DEM Parti'den Bahçeli'ye 'Derdest' Yanıtı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin, "DEM partinin henüz nerede duracağını kestirememesi yanlıştır. DEM ya Türkiye partisi olacak ya da derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır." sözlerine yanıt veren Hatimoğulları, "Bizleri tehdit edip durmayın. Tehdit ederek diyalog kurulamaz. DEM Parti sizden daha Türkiyeli'dir." dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Tülay Hatimoğulları, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı grup konuşmasında, Türkiye'de engelliler için ilk kez bir manifesto hazırlandığını duyurdu. Hatimoğulları, "Sadece bugün değil; her an ve her yerde engelliler ve aileleri için insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesini kararlılıkla sürdürüyoruz," dedi.
DEM Parti, engellilerin toplumda eşit yurttaş olarak kabul edilmesi ve yaşamın her alanında eşit haklara sahip olmalarını savunan bir anlayışla hareket ettiklerini vurguladı. Hatimoğulları, "Sağlamcılık, ayrımcılık, şiddet ve yoksulluğun olmadığı, engellilerin eşit yurttaşlık taleplerinin yaşama geçtiği 'Yeni Bir Yaşam Mümkün' diyoruz," ifadelerini kullandı.
Engelli bireylerin yaşamda, toplumda, yasalarda ve bütçede eşit yurttaşlar olarak kabul edilmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirten Hatimoğulları, engelli yurttaşlara bir kez daha söz verdiklerini söyledi. Bu çerçevede, DEM Parti'nin engelliler ve aileleri için insan onuruna yakışır bir yaşamı destekleme taahhüdünü yineledi.
Hatimoğulları'nın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Küresel hegemonya mücadelesi giderek kızışıyor. Bu kızışmalar birçok yerde sıcak çatışmalara dönmüş durumdadır. Dünya kapitalist sistemin krizi her geçen gün daha da derinleşmektedir. Bu krizi aşmak için oluşturulan ittifaklar ve yeni kamplaşmalar söz konusudur. Ticaret savaşları, enerji hakları, jeopolitik rekabet, yapay zeka üzerinden gerilimler gittikçe artıyor. Soğuk savaştan bu yana en sıcak süreçlere tanıklık ediyoruz. Bu kaosun odağında ise tarihi kırılmaların yaşandığı Orta Doğu var. Bitmeyen çatışma ve savaşların yaşattığı kırılmalar her yerde taşları yeniden, yeniden oynatıyor. Orta Doğu'da düzensizlik üzerine yeni bir düzen ikame edilmeye çalışılıyor.
"SAVAŞIN BEDELİNİ HALKLAR ÖDÜYOR"
Maalesef yine savaşın büyük bedelini bölgenin halkları en ağır şekilde ödüyor. Halep'ten Tel Rıfat'a kadar devam eden çatışmalarda on binlerce insan göç yolunu tutmaktadır.
Uluslararası güçlere çağrıda bulunuyorum: İnsani koridorların oluşturulması herkesin sorumluluğudur. Bu arada, İsrail ile Lübnan arasındaki barış antlaşmasının mürekkebi kurumadan, Suriye cephesi kaynamaya başladı. El Nusra ve HTŞ gibi tüm dünyada terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, Suriye Milli Ordusu'nun ilerlemesine imkan tanıyan koşullardan faydalanıyor.
Suriye'nin önemli kentlerinden Halep'e giren bu gruplar, çeşitli etnik ve dini toplulukların yaşadığı mahallelerde zorla hükmetmeye çalışıyorlar. Tel Rıfat'a yönelik çete saldırıları da devam ediyor. Bu durumu 2011'den beri izliyoruz ve şimdi bu filmin yeni sahnelerine tanık oluyoruz.
Buradan devlet aklı ve yürütme erkine seslenmek istiyorum. 2011 Suriye savaşına dahil olarak büyük bir yıkımın parçası oldunuz. Yeni maceraların peşinden koşmayın. Neo-Osmanlıcı hayallerinizden vazgeçin. Bu öfkeyle davrandığınız sürece, ülkeyi daha beter bir felakete sürükleyeceksiniz. Orta Doğu'da şiddetin her yayılışı hem Türkiye için hem bölge için bir felakettir. Gelin içeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim.
DEM Parti olarak bölgede yaşanan kaosun hangi güçler tarafından çıkarıldığını, kimin kimden ne çıkar elde etmek istediğini, hepsini biliyoruz. Orta Doğu'da neler olup bittiğini gayet iyi biliyoruz. Bizim mücadelemiz Kürt sorununun barışçıl çözümünden yanadır. Halkın doğduğu topraklarda doyabilmesi ve birlikte bütün farklılıklarımızla ortak bir yaşamı inşa etmekten yanayız. Dünya nükleer savaş tehdidi altındayken çare barıştır. Barış bütün sınırlar için en önemli güvenlik yöntemidir. Biz bu mesajı 2011'de Suriye savaşı başladığı günden bu yana her kürsüye çıktığımızda ifade ettik.
"EKONOMİ İÇİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR"
Türkiye ekonomisi için tehlike çanları çalıyor. Resesyona girmiştir. Artık Türkiye ekonomisi için alarm zilleri olabildiğince yüksek çalmaktadır. Düşünebiliyor musunuz, siz çarşıya markete gidiyorsunuz ve biber 120 TL, domates 80 TL... Biz ekonomiyi uçurduk diyen ey iktidar, sizin meyve sebze fiyatından haberiniz var mı? Siz yurttaşın ne kadar aç ve sefalet içinde olduğunun farkında mısınız? Sanki bu ekonomiyi bu kadar kötü yöneten başka birisiymiş gibi 'biz bu ekonomiyi düzelteceğiz' mesajı vermekten hicap duymuyor musunuz?
DEM Parti 85 milyon yurttaşın derdiyle demleniyor. DEM Parti açlıkla, yoksullukla mücadele ediyor. Herkes iş, aş bulsun diye mücadele ediyor. Çocuklar istismara uğramasın, katledilmesin, kadınlar erkekler tarafından katledilmesin diye mücadele ediyor.
DEM Parti Kürt sorununun onurlu şekilde çözülmesinden taraftır ve üzerine ne düşüyorsa da yapmaya hazırdır? Asıl soruyu biz kendilerine yöneltiyoruz. Var mı demokratik bir çözümünüz? Bu konuyla ilgili de açıklamalarınızı bekliyoruz.
ÖCALAN'LA GÖRÜŞME
Sayın Tuncer Bakırhan'la birlikte geçen hafta İmralı'da Öcalan'la görüşmek için başvuru gerçekleştirmiştik. Henüz yanıt alamadık. Kapıları açın diyoruz, Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun barışına hep beraber çalışalım diyoruz."
BAHÇELİ'YE YANIT
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin bugünkü grup toplantısında söylediği, "Suriye'nin istikrar ve huzura kavuşması elbette samimi dilek ve temennimizdir. Bu gerçekleşmeden coğrafi mıntıkaları terk etmek felakettir. YPG yok edilene kadar sahayı boşaltamayız. ABD ve Rusya, 'Teröristleri bölgeden çekeceğiz' dediler, verdikleri sözleri tutmadılar. Bölücü terör örgütüne hayat haramdır. PYD/YPG düşmanımızdır. Terör ya bitecek ya Türkiye bahara uyanacaktır. Ya da teröristler tek tek canlı hedef olmaktan kurtulamayacaktır. DEM partinin henüz nerede duracağını kestirememesi yanlıştır. DEM ya Türkiye partisi olacak ya da derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır. Gelişmelerin Kürt kardeşlerimizle alakası yoktur. Tel Rıfat'tan çıkarılanların katil olduğunu Kürt kardeşlerimizde görecektir. Suriye toprakları Suriyelilerindir. Tel Rıfat temizlendi sırada Münbiç var." sözlerine de yanıt veren Hatimoğulları, şunları kaydetti:
"'DEM Parti nerededir' sorusu yine MHP Genel Başkanı tarafından bizlere soruldu. Öncelikle tehdit dilinden vazgeçin, bizleri tehdit edip durmayın. Tehdit ederek diyalog kurulamaz. Ve duymak isteyen kulaklar için tekrar ediyoruz. DEM Parti demokrasidir, çözümdür, DEM Parti farklılıklarımıza rağmen Kürtlüğümüzle, Türklüğümüzle, Araplığımızla, Ermeniliğimizle bütün farklı inançların bir arada yaşayabildiği bir Türkiyelilik fikrini savunmaktayız. DEM Parti sizden daha Türkiyeli'dir bunu hepiniz bilmelisiniz. Biz asıl soruyu kendilerine sormak istiyoruz. Siz bu barış sürecinin neresinde duruyorsunuz? Barış canınızın istediği anda onu aparat olarak kullanacağınız bir şey değildir. Barış, sorunlarla hakiki bir yüzleşmeyi gerektirir. Bizler barış sevdasıyla büyük bir cesaretle, okyanusta ama pusulamızla yüzmeye devam edeceğiz. Savaşın kazananı olmaz, olmayacaktır. Biz DEM Parti olarak bu ülkede, Orta Doğu'da, demokratik bir cumhuriyet ve Orta Doğu için çalışmaya adayız."