Erdoğan'dan 15 Temmuz Anma Programında Konuştu: 'Son Darbeci Hesap Verene Kadar Süreci Yürüteceğiz'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 8. yıldönümünde konuştu. Erdoğan açıklamasında, 'Son darbeci yargıya hesap verene kadar bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz' ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'dan 15 Temmuz Anma Programında Konuştu: 'Son Darbeci Hesap Verene Kadar Süreci Yürüteceğiz'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na katıldı. Buradaki konuşmasına vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, konuşmasında mücadele vurgusu yaparak, 'Son darbeci yargıya hesap verene kadar bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz' dedi.

'Ülkemize, milletimize ve hükümetimize kast eden bu ihanet şebekesi değil 8 yıl, 80 yıl sonra bile nefretle anılacaktır' ifadelerini kullanan Erdoğan, 'O gece sadece bizi ve aile efradımızı hedef almadık. Hedef şahsımızla ve ailemizle birlikte tüm milletimizdi. 85 milyondu' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Hainlerin başarısız, milli iradenin muzaffer olması için tüm kalpleri ile dua eden yurt dışındaki vatandaşlarımıza ve Türkiye sevdalısı kardeşlerimize ayrıca teşekkür ediyorum. Canlarını ortaya koyan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet birimlerimiz ve Milli İstihbarat Teşkilatımızın şerefli mensuplarına hasseten teşekkür ediyorum.

'80 YIL SONRA BİLE NEFRETLE ANILACAKLAR'

Yurt dışındaki şarlatandan emir alarak pis ellerini vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar döktükleri kanla tarihimize kara leke olarak geçtiler. Modern dönem Haşhaşilerini ne biz affedeceğiz ne de 252 evladını kara toprağa veren milletimiz affedecektir. Ülkemize, milletimize ve hükümetimize kast eden bu ihanet şebekesi değil 8 yıl, 80 yıl sonra bile nefretle anılacaktır. Bugün altını çizerek tekrar sorguluyorum; zalime merhamet mazluma zulümdür.

'SON DARBECİ YARGIYA HESAP VERENE KADAR BU SÜRECİ YÜRÜTECEĞİZ'

Sadece şu an bulunduğumuz bölgede 29 insanımızı şehit edenlere, henüz 15-16 yaşındaki evlatlarımızı acımasızca bizden koparanlara, devletin namusuna emanet ettiği silahları millete doğrultup, masumları katledenlere, Gölbaşı'nda, Emniyette, Genelkurmayda nice aslan parçasının kanını dökenlere merhamet edersek Allah korusun şehitlerimizin ruhunu muazzep ederiz, kahraman gazilerimize mahcup oluruz. Acımız da öfkemiz de tazedir. FETÖ ve vesayetle mücadele azmimiz diridir, güçlüdür, ayaktadır. Allah'ın izniyle bu kararlılığımızdan hiçbir surette taviz vermeyeceğiz. Milli irade ve demokrasi düşmanlarıyla mücadelemizi sürdürürken hukuk ve adaleti gözetecek, mağduriyetlerin önüne geçecek, masumlarla mücrimleri ayırmaya azami kararlılık göstereceğiz. Son darbeci yargıya hesap verene kadar bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz.

15 Temmuz gecesi sadece bir işgal girişimini püskürtmedik. Aynı zamanda istiklal ve istikbalimize de sahip çıktık. O gece sadece bizi ve aile efradımızı hedef almadık. Sadece AK Parti ve hükümetimiz hedef alınmadı. Devletimizin güvenlik birimleri TRT, TÜRKSAT, basın yayın kuruluşları hedef alınmadı. Topyekün Türkiye ve bekamız hedef alındı. Hedef şahsımızla ve ailemizle birlikte tüm milletimizdi. 85 milyondu. Taşeron olarak FETÖ'cüler eliyle milletin iradesine zincir vurmayı amaçlıyorlardı. FETÖ'yü sureti haktan göstererek 40 yıl boyunca beslediler, büyüttüler, himaye ettiler, yurt dışında önünü açtılar. Klasörler konusu delile rağmen darbeci ve elebaşlarını ısrarla desteklemeyi sürdürdüler."

'15 TEMMUZ'UN FİŞEĞİ BİZİM 'ONE MINUTE' ÇIKIŞIMIZLA ATILDI'

FETÖ'ye arka çıkılmasının tek sebebinin 15 Temmuz gecesi kullanılan bu piyonun, Türkiye'ye karşı projelerinde yeniden önlerine sürmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şunun da çok net bilinmesini isterim. 1960'tan beri ülkemizde yapılan darbelerin arkasında kimin eli varsa aynı 'üst akıl' 15 Temmuz ihanetinde de tüm unsurlarıyla devredeydi. 15 Temmuz'un işaret fişeği esasında bizim 'one minute' çıkışımızdan hemen sonra atıldı. Şahsımızın ve hükümetimizin Filistin davasına sağladığı güçlü destek, küresel siyonist lobiyi ve onların içimizdeki etki ajanlarını rahatsız etmişti." değerlendirmesini yaptı.