Erdoğan, Kayseri'nin faturasını kesti: Nedeni muhalefetin zehirli söylemi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'de yaşanılan olaylarla ilgili muhalefeti suçlayarak "Birilerinin kendi beceriksizliklerinin faturasını sığınmacılara kesmesi kabullenemez. Kim olursa olsun insanların evlerini yakmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez" dedi.
AKP Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti hedef aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'de bir çocuğun Suriyeli bir şahıs tarafından istismar edildiği iddialarının ardından, sokakların karışması ve Suriyelilerin dükkanları ve evlerinin hedef alınması konusunda muhalefet cephesine suçlama yöneltti.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Muhalefette köklü değişim yaşanmazsa 5 yıl benzer hadiselere şahitlik edeceğiz. Vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını doğru bulmuyoruz. Milyonlarca insanımız inanıcına uygun yaşamak istediği için ikinci sınıf insan muamelesi gördü. Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkemize ağır faturaları oldu. Bu anlayışa 94'te belediyelerde, 2002'de de tüm Türkiye'de son verdik. Kimsenin hayat tarzına karışmadık. Siyasi rövanşizmden uzak durduk.
'VANDALLIK YAPMAK KABUL EDİLEMEZ'
El değiştiren belediyelerde eski hastalıklar nüksetti. 28 Şubat'ı hatırlatan uygulamalar yeniden devreye alınmak isteniyor. Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, evini barkını terk etmiş insanlara kesmeye göz yumulmamalı. Dün Kayseri'de küçük grubun yol açtığı durumun nedeni muhalefetin zehirli söylemidir. Vandallık yapmak kabul edilemez. siyasi kazanım uğruna nefret söylemine tevessül etmek acizliktir. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AKP siyasetinde yer bulmayacaktır. Biz iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye'ye hizmet etme arzusundayız."
'MUHALEFETİN VAAT YAĞMURUNDA DA SONA GELİNDİ'
Erdoğan'ın sözlerinden satır başları şöyle:
“AKP'nin hikayesi yerelden genele ilerleyen başarı hikayesidir. Halkı içinden yükselmiş partiyiz. Millete hizmet yolculuğuna belediyelerden başladık. Yerel yönetimlerdeki başarılarımız yeni kapıların açılmasına vesile oldu. Kendimizi önce belediyelerde ispat ettik, milletimiz bizi yerel yönetimlerde tanıdı ve güvendi. 2002 yılında bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluğunu AKP'ye verdi. 22 yıldır iktidarda tutan yerel yönetimlerdeki başarılarımızdır. AKP'nin referans kaynağı yerel yönetimlerdir. Bu değişmemiştir değişmeyecektir. AKP birikimi ile vizyonu ile yerel yönetimlere tüm dünyanın en yetkin en donanımlı siyasi hareketidir.
‘RAKİPLERİMİZ BİLE BİZDEN KOPYA ÇEKMEYE BAŞLADI’
AKP belediyeciliği küresel ölçekte marka haline gelmiştir. Rakiplerimiz bile bizden kopya çekmeye başladı. Onların yol haritasını biz şekillendiriyor, rakiplerimize koçluk yapıyoruz. Dünya değişirken bizim de değişime adapte olmamız gereken başlıklar var. Toplumun özellikle gençlerin nabzını daha iyi tutmamız gereken konular olabilir. Şehirlerimizi geleceğe hazırlama, popülizme bulaşmadan konuşarak üretmede kimse bizimle yarışamaz.
‘LGBTİ PAÇAVRALARI İLE BELEDİYE DONATMA DIŞINDA İCRAATLARI OLMADI’
Muhalefetin vaat yağmurunda da sona gelindi. Verilen sözler unutuldu. Bugün ekmekten suya her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, bedava yapacağız dediklerinin tamamında astronomik fiyat artışına gittiler. Kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. Hizmet etmek yerine enerjilerini bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları belediyelerde eski başkanlarımıza iftira atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları medya mensuplarına roma tutu ile diyet borcunu ödüyorlar. Eş dost akraba tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın kitabını yazıyorlar. Alkol tüketimini teşvik, cinsiyetsizleştirmeye teşvik, LGBTİ paçavraları ile belediye donatma dışında icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaşı darp etmek, Arapça tabelaya savaş açmak, baskı uygulamaktan başka bir iş yapmadılar. Göreve geldikleri il ve ilçelerde emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler.
‘BİZ İKTİDARI VE MUHALEFETİ İLE TÜRKİYE'YE HİZMET ETME ARZUSUNDAYIZ’
Muhalefette köklü değişim yaşanmazsa 5 yıl benzer hadiselere şahitlik edeceğiz. Vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını doğru bulmuyoruz. Milyonlarca insanımız inanıcına uygun yaşamak istediği için ikinci sınıf insan muamelesi gördü. Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkemize ağır faturaları oldu. Bu anlayışa 94'te belediyelerde, 2002'de de tüm Türkiye'de son verdik. Kimsenin hayat tarzına karışmadık. Siyasi rövanşizmden uzak durduk. El değiştiren belediyelerde eski hastalıklar nüksetti. 28 Şubat'ı hatırlatan uygulamalar yeniden devreye alınmak isteniyor. Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, evini barkını terk etmiş insanlara kesmeye göz yumulmamalı. Dün Kayseri'de küçük grubun yol açtığı durumun nedeni muhalefetin zehirli söylemidir. Vandallık yapmak kabul edilemez. Siyasi kazanım uğruna nefret söylemine tevessül etmek acizliktir. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AKP siyasetinde yer bulmayacaktır. Biz iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye'ye hizmet etme arzusundayız.”
NE OLMUŞTU?
Kayseri'de bir çocuğun Suriyeli bir şahıs tarafından istismar edildiği iddialarının ardından sokaklar karışmış, Suriyelilerin dükkanları ve evleri hedef alınmıştı.
Aile Bakanlığı, çocuğun ve ailenin koruma altına alındığını açıklarken, istismar iddiasıyla ilgili görüntülere yayın yasağı getirilmişti.
Ayrıca istismarda bulunan şahıs tutuklanmıştı.
Kaynak: Gerçek Gündem