DEVA Partili Karal: 'Devletin Dini Adalettir'

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, devletlerin var olmalarının en önemli temellerinin hukuk ve adalet olduğunu belirterek, “Her şey kokabilir ama tuz kokmamalıdır. Bir ülke için tuz hukuktur, adalettir. Ülkemizde demokrasinin kılcal damarları maalesef ciddi anlamda zedeleniyor. Bütün bu yaşanan olaylar, hukuk ve adaletteki güven sarsıcı gelişmeler siyaset sahasının kalmaması gibi tehlikeli bir durumu önümüze koyuyor” diye konuştu.

DEVA Partili Hasan Karal, memleketi Rize’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Karal, toplumda adalete ve yargıya güvenin gün geçtikçe azaldığını, bunun da kabul edilemez ve üzücü bir durum olduğunu söyledi.

'HER ŞEY SARSILIYOR'

Ekonomideki kötü gidişin de hukuksuzluk ve adaletsizlikle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Karal, “İnsanlarımızın başlarına bir hal geldiğinde veya adliyeye düştüklerinde, ‘Hakkımızda verilecek karar, son derece adil bir karar olacak mıdır?’ noktasında ciddi kaygıları var. Böyle olunca da maalesef ülkede istikrar sağlanamıyor, ülkede istikrar bozulunca da başta ekonomi olmak üzere her şey sarsılıyor” dedi.

İnsanların adalet anlayışına ve hukuk düzenine karşı yeterli itimadının kalmadığının ve bunun da kamuoyunda görüldüğünün altını çizen Karal, bu durumun çok üzücü olduğunu belirtti.

'DEVLETİN DİNİ ADALETTİR'

Devletin dininin adalet olduğunu söyleyen Karal, adaletten asla taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.

Karal, şunları söyledi:

“Eskilerin deyimiyle devletin dini adalettir. Devlet, adaletten taviz vermemelidir. Adalet ve hukuktan bir sapma olduğu takdirde doğal olarak ekonomi de bozulur ve devletin diğer tüm sütunları da ciddi şekilde zarar görür. Onun için devletlerin var olmalarının en önemli temelleri adalettir, hukuktur. Siz, istediğiniz kadar ekonomik politikalar konusunda olağanüstü çaba sarf edin eğer hukuku sağlayamaz ve güvence altına alamazsanız ekonomide de başarılı olamazsınız. Şu anda ülkemizde yaşanan olay tam da budur. Maalesef ülkemizde demokrasinin kılcal damarları ciddi anlamda zedeleniyor. Bütün bu yaşanan olaylar, hukuk ve adaletteki güven sarsıcı gelişmeler, adeta siyaset sahasının kalmaması gibi tehlikeli bir durumu önümüze koyuyor. Bu nedenle bizim öncelikle siyaset sahasını garanti altına almamız gerekiyor.”