Erdoğan'dan, Suriye'ye operasyon sinyali: Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen iki olasılığı anlattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşan genel seçimler öncesi sınır ötesi kara harekatı sinyali verdi. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Arap Baharı ile Suriye'ye müdahale eden çok sayıda devlet ve devlet dışı aktör, ortaya çıkan terör örgütleri Suriye'deki durumu Arap saçına dönüştürmüştür” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısında Suriye ve Irak'ın kuzeyine yönelik olası operasyona dair açıklamalarda bulundu.
Yaklaşan genel seçimler öncesi sınır ötesi kara harekatı sinyali veren Erdoğan, "Ülkemizle birlikte Suriye ve Irak'ın da toprak bütünlüğüne tehdit oluşturan bu örgütün kökünü kazımakta kararlıyız" dedi.
“TÜRKİYE’NİN İKİ OLASILIĞI VAR”
Olası Suriye operasyonu ve bölgedeki dinamikleri Gerçek Gündem’e değerlendiren emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Arap Baharı ile Suriye'ye müdahale eden çok sayıda devlet ve devlet dışı aktör, ortaya çıkan terör örgütleri Suriye'deki durumu Arap saçına dönüştürmüştür” dedi.
“Türkiye iki olasılığa göre iki farklı Suriye stratejisi geliştirerek uygulayabilir. Birinci olasılık Suriye'nin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasını öngörmektedir” diyen Eslen, “İkinci olasılığa göre ise Suriye'nin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması mümkün değildir. Eğer Türkiye birinci olasılığı esas alarak strateji geliştirip uygulayacaksa, kara harekatının bu stratejiye uygunluğu değerlendirilmelidir” dedi.
“BU OLASILIKTA PKK-YPG VARLIĞI KABUL EDİLMİŞ OLMAKTADIR”
Eslen şöyle devam etti:
“Bu olasılığın gerçekleşmesi durumunda öncelikle HTŞ, PKK-YPG ile ÖSO'nun geleceğinin planlanması, Esad yönetiminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerekir. Eğer Türkiye ikinci olasılık yani Suriye'nin parçalanması olasılığını dikkate alarak strateji geliştirip uygulayacaksa kara harekâtı ayrı bir anlam ve önem kazanmaktadır.
Bu durumda, Suriye sınırının otuz kilometre derinliğinde güvenlikli bölge (Türk nüfuz alanının) oluşturulması ve PKK-YPG’nin sınırın otuz kilometre ötesine itilmesi esas alınmaktadır.
Bu olasılıkta sınırın otuz kilometre ötesinde, PKK-YPG varlığı kabul edilmiş olmaktadır. Bütün bu gelişmeleri etkileyen iki önemli unsur olduğu unutulmamalıdır. Birincisi, Suriye'de inisiyatif sahibi ve karar verici tek başına Türkiye değildir. İkincisi, Türkiye'nin Suriye ile ilgili en önemli çıkarı bu ülkede istikrarın yeniden sağlanmasıdır. Çünkü Suriye Türkiye’nin güney komşusu, Ortadoğu’ya açılan Türk ticaret yolunun kapısıdır.
TSK, siyasi amaç doğrultusunda Suriye içindeki terör örgütlerine karşı her türlü askerî harekâtı başarıyla uygulama yeteneğine sahiptir. İran sınırından Hatay’a kadar oluşturulması düşünülen güvenlik şeridinin kontrol edilmesi için ihtiyaç duyulacak askeri güç yapısının da hesaplanması gerekir.”
Kaynak: Gerçek Gündem