CHP'li Aylin Nazlıaka: 5 Ocak’ta hükümet programımız açıklanacak, iktidar yürüyüşümüzü safları sıklaştırarak sürdürüyoruz
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Giresun’da yaptığı açıklamada, "Biz sevgiyi, saygıyı herkesin huzur içinde herkesin refah içinde yaşadığı bir Türkiye inşasını egemen kılacağız ve bunun için de örgütlü gücümüzle her gün sahadayız, olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Giresun İl Başkanlığı’nda partililerle bir araya geldi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Giresun’da; “Cumhur İttifakı’nın tek bir projesi var o da Altılı Masa’yı devirmek, bütün umutlarını buna bağlamış durumdalar. İnadına Altılı Masa her geçen gün çok daha kararlı adımlarla iktidar yürüyüşünü safları sıklaştırarak sürdürüyor. Dolayısıyla başaramayacaklar ama bizler ilk seçimlerde mutlaka ama mutlaka halkın partisi olarak halkın iktidarını kuranlar olacağız, kazanacağız” dedi.
Burada bir açıklama yapan Nazlıaka, şöyle konuştu:
“Bizler Türkiye’yi karış karış gezerek her yerde vatandaşlarımızın sorunlarını tespit etme ve partimizin çözüm önerilerini anlatma konusunda aktif olarak çalışıyoruz. Bu aşamada 81 ili bir tur tamamladık şimdi ikinci turumuzu tamamlıyoruz. 407 ilçeye gittik. Bugün Giresun’da da 3 ilçe ziyaretimiz olacak. Dolayısıyla hız kesmeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hızla örgütlenme çalışmalarımızda yoğunlaştık. Tüm illerde, ilçelerde örgütlendik. Son 1 yıl içerisinde partimize 110 bin yeni kadın üye kattık ve katmaya da devam ediyoruz. Kadın, erkek, genç kısacası üye sayımızı her yerde katlaya katlaya devam ettiriyoruz. CHP ailesi olarak her geçen gün tüm ülkeyi kucaklayacak, ayrılığın olmadığı bir Türkiye inşası için çalışıyoruz. Sizler Giresunlular ve burada yaşayanlar olarak Giresun’daki sorunları en iyi bilen ve bunu en damardan yaşayanlarsınız.
“GİRESUNLU VATANDAŞLARIMIZIN YERİNDE TEDAVİ GÖREBİLECEĞİ ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ”
Öncelikle sağlıktan başlayalım sağlık bir insanın kendi hayatından sonra sahip olduğu en değerli şey ve hepimiz bunun değerini kaybettiğimizde anlarız. Sağlığa erişim bir haktır hatta anayasada da tariflenmiş bir haktır. Ama ne yazık ki Giresunlu vatandaşlarımızın buradaki devlet hastanelerinde sağlığa erişim konusunda sıkıntıları var mı, var. Üstelik randevu almakta sıkıntı yaşıyorsunuz bunun için acile gitmek zorunda kalıyorsunuz ama acile gittiğinizde bu sefer gerçekten de acillik hastaların mağduriyetine sebep veren ortamlar söz konusu olabiliyor. Yetersiz doktor nedeniyle çoğu zaman diğer illere, büyükşehirlere gitmek zorunda kalıyorsunuz. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünü hatırlatmak isterim sizlere, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’. Fakat sizler randevu usulüyle hastaneye gittiğinizde hangi doktorla karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Ama öyle görünüyor ki yakında sizlerin sağlığınızı emanet edeceği Türk hekim bulmakta zorlanacaksınız. Çünkü bazen Suriyeli bazen Afgan hekimler tedavi ediyor. Burada biz insanları milliyetlerine göre ayırt etmiyoruz ama Türkçeyi bu ülkede öğrenmiş bir hekimle iletişim kurmanın çok kolay olmayacağı gerçekliğini de buradan not düşmek istiyoruz. Onun için bir an önce sağlıktaki sorunların çözülmesi ve Giresunlu vatandaşlarımızın yerinde tedavi görebileceği çözümler üretilmesi gerekiyor. Bunu bu iktidar yapamaz çünkü zaten böyle bir niyetleri, anlayışları böyle bir bakış açıları da yok.
Bir diğer konu burada yaşanan sel ve su taşkınları ile ilgili, dönemsel olarak bu sık sık karşımıza çıkan gelen bir sorun. Hem yaşamımıza hem yaşam kalitemizi tehdit ediyor. Mal varlığımızı tehdit ediyor. Gelişmiş ülkelere bakıyorsunuz, bu ülkelerde derelerin, nehirlerin doğal akışında olması için ıslah edildiğini görüyorsunuz. Bilim insanları birtakım çalışmalar yapmış ve son derece başarılı sonuçlanmış projeler var. Sorarım size, burada böyle bir proje çalışması var mı? Yok. Dolayısıyla derelerin ıslahı konusu da Giresunluların çözülmesi gereken sorunları arasında yer alıyor.
Görele’deki ikinci sınıf katı atık tesisiyle ilgili, buradaki hem yaydığı pis koku nedeniyle hem görüntü kirliliği nedeniyle hem de içme suyu kaynaklarına ve nehirlere sızma ihtimalinden dolayı vatandaşlarımızın duyduğu endişe nedeniyle bir kez daha dile getirmeyi uygun gördüm. Çevre Şehircilik Bakanlığı’na yapılmış başvurular var ama yine üç maymunu oynayan yani görmeyen, duymayan, işitmeyen bir anlayış tarafından yönetildiğimiz için bu sorun da yine kenara itilmiş durumda.
Gelelim yol konusuna, her seçimde bir yol yapımı vaadi sözü veriliyor. Sonra seçim yapılıyor rafa kaldırılıyor. Yine Giresunlular ulaşımla ilgili sorunlarıyla baş başa bırakılmış oluyor. Tabi buranın en temel konusunu en sona bıraktım, yani bölgenin geçim kaynağı olan fındık. Fındık üreticilerinin emeğinin hakkını alamadığını biliyoruz. Atamızın kurduğu Fiskobirlik eskisi gibi olsa bugün çok daha farklı her şey, eğer liyakatli kadrolar tarafından yönetilseydi bir takım devlet kuruluşları çok daha farklı olurdu her şey. 2016’dan bu yana Toprak Mahsulleri Ofisi kamuda fındık alımını gerçekleştiriyor. 16 yıl boyunca fındık alımını, fındık depolamayı ve fiyat regülasyonunu öğrenemediler. Çünkü anlaşılan o ki yeteri kadar yetkin kadroları yok belki fındığı tanıyan kadroları yok. Ama şurası bir gerçek, şu anda fındık üreticileri alnının teriyle bu kadar emek ortaya koyuyor olmasına rağmen emeğinin karşılığını alamadığı bir tabloyla karşı karşıya.
“BU SEÇİM İKİ ZİHNİYET ARASINDAKİ BİR SEÇİM OLACAK”
Tabi sorunlar saymakla bitmez, ülkenin genelinde olan gelir dağılımındaki dengesizlikler, işsizlikler, yoksulluk, yoksunluk bunların hepsi de elbette Giresun halkının da yaşadığı tecrübe ettiği problemler. Özetle bu seçim çok kritik bir seçim olacak ama bu seçim iki aday arasındaki bir seçim olmayacak. Bu seçim iki zihniyet arasında olacak. Bir tarafta demokrasiyi destekleyenler diğer tarafta tek adamcılığı destekleyenler olacak. Bir tarafta milletin evlatları diğer tarafta sarayın beslemeleri olacak. Bir tarafta hukukun üstünlüğünü savunanlar diğer tarafta üstünlerin hukukunu savunanlar olacak. Bir tarafta halkın egemenliğini kurmak isteyenler diğer tarafta saray ve şürekasının egemenliğini kurmak isteyenler olacak.
“5 OCAK’TA HÜKÜMET PROGRAMIMIZ AÇIKLANACAK”
Biz sevgiyi, saygıyı herkesin huzur içinde herkesin refah içinde yaşadığı bir Türkiye inşasını egemen kılacağız ve bunun için de örgütlü gücümüzle her gün sahadayız, olmaya da devam edeceğiz. Bütün projelerimiz, bütün kadrolarımız, politikalarımız hazır. Bu politikalar yazıldı. . İktidara geldiğimizde Millet Masası olarak neleri hayata geçireceğiz, hangi politikaları uygulayacağız bütün bunlar anlatılacak.
“ALTILI MASA OLARAK İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ SAFLARI SIKLAŞTIRARAK SÜRDÜRÜYORUZ”
Cumhur İttifakı’nın tek bir projesi var o da Altılı Masa’yı devirmek, bütün umutlarını buna bağlamış durumdalar. İnadına Altılı Masa her geçen gün çok daha kararlı adımlarla iktidar yürüyüşünü safları sıklaştırarak sürdürüyor. Dolayısıyla başaramayacaklar ama bizler ilk seçimlerde mutlaka ama mutlaka halkın partisi olarak halkın iktidarını kuranlar olacağız, kazanacağız.”
Kaynak: ANKA