Erdoğan'dan 'Katliam Yasasından Taviz Yok' Mesajı: Kimse Bize Merhamet Dersi Vermeye Kalkışmasın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan kanun teklifinin komisyonda kabul edilmesi hakkında konuştu. Erdoğan, teklife tepki gösteren hayvanseverleri hedef alarak, "Kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın. Bunlar insan sevmiyor ki, köpeği nasıl sevsin? Asla taviz yok. Meclis tatile girmeden sonuca varalım" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisi AKP'nin Meclis'teki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı, dış politikada büyük adımlar attıklarını ancak muhalefetin Türkiye Cumhuriyeti'ni dışarıya şikayet ettiğini söyledi. Ekonomide de önemli işler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, hayal kırıklığı yaratan emekli maaşı "zammının" ardından, AKP'den önce emekli maaşlarının insani standartların altında olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanı, "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edilmesi sebebiyle partililerine de teşekkür etti. Cumhurbaşkanı, "katliam yasası" onaylanana kadar taviz vermeyeceklerini belirtti.
'BATI TRAKYA'DAKİ TÜRKLERE KOL KANAT GERECEĞİZ'
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Buradan AK Parti'nin millete hizmet mücadelesine destek veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Ölüm yıl dönümünde Doktor Sadık Ahmet'e rahmet diliyorum. İsmiyle müsemma bir dava adamı olan Sadık Ahmet'in Batı Trakya'daki kazanımlarda büyük payı vardır. Yunan makamlarla görüşmelerimizde Batı Trakya'daki vatandaşlarımızın sorunları bizim için de önde gelir. İnşallah bundan sonra da oradaki Türk azınlığa kol kanat germeye devam edeceğiz.
'KIBRIS BARIŞ HAREKETIYLA ZULÜM ELLERİ KIRILDI'
Aynı durum Kıbrıs Türk halkının gasp edilen haklarında da geçerlidir. Neredeyse çeyrek asırdır haksızlığa maruz kalan Türk halkı, adanın sadece küçük bir kısmına sıkıştırılmak isteniyor. Buna sessiz kalamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı devletler hiçbir şey yapmadı. Etnik temizlik teşebbüslerini de uzaktan izledi. Kıbrıs Barış Harekatı'yla da bu zulüm elleri kırılmıştır. Ancak Türk halkının Kıbrıs'taki bağımsızlık mücadelesini engelleyen politikalar devam ediyor. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türk'ünün de karnı toktur. Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünü Kıbrıs'ta kardeşlerimizle kutladık. Kıbrıs davasına ve KKTC'nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi bir kez daha tüm dünyaya ilan ettik. Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üstünde durması için desteklerimizi de sürdürüyoruz.
'MUHALEFET, DEVLETİNİ DIŞARIYA ŞİKAYET ETMEYİ BIRAKSIN'
Muhalefetin, devletini dışarıya şikayet eden politikaları terk etmesini istiyoruz. Kimi CHP milletvekilleri Avrupa'da ülke ülke dolaşıp PKK'nın Suriye uzantısının gönüllü avukatlığını yapıyor. 15 Temmuz'un sorumlularını da yine bunlar savunmaya çalıştı. 222 evladımızı kaybettiğimiz geceye kontrollü darbe de dediler. Muhalefetin normalleşmesi adına bunlardan vazgeçilip Lefkoşa'da düzenlenen törendeki birliğin sürmesi önemlidir.
Biz komşularımızla asla gerilim peşinde değiliz. Dünyanın her yerinde dostlarımızı artırmaya çalışıyoruz. Tokalaşmak için uzatılan hiçbir eli geri çevirmeyiz. Nitekim son bir yılda önemli adımlar attık. Komşularımız ve pek çok uluslararası kurumla işbirliğimizi artırdık.
'KREDİ KURULUŞLARI ADİL OLURSA NOTUMUZ YÜKSELİR'
Dış siyasette tüm bu hamleleri yaparken, ekonomide de sıkıntılarımızın üstesinden geliyoruz. OVP'nin olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Enflasyon bundan sonra daha hissedilir şekilde düşecek. Fiyatlama davranışları tekrar piyasa gerçekleriyle uyumlu olacak. Enflasyonda hedeflediğimiz seviyelere muhakkak geleceğiz. Kredi derecelendirme kuruluşları da Türk ekonomisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapıyor. Peki bunlar yeterli mi? Elbette değil. Türkiye'nin ekonomik kapasitesi daha büyük. Kredi derecelendirme kuruluşları adaletli davrandıkça notlarımız yükselecek.
'ÖYLE 25 KURUŞA SİMİT YOK'
CHP'li belediyeler verdikleri sözleri tutmuyorlar. Emeklilere verdikleri sözleri hatırlamak bile istemiyorum. Meydanlarda emekliler diye bağırıyorlardı, şimdiyse kapılarından geçirmiyorlar. Gücünüz yetiyorsa belediye başkanlarınıza söyleyin, bedava yapacağız dedikleri hizmetlere yaptıkları zamları sonlandırsınlar. Birikmiş borçlarını ödesinler. Bedava traktör verme vaadi kolay, zor olan sözüne sadık kalmaktır. Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili, Hazine Bakanlığımız tahsile başlayacak. Öyle 25 kuruşa simit yok! Milletin malını değişik yerlerde harcayamazsınız. Artık bakanlık tahsile başlayacak.
'BİZDEN ÖNCE EMEKLİLER İNSANİ STANDARTLARIN ALTINDAYDI'
Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesine büyük katkıda bulunduk. Bizden önce emekli maaşları insani standartların altındaydı. Emeklilerimiz için önceki yıllarda da olduğu gibi bu yıl da maaş artışı yaptık.
Sıkıntıların, serzenişlerin de farkındayım. Bizim popülizmle işimiz yok, biz meydanlarda söz verip sonra cayanlardan değil sözümüzün dimdik arkasında duranlardan olduk. Bu ülke yakın geçmişte kendi çıkarı için, seçim kazanmak için vatandaşın umutlarıyla oynayanlardan çok çekti. Bizim hedefimiz el ele verip vatandaşımızın refahını artırmaktır.
'TUZU KURULAR NE DER BİZE NE?'
14 aydır yoğun bir tempoda çalışan AK Partili arkadaşlarımı kutluyor, tebrik ediyor, milletim adına kalpten teşekkür ediyorum. Yakın zamanda tatile giren sadece Meclis olacak, saha çalışmalarımız devam edecek. Geride bıraktığımız 22 yılda Meclis çalışmalarımızda büyük yol aldık. Millet bizi seçti ve biz de milletimize layık olmak için emaneti hakkıyla taşımaya çalıştık. AK Parti'nin en temel vasfı milletle doğrudan iletişim kurmasıdır. Bizim aracılara ihtiyacımız yok, biz sokakta, minibüste vatandaşımızın sorununu dinler, çözmenin mücadelesini veririz. AK Parti'yi bugünlere taşıyan bu iletişimdir. Biz milletimizin sorunlarını asla görmezden gelmedik. Yalnız sevincini değil, derdini de paylaştık. Biz yalnızca millet ne derse ne düşünürse ona kulak kesiliriz. Muhalefet ne dermiş? Bize ne. Medya ne dermiş? Bize ne. Seçkinler ne dermiş, turu kuzular ne düşünürmüş... Hiçbirine bakmaz, aldanmayız. Biz sadece milletimize bakıp adım atarız.
'İNSAN SEVMİYOR Kİ, KÖPEĞİ NASIL SEVSİN?'
Türkiye'de kimi görmezden gelmek istese de bir başıboş köpek sorunu var. Dünyada hiçbir modern kentte göremeyeceğiniz bir popülasyon var ve bunlar çocuklara, yaşlılara, başka hayvanlara saldırıyorlar. Trafik kazalarına sebep oluyorlar. Çocuklarımızı parçalıyorlar. Müdahale edilmedikçe bu sorun büyüyor. Milletimiz çocuklarımızın gönül rahatlığıyla parka gidebilmesi istiyor. Biz milletimizin bu arzularını gerçekleştirmek zorundayız. Kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın. Dağdaki katliamcıları savunanlar sevgiden bahsediyor. Çocuğunu köpek parçalamış adamın üstüne yürüyen, ciğer paresini kaybetmiş anneyle empati gösteremeyen sevgiyi ne bilecek? İnsan sevmiyor ki, köpeği nasıl sevsin? Utanmadan Meclis çatısı altında milletvekillerine "katil" diyorlar. Vekil tüm Türkiye'nin seçilmiş temsilcisidir. Siz tüm millete hakaret edemezsiniz. Kimse Gazi Meclisi'nin şanına gölge düşüremez.
'KANUN TEKLİFİNDE HEPİNİZDEN KARARLILIK BEKLİYORUM'
Utanç verici sahnelere rağmen kanun teklifi dün komisyondan geçti. Sadece insanları değil hayvanları da yaşatmayı amaçlayan teklife onay veren tüm vekillerimizi tebrik ediyorum. Hep birlikte sokaklarımızı güvenli hale getireceğiz. Hepinizden kararlı bir duruş bekliyoruz. Asla taviz yok. Meclis tatile girmeden sonuca varalım. Son dönemde ortalığı ayağa kaldıran tüm sanatçılar, STK'lar ve vatandaşlardan da sahiplenme sürecinde de aynı hassasiyeti bekliyorum."
Kaynak: Haber Merkezi