Davutoğlu 8 Yıl Önceki Soruşturmayı Hatırlattı! 'O Dosyadaki Üç Kişi Bugün Bu Çetenin En Önemli Üç İsmi'
Tüm Türkiye'nin takip ettiği Yenidoğan Çetesi davasının ikinci gününde, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı eşi Sare Davutoğlu da duruşmaya geldi. Davutoğlu, eşinin kendisine bilgi vermesiyle 8 yıl önce bu çeteyle ilgili soruşturma başlatıldığını açıklayarak ardından neler yaşandığını anlattı.
Türkiye'nin şimdiye dek gördüğü en acımasız suç örgütlerinden biri olan "Yenidoğan Çetesi" davasında 22'si tutuklu 47 sanık dün yargılanmaya başlandı. Çok sayıda bebeği öldürmek ve sakat bırakmakla suçlanan çetenin davasında ilk duruşmasının ikinci celsesine bugün devam edilirken, dünkü duruşma mahkeme başkanının avukatlarla tartışmaları ve birçoğunu salondan çıkarmasıyla akıllarda kaldı.
Mahkeme başkanının tepki gördüğü için tartışıp duruşma salonundan polis eşliğinde çıkardığı avukatlardan biri de Gelecek Partisi avukatıydı.
Duruşma gergin bir atmosferle devam ederken, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı eşi Sare Davutoğlu, bugün Bakırköy Adliyesi'nde görülen duruşmaya katıldı.
DAVUTOĞLU 8 YIL ÖNCE OLANLARI ANLATTI
Ahmet Davutoğlu, adliye önünde şu açıklamayı yaptı:
"Sare Hanım bu olayla ilgili bana doktor tarafıyla da bilgi verdi. Bebekler öldürülerek devlet soyulmuş. Bu çetenin geçmişi iki yılla sınırlı değil. İlk olarak 17 Temmuz 2015'te isimsiz ihbarda bulunuluyor. Sonra 12 Ocak'ta Süleymaniye'den bir bilgi iletiliyor. Sonra 13 Ocak 2016'da Sare Hanım'a bilgi ulaşıyor. O gün Sare Hanım bana bilgi iletti bir hekim olarak. Aynı gün inceleme talimatı verildi, 17 Ocak'ta bakanlığa eldeki bilgiler verildi. 16 Şubat'ta da inceleme başlatıldı. Bunun neticesinde 4 Mayıs'ta bakanlık soruşturma izni verildi. Bu benim başbakanlıktan ayrılma kararımı açıkladığım gün.
10 Mayıs'ta da bakanlık soruşturmayı başlatıyor. Başbakanlığım döneminde de benim önceliğim yolsuzluklarla mücadeleydi. Hiçbir dosya atlanmadı, incelendi. Ben ayrıldıktan sonra baş müfettiş titiz bir çalışma yapıyor. Bize intikal etmiş hiçbir dosya karşılıksız bırakılmadı. Ben ayrıldıktan sonra görevlendirdiğimiz denetçi titiz bir araştırma yapıyor, ben de inceledim. 10 Kasım'da soruşturma tamamlanıyor, 17 Kasım'da da rapor bakanlığa sunuluyor. 17 Kasım'da bakanlığın elinde kapsamlı bir dosya var o gün o dosyada adı geçen üç kişi bugün bu soruşturmada en önemli üç kişi.
'RAPORA BAKAN HERKES 'BURADA CİNAYET VAR' DER'
Soruşturma sonucunda sadece ne yapmışlar? İzinsiz olarak özel hastanede çalışan devlet çalışanlarının suç işlediği sonucuna ulaşılmış ve hastanelere para cezası kesilmiş. Yani bebeklerin ölümü, SGK'nın dolandırılması hakkında bir şey yok. Konunun uzmanı olmayan ile bu raporlara baktığında burada bir cinayet var, bir insanlık suçu var der. Nasıl böyle bir şey olabilir? Tek bir çocuğun tek bir nefesinin bile hesabı sorulmalı. Hademesinden özel hastane sahibine hepsinin burnundan fitil fitil getirilmeli. Bu süreçte elde ettikleri tüm mal varlıklarına el konmalı. Bir sürü şirkete kayyım atayanlara söylüyorum, bunların mal varlıklarına el konulsun.
Sare Hanım'a o gün bilgi veren ve bizi teyakkuza geçiren o doktor hanıma teşekkür ediyorum. Benim adıma davaya katılan avukat Meryem Türktekin'e de teşekkür ediyorum, duruşmadan çıkarılmış. Ben en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. Cezalandırmayan her suç daha büyük bir şekilde geri döner. Herkesin 8 yıl içinde yaşananları daha detaylı düşünmesini istiyorum."
SARE DAVUTOĞLU: BEBEĞİNİ KAYBEDEN HERKES ENDİŞELİ
Sare Davutoğlu da şunları söyledi:
"Bu kişiler sağlıkta şiddetin artmasına neden olan kişiler. Ben doktor, hemşire demek istemiyorum bu insanlara. Şu anda bebeğini hastanede kaybetmiş herkes büyük bir endişe içinde. Bütün toplum bu durumda. Az önce görüştüğümüz, bebeğini kaybeden Mehmet Bey söyledi, hemşire yardımcısı biri kendisini hekim olarak tanıtmış ve hep onunla muhatap olmuşlar. Bir doktorla bile görüşmemişler."
Kaynak: Gerçek Gündem