Ekrem İmamoğlu'ndan AKP'ye soruşturma yanıtı: Bir kez daha uyarıyorum, cesaretiniz varsa mücadelenizi sandıkta verin

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı Mecidiyeköy-Yıldız kesiminin açılışında kendisine yönelik başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi. İmamoğlu, iktidara sandığı işaret etti.

Ekrem İmamoğlu'ndan AKP'ye soruşturma yanıtı: Bir kez daha uyarıyorum, cesaretiniz varsa mücadelenizi sandıkta verin

İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı Mecidiyeköy-Yıldız kesiminin açılışı gerçekleştirildi.

Ekrem İmamoğlu, İBB yönetimi süreci hakkında kendisi hakkında açılan ve siyasi soruşturmalar olduğu gerekçesiyle iktidara tepkilere neden olan soruşturmalara da tepki gösterdi. İmamoğlu, "İstanbul'u yönetmekte başarısız olsaydık bu kadar aceleci, bu kadar agresyonu yüksek bir süreci önümüze koymazlardı. Görev süremin bitimine 13-14 ay gibi bir süre kaldı. Biraz daha bekleyip yerel seçimlerde çok çalışarak bizi yenilgiye uğratma konusunda erdemli bir süreci ortaya koyup yönetime gelmeyi düşünebilirlerdi. Aceleleri, mecburiyetleri var. 2024'te yerel seçimlerden önce İBB'nin yönetimini ele geçiremezlerse İstanbullunun bu görev bir daha onlara vermeyeceğini bugünden görüyorlar, bugünden kestiriyorlar" diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

"TARİHİ BİR BAŞARI DÖNEMİNE İMZA ATIYORUZ"

20 milyarlık yatırımı cumhuriyetin 100'üncü yılında İstanbullularla buluşturarak 2023'e giriyoruz. İstanbul'un trafiğinin daha çağdaş bir modelle hizmet verebilmesi ve kolay ulaşılabilir bir kent olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Bunu ancak raylı sistem ve metro ile yapabilirsiniz. Başka bir türlüsü mümkün değil. Bu nedenle metro yatırımlarına özel bir önem veriyoruz. Tarihi bir başarı dönemine imza atıyoruz.

Metro konusunda sağlıklı planlama, yöntem ile yatırım yapmayan ve İstanbullular için dürüst bir biçimde tabiri caizse parasını sağlıklı bir biçimde harcamayan İstanbulluların gönlünü kazanamaz. Bizden önceki süreçte, eğer 25 yıllık zaman diliminde yılda 5 değil 15 kilometre üretme kapasitesine sahip olsalardı ki dünyada 20-25 yılda 20-25 bin kilometreyi başaran şehir oldu. Bugün İstanbul bambaşka bir konumda olurdu. Ama neyi öncelediğinize bakıyor. Ne yazık ki sağlıklı adımlar atılmadı.

"İSTANBUL'U YÜZÜSTÜ BIRAKTILAR"

Bir anda değişik bir metotla geç kaldıklarını hissettiler. Bir anda bir çok ihale yapıldı, özellikle 2015-2016 ekseninde. Ama ne yazık ki bu ihalelerin bir çoğu kağıt üzerinde kaldı. Projesi tamamlanmamıştı. Finansmanı hiç düşünülmemişti. Onun için biz duran, yapılmayan unutulmuş 10 tane metro hattını devraldık diye anlatıyoruz. İsraf düzeni nedeniyle açıkçası icraati unutup sadece siyasi kavgaları, partizanlık duygularını besledikleri dönem var ettikleri için işlerini ihmal ettiler. Onun için yapabileceklerinin çok altında metro ürettikleri, işleri sürekli uzattıkları ve ne yazık ki kağıt üzerinde kalan yarım yamalak metro projeleri ile İstanbul'u tabiri caizse yüzüstü bıraktılar. Biz tam da İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde o tükenmişlik sendromuna göreve geldiğimiz andan itibaren son verdik.

"EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR REKORA İMZA ATTIK"

İsraftan arınmış bütçemizle, kesinlikle partizanlıktan uzak, liyakate dayalı, bir yönetim anlayışıyla, enerjimizle İstanbullunun parasını yönettiğimizin farkında olan tutumumuzla, doğru ve özenli olan iş yapma becerimizle İstanbul'da metro hız üretimine hem hız hem de kalite kattık. 10 metro inşaatını da aynı anda harekete geçirerek dünyada eşi benzeri olmayan bir rekora da İstanbul halkı adına imza attık. Bizden önceki 25 yıl boyunca yıllık metro imalatının bugün itibariyle yıllık imalat açısında 2.5 kat üstüne çıktık, 3 katına doğru gidiyoruz. Bu seviyeye ulaşmamızın dahi İstanbul'un kaybettiği yılları telafi etmeyeceğini biliyoruz. Bunun önünde özellikle duran engelin ne yazık ki bizim burada iş yapma becerimizi destekleyeceğine, İstanbul halkı adına düşüneceğine, İstanbul'un önemli sorununun birlikte çözümünü nasıl yapabiliriz diye sürece bakacağına bizim işimizi engellemeye, var olan bir kredimizi 1-1,5 yılda bir tek imza ile geciktirmesine dönük bir süreç işleyen bir hükümet ile karşı karşıyayız.

"KENDİLERİNİ REZİL ETMEMİŞ OLURLARDI"

Bugün eğer bu başarımız, performansımız, bütün engellere rağmen iş yönetme, iş üretme becerimiz olmasaydı kesinlikle bu acayip soruşturmalarla biz karşı karşıya kalmazdık. Biz İstanbul'u yönetmekte başarısız olsaydık bu kadar aceleci, bu kadar agresyonu yüksek bir süreci önümüze koymazlardı. Görev süremin bitimine 13-14 ay gibi bir süre kaldı. Biraz daha bekleyip yerel seçimlerde çok çalışarak bizi yenilgiye uğratma konusunda erdemli bir süreci ortaya koyup yönetime gelmeyi düşünebilirlerdi. Kendi seçmenlerinden 'bu kadarı da olmaz' diye tepki alan, tabiri caizse bu kadar seviyesi düşük bir biçimde uğraşı, soruşturma gibi kötü işlere de imza atmamış, kendilerini rezil etmemiş olurlardı. Aceleleri, mecburiyetleri var. Şunu görüyorlar: 2024'te yerel seçimlerden önce İBB'nin yönetimini ele geçiremezlerse İstanbullunun bu görev bir daha onlara vermeyeceğini bugünden görüyorlar, bugünden kestiriyorlar. Onun için sandıkta yenemeyecekleri bu anlayışı bu süreci başka türlü nasıl alt ederiz, nasıl ortadan kaldırırız bakış açısıyla hareket ediyorlar. İstanbullunun bizim yönetimimizden ne kadar memnun olduklarını sokakta, pazarda, yaptıkları anketlerde onlar da görüyorlar, inceliyorlar.

"BİR KEZ DAHA UYARIYORUM"

Kaybedecekleri genel seçimleri de kendi lehlerine çevirme çabası içerisindeler. İstanbul'u, İBB'yi kendi şahsi mülkleri olarak gördükleri için kaybetmeyi kabullenemiyorlar. Beni odak olarak görseler de karşılarına aldıkları İstanbul'un 16 milyon insanı, güzel ülkemizin demokrasiye inanmış 85 milyon insanıdır.

Ben kötü uygulamaları yapanları bir kez daha uyarıyım. Sonucu belli yolda, yaptığınız bu yanlışlarla bir çıkmaz sokağa girmek üzeresiniz. Mertlikten, yiğitlikten nasibini almamış bu yöntemleri derhal bırakmalısınız, elinizi yargıdan derhal çekin, yargıyı bağımsız bırakın. Derdinizi sandıkta halledecek kadar cesaretiniz, haysiyetiniz varsa çıkın bütün mücadelenizi sandıkta verin. Seçimden önce bir şamar daha yemeleri lazım, o da hizmet şamarı olacak.

"ALLAH'IM ONLARA AKIL FİKİR VERSİN"

Kimse mal sahibi, mülk sahibi değildir. Görevi belli olan, milletine hizmet etmekle mesul olan, yarın yapabildiği hizmetlerle milletinin huzuruna çıkıp her yerinde çay kahve içebileceği, gururla dolaşabileceği devlet insanına, adabına, erdemine layık olma meselesidir. Biz bunun temsilcisiyiz, Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Gururla ve keyifle görevimiz bittiği gün Kasımpaşa'daki kahvehanede de, Gaziosmanpaşa'daki kahvehanede de çay içeceğiz. Hiçbir yerde endişemiz olmayacak ama başı öne eğik insanlar bu millete çektirdikleri ızdıraplarla anılacak. Onun için bu tarihi uyarımı yineliyorum. Kendinize gelin, bir fani olduğunuzu unutmayın, memlekete hizmet etmenin esas olduğunu unutmayın. Allah bundan sapanlardan milletimizi korusun. Yine de onlar için dua ediyorum. Allah'ım onlara akıl versin. 2023 yılı, cumhuriyetimizin 100'üncü yılı şimdiden hepimize hayırlı, uğurlu, bereketli olsun. Haysiyet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bilin. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ve Mustafa Kemal Atatürk'e layık olacağımızı asla kimse unutmasın.

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
Ekrem İmamoğlu Metro Soruşturma Mecidiyeköy