak, üretimi artıracak adımlar yerine, ithalat odaklı politikalar sürdürülüyor. Bu şartlar altında üç yıl sonra ithalat konuşmayacağımızı söylemek, hayalcilikten öteye geçemez.

Et fiyatlarını kontrol altına almak için piyasayı Et ve Süt Kurumu aracılığıyla regüle etmeyi planladığınızı söylüyorsunuz. Ancak ESK, yıllardır kendi asli görevinden uzaklaştırıldı. ESK’yı aktif bir üretici ve düzenleyici hale getirmeden, sektörün sorunlarını çözmek mümkün değil.

'TÜM ZİNCİR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

Sizin de ifade ettiğiniz gibi, Avrupa Birliği ülkeleri bizden %30 daha fazla pestisit kullanıyor. Ancak bu bilgi, Avrupa’ya ihraç edilen ürünlerimizin kapılardan dönmesini açıklamıyor. Demek ki burada süreç yönetiminde ciddi eksiklikler var. Pestisit kullanımını azaltma yönündeki çabalarınızı takdir ediyoruz; ancak Avrupa’dan dönen ürünlerin sayısına baktığımızda, üretimden pazarlamaya kadar tüm zincirin gözden geçirilmesi gerektiği açıkça görülüyor.

'2024 FELAKET YILIYDI'

2024 yılında tarım sektörü adeta bir felaket yılı yaşadı. Çiftçiler üretimden uzaklaştı, hayvancılık sektörü ciddi zarar gördü, ithalat rekor seviyelere ulaştı. Tarım ve hayvancılık için stratejik öneme sahip bölgelerde bile üreticiler önlerini göremiyor. Siz ise hiçbir şey olmamış gibi, 2025 hedeflerinden bahsediyorsunuz. Hedef belirlemek güzel ama önce geçmiş yılın hesabını vermek gerekmez mi? 2024’te yaşanan sorunlar çözülmeden, üreticiler desteklenmeden, ithalata bağımlılık sona erdirilmeden nasıl yeni hedefler koyabilirsiniz? Sonuç olarak, bu değerlendirme toplantısını yapmak yerine, 2024 yılının tarımsal yıkımını dürüstçe itiraf etmeyi tercih etseydiniz, en azından gerçekçi bir başlangıç yapmış olurdunuz.”