Erdoğan her fırsatta muhalefetin Diyanet'i kapatacağını iddia ediyor ama... Diyanet'i kapatmak isteyen Sultanahmet'te yanındaydı!
Erdoğan, her fırsatta muhalefetin Diyanet'i kaldırmak istediğini söylerken, HÜDA PAR'ın programındaki Diyanet ile ilgili ifadeler ortaya çıktı. Müyesser Yıldız, "Diyanet'in özerk olmasını savunmak kapatılmasını istemekle eşdeğer değil midir?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Camii’nde yaptığı etkinlikte, muhalefetin Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağını öne sürerek, “Yerine inanç bilmem ne başkanlığı diye bir şey kuracaklarmış.” dedi.
Erdoğan bu ifadeleri kullanırken, yanında Cumhur İttifakı’nın taze bileşeni ve seçimlere AKP listelerinden girecek olan HÜDA PAR Genel Başkanı da vardı.
Gazeteci Müyesser Yıldız, şahsi sitesinde kaleme aldığı yazıda, Erdoğan’ın bu ifadelerini ve Diyanet’in şu anki durumundan aslında kimin memnun olmadığını yazdı.
Yıldız, şunları yazdı:
“Erdoğan dün Sultanahmet kürsüsünde yine bu konuyu gündeme getirince, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adıyaman’dan şu karşılığı verdi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran Cumhuriyet Halk Partisi. Hiç kimsenin de gücü Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatmaya yetmez.”
Yıldız, Millet İttifakı’nı oluşturan tüm partilerin programına baktığını söyleyerek, Diyanet’i kapatmakla ilgili hiçbirinin bir vaadi olmadığını yazdı.
YILLAR ÖNCE ABD VE AB İSTEDİ
Yıldız, muhalefet partileri arasında yalnızca HDP’nin programında “Diyanet’in kaldırılması”ndan bahsedildiğini vurgulayarak, Diyanet’le ilgili kimlerin projesi olduğunu şöyle sıraladı:
Bu projenin asıl sahiplerini de hatırlatalım. HDP’den yıllarca önce ABD ve AB istedi.
ABD’nin yıllık Dini Özgürlükler Raporlarına veya AB İlerleme Raporlarına bakın; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı niçin eleştirdiklerini ve içinin boşaltılması için neler “tavsiye” ettiklerini göreceksiniz.
Dahası, AKP’nin AB ile al takke ver külâh olduğu dönemde, AB’nin Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer açıkça, “Bana göre, laik bir ülkede Diyanet olmaz.” diye buyurdu.
Keza ismini açıklamayan üst düzey bir AB diplomatı, “din-asker-yargı üçgeninde” yapılması gereken reformları sıraralayıp, “yargı ve asker-sivil ilişkilerindeki köklü değişikliklerden sonra köklü reform sırasının Diyanet’te olduğunu” söyledikten sonra şöyle buyurdu:
“Diyanet devlet kontrolünde olmamalı… Diyanet’in işleyişi, Anayasa’daki laik devlet esası ile çelişiyor… Sadece Sünni İslâm’ın dayatılması din özgürlüğüne aykırı… Zorunlu din dersi eğitimi laiklikle çelişiyor.”
AKP, bu raporlara ve “tavsiyelere” ne tepki gösterdi, bilen var mı?!
Biliyor, görüyor, yaşıyoruz; AKP, Cumhuriyet’in ne kadar kurumu varsa, ya sattı ya kapattı ya da içini boşalttı.
Diyanet’in hali de ortada; 4 ay kadar önce yapılan anketten, “Diyanet’e güven yok” sonucu çıktı.
Bizatihi iktidar destekçisi yazarlar, “Gittikçe kan kaybeden, itibardan düşen de İmam Hatip camiası ile Diyanet kurumudur.” deyip, “Diyanet’te acil reforma gidilmesini” istedi.
Fazla söze hacet yok; Bayram günü Sultanahmet Camii’nde kürsü kurulup siyasi nutuk atılması, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş’ın da bu nutku dinlemesi ve dahi -yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olmasına rağmen- Cuma günkü hutbede, bu bayram ile hem Cumhuriyet’imizin hem Diyanet’in kurucusu olan Atatürk’e yer verilmemesi, Diyanet’in ne hale geldiğini/getirildiğini yeterince anlatıyor!..
HÜDA PAR’IN DİYANET VİZYONU…
Yıldız, Sultanahmet’teki törende Erdoğan’ın hemen yanı başında olan HÜDA PAR lideri ile ilgili de şunları yazdı:
Diyanet’in kaldırılmasını isteyen HDP, Millet İttifakı’nın resmi ortağı değil; ama HÜDA-PAR, Cumhur İttifakı’nın resmi ortağı.
İşte Erdoğan’ın dünkü cami mitinginde, hemen yanında HÜDA-PAR’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da vardı.
Peki HÜDA-PAR’ın programında Diyanet için ne deniyor? Şu:
“Devlet, dinleri şekillendirme salahiyetini kendinde görmemeli, cumhuriyetin ilk yıllarında bu amaçla teşkil edilmiş Diyanet İşleri Başkanlığı özerkleştirilmelidir.”
“Özerkleştirme” de bir tür Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını istemek değil midir?
Nihai hedef ise din işlerinin tümüyle tarikat ve cemaatlere bırakılması olsa gerek!..
Acaba Erdoğan, HÜDA-PAR’ın bu görüşünden haberdar mıydı? Haberdar idiyse, “özerkleştirmeden” muratlarının ne olduğunu sordu mu?
Ya da, bilmiyor muydu ki, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarmış” deyip yuhalattığı muhalefetin “siyasi mevta” haline getirilmesini istedi?!
Kaynak: Gerçek Gündem