CHP'li Tuncay Özkan'dan çadırların akıbetini soran gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Soruları hatırlatmaya devam edeceğim
CHP'li Tuncay Özkan, 2 gazetecinin Osmaniye'ye 6 Şubat'taki depremlerden sonra gelen çadırların akıbetini gündeme getirmelerinin ardından tutuklanmaları üzerine; "Gazeteci İbrahim İmat ile Ali İmat serbest bırakılana kadar sordukları soruları hatırlatmaya devam edeceğim" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, gazeteciler İbrahim İmat ve Ali İmat’ın Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara’ya sosyal medya üzerinden Osmaniye’de dağıtılması gereken çadırlara ilişkin soru sormalarının ardından tutuklanmaları üzerine bugün de bir yazılı açıklama yaptı.
CHP'li Tuncay Özkan gazetecilerin tutuklanmasına, “Gazeteciler İbrahim İmat ile Ali İmat'ın gündeme getirdiği sorular yanıt beklemektedir. Enkaz altında bıraktığınız kentlerin, üzerini örtmeye çabaladığınız gerçeklerin hesabını vereceksiniz. Türk milleti adına karar verenlerin, Türk milleti adına soru soranlara reva gördüğü bu adaletsizliğin günleri sayılıdır” ifadeleriyle tepki gösterdi.
CHP'li Tuncay Özkan'ın açıklamaları şöyle oldu:
“Kahramanmaraş merkezli deprem faciasının 6. gününde, 9 tır dolusu sahra çadırı ve 100 adet 12 metre kare çadırın Osmaniye Belediyesi'ne teslim edildiği ve bu çadırların Osmaniye Belediyesi'ne ait Asfalt ve Beton Şantiyesi'nde tutulduğu iddiası kamuoyuna yansıdı. Depremzedelere dağıtılması gereken bu çadırların depoda bekletildiğine ilişkin iddiaları Osmaniye Belediye Başkanı'na soran gazeteciler İbrahim İmat ile Ali İmat önceki gün tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“HER GAZETECİ, BU VAHİM İDDİAYI MUHATABINA SORMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. BU BİR TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR, YURTTAŞLIK GÖREVİDİR”
Depremzedelere dağıtılması gereken çadırların depolarda bekletiliyor olması vahim bir iddia. Halka karşı sorumluluğunun bilincinde olan her gazeteci, bu vahim iddiayı muhatabına sormakla yükümlüdür. Bu bir tercih değil zorunluluktur, yurttaşlık görevidir.
Deprem faciasının ilk günlerinde, arama kurtarma çalışmalarıyla yurttaşlarımıza hayat ışığı ulaştıran kurtarma ekiplerimizin çabaları ne kadar kutsalsa, afet bölgesinde gerçekleri halka ulaştırma çabasında olan gazeteci meslektaşlarımın çabaları da bir o kadar kutsaldır. Gerçekler enkaz altında bırakılamaz. Mesleğini icra eden gazetecilere terör suçlusu muamelesi yapmayı alışkanlık haline getiren AKP iktidarı, afet günlerinde dahi basın mensuplarına olan düşmanlığını dizginleyememektedir. AKP iktidarı, gerçeklerden korkmakta ve gerçeklere karşı mücadele etmektedir.
“TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERENLERİN, TÜRK MİLLETİ ADINA SORU SORANLARA REVA GÖRDÜĞÜ BU ADALETSİZLİĞİN GÜNLERİ SAYILIDIR”
Gazeteciler İbrahim İmat ile Ali İmat'ın gündeme getirdiği sorular yanıt beklemektedir. Enkaz altında bıraktığınız kentlerin, üzerini örtmeye çabaladığınız gerçeklerin hesabını vereceksiniz. Türk milleti adına karar verenlerin, Türk milleti adına soru soranlara reva gördüğü bu adaletsizliğin günleri sayılıdır.
Gazeteci İbrahim İmat ile Ali İmat serbest bırakılana kadar sordukları soruları hatırlatmaya devam edeceğim: Osmaniye'de depremzedelere dağıtılması gereken çadırların akıbeti nedir?”