Cumhurbaşkanı Erdoğan Muhalefete Yüklendi! 'Haliç Günden Güne 1994 Öncesi Durumuna Geri Dönüyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir Körfezi ve Haliç'te büyük kirlilik olduğunu söyleyerek muhalefete tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı, "Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar. Haliç maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, su kaynaklarının tükendiğini anlatarak su kirliliği ve aşırı tüketime eleştirilerde bulundu. Erdoğan, İzmir Körfezi ve Haliç'te kirlilik olduğunu söyleyerek muhalefete yüklendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"8’i baraj 48’i gölet, 26’sı içme suyu tesisi, 350’si taşkın kontrol tesisi. 98 milyar TL toplam yatırım değeri olan bu tesislerle 1 milyon 147 bin dekarlık araziyi sulamaya açıyoruz. 128 milyon kWh hidroelektrik enerji üretiyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimiz ile ekonomiye yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz. Milletimizin hizmetine sunmaktan kıvanç duyduğumuz bu eserlerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
'SU KAYNAKLARIMIZ OLUMSUZ ETKİLENİYOR'
Su bizim hem inancımızda, hem tarihimizde hem de kültür dünyamızda hayati yer tutar. Kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk. Küresel ısınma, kuraklık, kentleşme ve plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla beraber hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditlerle kullanılabilir su kaynaklarımızın hızla erimesine yol açıyor.
'GECİKME İMKANSIZ SONUÇLAR DOĞURACAKTIR'
Doğadaki bozulmanın temel sebebi kaynakların hoyratça kullanılması ve bilinçsizce tüketilmesidir. Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Sıfır atık projesiyle israfı önlemeyi amaçlıyoruz.
'SUYU GIDA GÜVENLİĞİ OLARAK GÖRMELİYİZ'
Suyu, toprağı havayı ve ormanları bizden sonra gelecek nesillere emanet olarak görmemiz gerekir. Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektöründe suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar. Suyu gıda güvenliği olarak görmemiz gerekir. Su kaynaklarımızı etkin kullanmalıyız. Türkiye, su zengini değil su stresi yaşayan bir ülkedir. O yüzden israf edecek bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımız kirletmeyi bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz.
'HALİÇ 1994 ÖNCESİ DURUMUNA GERİ DÖNÜYOR'
Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar. İzmir Körfezi'nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş bunların umurlarında bile değil. Haliç maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor."