CHP’li Yunus Emre: Türkiye'nin itibarını ayaklar altına alıyorsunuz! Tarihe düşürülmüş kara lekedir
Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz olan CHP'li Yunus Emre, Osman Kavala kararına ve Gezi davasıyla ilgili hukuki süreçlere değinerek AİHM'in aldığı kararların uygulanmamasının Türkiye'ye verdiği zarara dikkat çekti.
CHP İstanbul Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyesi Yunus Emre, Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz aldı.
CHP’li Emre konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aldığı Osman Kavala kararına ve Gezi davasıyla ilgili hukuki süreçlere değindi.
CHP'li Emre, Konuşmasının sonunda Bakan Bekir Bozdağ’a dönerek; “Hem sizin hem de Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları açık bir şekilde yargıya siyasi müdahale anlamı taşıyor Sayın Bakan. Bu Türkiye'nin tarihine düşürülmüş bir kara lekedir” ifadelerini kullandı.
Yunus Emre Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Sayın Bakan, biliyorsunuz, uygulamalarınızla ülkemiz Avrupa Konseyinde 2017'den bugüne tekrar denetim sürecinde olan bir ülke. Kavala davası kararını uygulamadığınız için de Türkiye hakkında ihlal prosedürü başlatılmış durumda. Ayrıca hem şahsınızın hem Bakanlığın kamuoyunu, bütün dünyayı yanıltan ve yanlış beyanlarla Kavala olayını gerçekten saptıran birçok açıklaması oldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararla Kavala kararının uygulanmadığı, 46/1'den Türkiye'yi mahkum etmiş olması zaten kararın Türkiye tarafından uygulanmadığı anlamına geliyor. Bunu bildiğiniz halde kameraların karşısına geçiyorsunuz ve ‘Biz bu kararı uyguladık’ diyorsunuz.
Sayın Bakan, sormak istiyorum ve hatırlatmak istiyorum, bakın, 2019'daki Kavala kararında ısrarla deniyor ki:
‘Burada siyasi bir amaç var. Türkiye'de insan hakları alanında çalışanların aktivistlerin, siyasetçilerin caydırılması diye bir amaç var ve ben bu yüzden 18. maddeden mahkum ediyorum.
Dikkatinizi çekmek istiyorum, bakın, 18. madde gerçekten hakkında çok az mahkumiyet verilen bir madde ve bu kapsamda yine belirtmek istiyorum:
Türkiye'nin uluslararası planda da itibarını ayaklar altına alıyorsunuz. Bakın ihlal prosedürünün sonunda nasıl bir yaptırıma ulaşacağını bilmiyoruz ama şunu biliyoruz: Bütün yaptırımlardan öteye bunun anlamı, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün olmadığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Türkiye'de uygulanmadığının uluslararası planda tescili anlamına geliyor. Bugün olan durum budur Sayın Bakan. Bunu niçin görmüyorsunuz?
Ayrıca, şunu da belirtmek istiyorum, mahkeme diyor ki:
‘Bu dosyada bir şey yok, bu insanla ilgili hiçbir kanıt yok, hakkında kanıt bulunmayan insanı siz tutuklayamazsınız, hemen salıvermeniz gerekir ancak siz benim tutuklanamayacağını söylediğim kişiyi Türk ceza sistemindeki en ağır cezayla, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırdınız. Sayın Bakan, insaf edin, çıkıyorsunuz kameraların karşısında ‘Biz bu kararı uyguladık.’ diyebiliyorsunuz. Ayrıca, bu tutumun iyi niyetle bağdaşmadığını, Türkiye'nin iyi niyetle davranmadığını mahkeme söylüyor. Tekrar belirtmek istiyorum, mahkemenin 16 üyesi bu kararı alıyor, tek karşı oyu da bizim Türk hakime hanım kullanmış oluyor.
Ayrıca yine şunu eklemek istiyorum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi son kararında şunu söylüyor: ‘Gezi davasıyla ilgili bütün hukuki sonuçları, her türlü hukuki işlemi benim bu kararım geçersiz kılmıştır.’ Ve bu yine orta yerde bulunurken siz yine kameranın karşısına çıkıp diyorsunuz ki: ‘Türkiye bu kararı uygulamıştır.’
Son olarak şunu da söylemek istiyorum: Hem sizin hem de Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları açık bir şekilde yargıya siyasi müdahale anlamı taşıyor Sayın Bakan. Bu da Türkiye'nin tarihine düşürülmüş bir kara lekedir!
Kaynak: Gerçek Gündem