Derya Kömürcü açıkladı: Erdoğan seçimi nasıl kazandı?
Yöneylem Genel Koordinatörü Derya Kömürcü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Kömürcü, "Hiç çekinmeden ifade etmek gerekir ki seçimlerin özellikle ilk turunda sandık güvenliğinin sağlanamadığı görülüyor" dedi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kesin sonuçlarına göre, Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan geçerli oylardan 27 milyon 834 bin 589 seçmenin oyunu aldı. Erdoğan, yüzde 52,18'le yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise geçerli oylardan 25 milyon 504 bin 724'ünü aldı. Kılıçdaroğlu'nun oy oranı yüzde 47,82 oldu.
28 Mayıs'ta yapılan seçimin geride kalması sonrası Gazete Pencere'de "Fanatizmin tahakkümü" başlıklı bir yazı kaleme alan Yöneylem Genel Koordinatörü Derya Kömürcü, "Hiç çekinmeden ifade etmek gerekir ki seçimlerin özellikle ilk turunda sandık güvenliğinin sağlanamadığı görülüyor. Sonuçlara etkisinden bağımsız bir biçimde Türkiye’de seçimlerin hangi koşullarda gerçekleştirildiğinin “utanmadan sıkılmadan” tespit edilmesi, verili koşullarda seçimler yoluyla iktidar değişikliğinin bundan sonra nasıl gerçekleştirilebileceğine dair en önemli görevdir. Bu konuda muhalefet partilerinin şeffaflıktan uzak tutumu yurttaşları olması gerekenden daha büyük bir ümitsizliğin içine itiyor" dedi.
"FANATİZMİN BELİRLEYİCİ ETKSİ GÖZ ARDI EDİLEMEZ"
Kömürcü, "Sandık güvenliğini bir kenara bırakacak olursak seçim sonuçlarına dair en net çıkarım, Türkiye toplumu ve siyasetinde kutuplaşmanın hâlâ çok belirgin bir biçimde hüküm sürdüğüdür. Kutuplar arasındaki geçişler neredeyse imkansızlaşmış, yüzde 50-50’lik bölünmüşlüğü kendi lehine bir iki puan değiştirebilenin seçim kazandığı durum son iki seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de kendini tekrar etmiştir. ktidar seçmenlerinin futbol takımı taraftarlığını andıran duygu durumu ve kimliğe dayalı oy davranışı devam etti. Kimlik siyasetinin özünde bir lideri, partiyi, ideolojiyi benimseyen partizanlığın ötesinde karşı kutuptakilere yönelik bir negatif partizanlık da belirleyici. Kendi takımını/partisini/liderini eleştirdiği durumda bile asla karşı takımın saflarına geçmeyen, kendi takımının yönetimini, oyuncularını protesto eden ama sonra yeniden o takımı desteklemeye devam eden irrasyonel bir fanatizmin siyaset üzerindeki etkisi göz ardı edilemez" ifadelerini kullandı.
"ERDOĞAN DESTEKÇİLERİ ARASINDA HAKİM KILINDI"
"Kutuplaştırılmış bir toplumda duygular, özellikle de korku üzerine kurulu duygular son derece etkili olur" diyen Kömürcü, "İktidar tüm seçim kampanyası boyunca bu doğrultuda hareket etti. Seçmenlerine iktidarın el değiştirmesi durumunda ülkenin bekasından kişisel yaşamlarına, toplumsal düzenden kültür ve geleneklere kadar her alanda sonuçları 'korkunç' olacak bir değişim olacağı anlatıldı. Kılıçdaroğlu’nun pozitif siyaset üzerine inşa edilen, umut ve daha iyi bir gelecek vaat eden kampanyası başka bir şey resmediyor olsa da toplumsal düzlemde muhalefet seçmeninin temel dürtüsünün 21 yılın hesabını sormak olduğu hissi Erdoğan destekçileri arasında hakim kılındı. Bu yüzden hiç kimse Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısını duymazken herkes Erdoğan’ın toplumun sinir uçlarına temas eden açıklamalarını duydu, tartıştı. İktidar hem topluma nüfuz eden örgütlülüğü, dini-kültürel bağları hem de sahip olduğu medya, maddi kaynaklar, belediyeler ve devlet imkanları sayesinde en azından kendi kitlesine bu konuları tartıştırmayı ve bu kesimlerde bir korku iklimini hakim kılmayı başardı" dedi.
Derya Kömürcü'nün yazısının tamamı şöyle:
Kaynak: Gerçek Gündem