İmamoğlu: İstanbul'un 2100'ü acilen konuşması gerekiyor!
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) düzenlediği 5. İstanbul Kent Sempozyumu'nda konuştu. İmamoğlu, "İstanbul'un 2100'ü acilen konuşması gerekiyor" dedi.
TMMOB tarafından düzenlenen 5. İstanbul Kent Sempozyumu, Harbiye Askeri Müzesi’nde bugün başladı. İki gün sürecek olan sempozyumun açılış konuşmasını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı.
Göreve geldikleri an itibarıyla her zaman bilimin ışığında hareket etmeyi kendilerine ilke edindiklerini ve bundan hiçbir zaman sapmama konusunda bir yolculuk tasarladıklarını söyleyen İmamoğlu, "Başka bir İstanbul hayalimiz var diyerek hazırladığımız vizyon, İstanbul’un vizyonu 2050 strateji belgesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Elbette ki bu vizyon belgesi, aynı zamanda yaşayan, gelişime açık, aynı zamanda inovatif ve herkesin katkı sunması gereken, değişen koşullara ve ihtiyaçlara göre de revizyona muhtaç olacağı bildiğin bir gelecek planıdır. 2050 bir an için çok uzak gözüküyor, insanın kulağına öyle geliyor sesi ama aslında ne kadar yakın ve kapıda beklediğini de görüyor durumdayız. Bir kent tarihi açısından artık İstanbul’un 2100’ü acilen konuşması gerektiğini düşünenlerdenim" dedi.
"BU ŞEHRİN SEFERBERLİK DUYGUSUYLA YÖNETİLMESİ ŞART"
"İstanbul’u afetlere dayanıklı hâle getirmek önemli bir çabamız" diyen İmamoğlu, "Doğal afetlerin, pandemilerin, krizlerin yanında deprem, İstanbul gerçeğini planlarken önemli kavramlar. Depremin ne kadar hepimizi ürküttüğünü biliyoruz. Yıkıcı etkilerini en aza indirmek için birlikte çalışmamızın şart olduğunu da biliyoruz. Birlikteliğin sadece bilim insanları, teknik insanlar ya da belediye başkanları ya da belediyeler olmadığını da biliyoruz. İstanbul’un devasa sorununun çözümü, ülkede bir seferberlik duygusuyla, şehirde bir seferberlik duygusuyla yönetilmesinin şart olduğunu bize gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL’A MUHAFIZLIK YAPIYORUZ"
İmamoğlu, "İstanbul’da şu anda yaptığımız belediye başkanlığının ya da talip olduğumuz süreçlerin İstanbul’un doğasına, canlılarına, tarihine ve barındırdığı insanların yaşam zenginliklerine sahip çıkmanın, geleceğe bunu taşımanın, eşitliğin, kardeşliğin, bir arada yaşamanın, barışın, huzurun, demokrasinin her türlü bu tarz ilkeleri kapsadığını görüyorum. Bugüne dair de gerçekten İstanbul’a muhafızlık yaptığımızı da ifade edeyim. Yani İstanbul’un çok güçlü bir muhafızlığa ihtiyacı vardır. Çarpıcı bir örnek. Bugün sabaha karşı bir yıkımı takip ettim. Yani İstanbul’da bir işgalciyi ya da işgal noktasını yıkmanın bile ne yazık ki devletin bazı kurum ve kuruluşlarıyla eş güdümlü değil, hani onları da bazen haberdar etmeden yıkımı yapmanın gerçek olduğu bir ortamdayız. Çünkü bazen bazı kamu birimleri, kamunun hamlelerini değil de birkaç kişinin konumunu kollamayı kendine ilke ediniyorlar" diye konuştu.
Kaynak: Gerçek Gündem