Demokratik kitle örgütlerine operasyonlarda 'muammalar silsilesi': "Gelen polis ne yapacağını bilmiyor, savcıya soruyor. Savcı da başka savcıya…”
Avukat Mehmet Emin Aktar, Diyarbakır’da yapılan aramayı “Özel yazışmalara kadar her şeye bakıldı. Hatta üzerinde ‘okunmuş’ kaşesi olan, cezaevi mektupları dahi okundu. Gelen polis ne yapacağını bilmiyordu. Savcıya soruyordu. O savcı da başka savcıya…" diyerek anlattı.
Diyarbakır merkezli 21 ilde gerçekleştirilen operasyonda şüpheli sayısı 216 iken 128 kişinin ise gözaltında olduğu bilgisi paylaşıldı.
Dün (25 Nisan) Diyarbakır, Batman, Sivas, Urfa olmak üzere 21 ilde eş zamanlı yapılan polis baskınları sonucunda aralarında avukat, gazeteci, sanatçı, sivil toplum temsilcileri, demokratik kitle örgütlerine üye birçok kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan kişiler hakkında 24 saat avukat görüş yasağı ve soruşturma dosyalarında gizlilik kararı getirilmişti. Bugün ise gözaltına alınanların ifadeleri alınmaya başlandı.
Gerçek Gündem’in ulaştığı Avukatlar, Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün (TEM Şube) depremden sonra boşaltılması sebebiyle şüphelilerin ifadelerinin Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Huzur Karakolu’nda alındığını ifade etti. Bir kısım şüphelilerin ise susma hakkını kullandığı aktarıldı.
AKTAR: ÜZERİNDE ‘OKUNMUŞ’ KAŞESİ OLAN CEZAEVİ MEKTUPLARI DAHİ OKUNDU
Diyarbakır Barosu’nun eski Başkanı ve Yeşil Sol Parti adayı Mehmet Emin Aktar, birlikte çalıştıklarını belirttiği, tutuklu gazetecilerin avukatı Avukat Resul Temur’un bürosunda yapılan aramayı “Odası bomboş bırakıldı. Ona gelen cezaevi mektupları dahi okundu” diyerek anlattı:
“Resul Bey’in bütün dosyalarına el koyuldu. Odası tamamen boşaltıldı, odası tertemiz oldu! Dün akşam gittiğimde odada hiçbir şey kalmamıştı. Diğer bürolarda üstünkörü arama yapıldı ama Resul Bey’e özel bir çalışma yapıldı. Tek tek mektuplardan tutun özel yazışmalarına kadar her şeye bakıldı. Hatta üzerinde ‘okunmuş’ kaşesi olan, cezaevi mektupları dahi okundu. Yasa çok açık dedik, avukat ve müvekkillerinin arasındaki şeyler denetime tabi değil. Eeee almıyoruz dediler ama tek tek okuyorsunuz!”
Aktar, arama ve gözaltı kararında suçlama sebebi yazılı olmadığıyla ilgili ise ilk kez böyle bir durumla karşılaşmadıklarına dikkat çekti:
“Muhtemelen yazıcıdan çıkarken suçlama kısmını silmişler. Bir amaç yok, bilgisizlik temelli. İlk defa rastladığımız bir şey değil. Gizlerken yasayı ihlal ediyorlar.”
AKTAR: SAVCI ARAMA YAPARKEN ‘AAA BUNUN İDDİANAMESİNİ BEN YAZMIŞTIM’ DİYOR
Aktar, arama yapılırken yaşanan diyalogları ise şu sözlerle aktardı.
“Büroda arama yapan savcıya suç işliyorsunuz dedim. ‘Dosyaların müvekkilleri ile ilgisi olduğunu söylemedim’ diye yanıt verdi. ‘Pardon, kırtasiye dükkanında arama yapmıyorsunuz, burası avukat bürosu’ dedim. Arama sürerken kimi dosya için ‘Aaaa bunun iddianamesini ben hazırladım’ demiş. Bizim büroya gelen savcı, tutuklu gazetecilerin dosyalarına bakıyordu. Resul Bey’le yaklaşık bir yıldır karşılıklı çok hoş bir teşvik-i mesaileri oldu. (Tariz anlatım) Resul Beye, özel bir muamele yapıldı. Arama olurken de gerilim olmuş. En son tutanak tutulurken Resul Bey, savcıya ‘Sen söylediğini zapta geçirmeye korkan biri olarak tarihe geçeceksin” demiş.”
AKTAR: POLİS SAVCIYA SORUYOR, SAVCI BAŞKA SAVCIYA…
Aktar, yapılan operasyonun doğrudan doğruya seçimle alakalı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Kararları apar topar çıkarmışlar. İsimleri neye göre seçtiler, öncesinde hazırlık yaptılar mı bilemeyiz. Gelen polis ne yapacağını bilmiyordu. Savcıya soruyordu. O savcı başka savcıya soruyordu. Kimse hukuka göre davranma ihtiyacı da hissetmiyor. Garip diyaloglara tanıklık ettik.”
ÖZDEMİR: MESLEKİ ÇALIŞMALAR ÖRGÜTSEL FAALİYET OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR
Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir ise bir kısım şüphelilerin susma hakkını kullandığını aktardı.
Özdemir; Ankara, Sivas, Malatya, Batman, Mardin, Urfa gibi toplam 20 ilden gözaltına alınan herkesin Diyarbakır’a getirildiğini paylaşarak suçlama konusu ile ilgili şunları söyledi:
“Avukatlar boyutuyla mesleki çalışmalarını içerecek şekilde ceza yargılamasındaki dava takipleri suçlama konusu yapılıyor ve bunun örgütsel bir faaliyet kapsamında olduğuna dair iddia var. Avukat arkadaşlarımızın müvekkillerini savunmalarından kaynaklı olarak yargılandıklarına dair bir bilgiye sahibiz.”
Kaynak: Gerçek Gündem