Eski Milli Eğitim Bakanı Çelik'ten Erdoğan'a açık mektup
Eski Milli Eğitim Bakanlarından Hüseyin Çelik, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı açık mektubu sosyal medya hesabından yayınladı.
AKP hükümetlerinin 2003-2009 yılları arasındaki Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrası ülke çapında üniversitelerde uzaktan eğitim kararına geçtiğimiz günlerde tepki göstermiş; Çelik, deprem nedeniyle üniversitelerde uzaktan eğitim kararını eleştirerek “Doğru bulmuyorum. Zaten pandemi sürecinde birçok üniversite öğrencisi neredeyse üniversite yüzü görmedi. Günün sonunda diploma alacaklar ama yetersiz mezunlar olarak karşımıza çıkacaklar” ifadelerini kullanmıştı.
ERDOĞAN'A AÇIK MEKTUP
Çelik, bugün ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı açık mektubu sosyal medya hesabından yayınladı.
Çelik'in yayınladığı mektup şöyle:
"Deprem felaketinden dolayı ülke çapında bütün üniversitelerimizin uzaktan eğitime geçirilmiş olması vahim bir hata olmuştur.
Bu millet, Birinci Dünya Savaşı'nda dokuz cephede savaşırken bile tek üniversitesi olan İstanbul Darülfünun'u kapatmamıştır.
Eski bir Milli Eğitim Bakanı, kırk yıllık bir öğretim üyesi ve dünyadaki en iyi üniversiteleri yakından bilen birisi olarak söylüyorum ki, bu uygulamaya telafisi mümkün olmayan yaralar açacaktır.
Zaten pandemiden dolayı doğru dürüst üniversite yüzü görmeyen öğrencilerimiz, bir şekilde okullarını bitirecekler ama karşımıza diplomalı ancak mesleki bilgi ve beceriden yoksun mezunlar olarak çıkacaklardır. Yazıktır, günahtır.
Ülkemizde, örgün eğitime devam eden üniversite öğrenci sayısı yaklaşık 4 milyondur. KYK'nun yurt kapasitesi ise sadece 850 bin kişiliktir. Yani üniversite öğrencilerimizin sadece yüzde25'i KYK yurtlarında barınmaktadır. Hal böyleyken büyün üniversitelerimiz hangi mantıkla uzaktan eğitime geçirilir?
Daha önce de belirtmişti. Yurtlardaki iki kişilik odalar 4'e; 4 kişilik odalara 8'e çıkarılarak ve gerekirse ranza sistemine geçilerek yurtların yarı kapasitesi boşa çıkarılıp depremzedelere tahsis edilebilir. Mademki milli bir felaketle karşı karşıyayız, herkes gibi üniversite öğrencilerimiz de paylarına düşen fedakarlıktan eminim ki kaçınmayacaklardır.
Sayın cumhurbaşkanım,
12 Eylül darbesini yapan militarist zihniyetin tüm üniversiteleri kışla nizamına sokmak için kurduğu YÖK, bugünkü kafa ve işleyişiyle kesinlikle yükseköğretimimize zarar vermektedir.
Onlarca rektörle konuştum. YÖK başkanının kendilerini, aykırı bir görüş serdetmemeleri ve kesinlikle örgün eğitim yapmamaları hususunda aileni olarak tehdit ifade ettiler.
Kısa vadede YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı'yla ilişkili bir kurum haline getirilmesi, orta vadede ise bu kurumun demokratik ve gelişmiş dünya ülkelerindeki benzeri kurumlar haline getirilmesi elzemdir. YÖK başkanı, bunca işleriniz arasında Cumhurbaşkanlığı makamıyla bir ayda kaç kere görüşme şansı bulabilir.
Depremden etkilenen illerimizdeki üniversite öğrencilerine ve bölgeden olup da diğer 70 ilimizde okuyan öğrencilerimize elbette kolaylıklar sağlanmalıdır. Ancak mevcut uygulama öğrencilerimize değil, YÖK'e kolaylık sağladığı için zatıalinize teklif edilmiştir. Lütfedip konuyu YÖK Başkanı'na değil de yağcılık ve tabasbus yapmadığından emin olduğunuz rektörlere sorun. Eminim ki, size arz ettiklerim dışında bir şey söylemeyeceklerdir.
Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi ile ilgili alınan karardan dönülmesi gerektiğini zatıalinize kamuoyuna saygı ile arz ederim.
Bilir ve takdir edersiniz ki, yanlıştan dönmek erdemdir."