İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'güldüren' cevap: Halkın arasına karışmadığı için çevresindekileri umutsuz görünce, onları da CHP’li zannediyor olabilir
İTO ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, Akşener'in “Eli genel merkezde, gözü başka mevkilerde, boş zamanlarda İstanbul’da olan biri İstanbul’u yönetemez” sözlerine ve Erdoğan'ın “Umutsuzluğa kapılmayın. Alternatifsiz değilsiniz” sözlerine yanıt verdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın muhalefet seçmenlerine yönelik “Umutsuzluğa kapılmayın. Alternatifsiz değilsiniz” açıklamasına yanıt verdi.
İmamoğlu, bugünkü İstanbul Ticaret Odası (İTO) ziyareti çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in dün isim vermeden kendisini “Eli genel merkezde, gözü başka mevkilerde, boş zamanlarda İstanbul’da olan biri İstanbul’u yönetemez” sözlerine cevap veren İmamoğlu şunları söyledi:
“Ben açıkçası bu seçim döneminde çoklu bir rakiple karşı karşıyayım. İstanbul’da rakibimiz olan birçok arkadaşımıza, birçok hemşehrimize ya da siyasi parti temsilcisine ya da onları temsilen yapılan birtakım siyasi müzakerelerde, konuşmalarda şahsıma dönük tutarlı-tutarsız, yalan-yanlış, eksik-fazla; adı her neyse yorumlar yapılacaktır. Bu yapılan yorumları ben hiç muhatap almayacağım ama hani İstanbul’a dair bir proje ya da İstanbul’da yaptığımız bir işe dönük bir tarif olur ise bu kapsamda elbette cevabını veririm ama söylenen siyasi, muğlak, geçerliliği olmayan birtakım tariflere asla muhatap olmayacağım. Bunun ismi A-B partisi ya da A-B partisinin lideri, benim için fark etmiyor. Benim işim şu anda İstanbul seçimine dair 16 milyon insanımıza geçtiğimiz 5 yılın hesabını vermek; önümüzdeki 5 yılla ilgili de tasarruflarımızı ve tasarımlarımızı aktararak en güçlü şekilde, demokratik bir zeminde tarihi oy rekoru kırarak inşallah tekrar seçilebilmek. Tek yolculuğum bu.”
ERDOĞAN'A YANIT
Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın Ordu’da “Biz yoksak doğal gaz yok” sözlerine ise şu yanıtı verdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, açıkçası öyle açıklamalar yapıyor ki, yöre yöre insanları şok ediyor. Öylesine şok ediyor ki, gördüğüm kadarıyla tarihinde ilk kez bu kadar düşük kalabalıkla Karadeniz gezisi yaptı. Gerçekten bence oturup -birileri var mıdır çevresinde bilmiyorum ama- yaptığı mitinglerin arka planını ya da sonrasında çekilen fotoğrafları, videoları izlesin. Bu söylediği bence kötü tariflerin, kötülükçü cümlelerin karşılığını, milletin ona nasıl tepki olarak gösterdiğini görsün. Bu milleti oy alma döneminde, seçime giderken tehditle, yani ‘Oy verirseniz doğal gaz getiririm’ ya da deprem bölgesindeki o mağdur insanlarımıza ‘Oy vermediniz, yerel yönetim başka partiden de onun için hizmet gelmedi’ diyecek kadar vicdanları sızlatacak birtakım yorumları yapıyor ise, insanları tehdit ediyor ise düşünün ki, eğer bu seçimde kazanır ise ondan sonra hangi tehditkâr süreçleri ve milletimiz adına yapar? Ki yorumlar yapılmaya başlandı. Seçimden sonra gelecek zamları, yükselecek enflasyonu, doğal gaz vesaire gibi faturaların nasıl büyüyeceğini… Bıraksın doğal gaz taşımayı. İnsanlar şimdiden o tedirginliği yaşıyorlar.
'MİLLET, 23 HAZİRAN’DAKİ GİBİ 31 MART’TA DA DERSİNİ VERECEK'
Kaldı ki, yıllardır Ordu’yu yöneten kendileriydi zaten. Niye getirmediler yani? Neyin tehdidini yapıyorlar? Şaka gibi ama İstanbul’da başta olmak üzere bütün Türkiye’de milleti tehdit eden, milletin efendisi olduğunu düşünen bu tarz söylemlere, milletin efendi olduğunu, tehdide karşı da ciddi bir demokrasi dersini, aynen 2019, 23 Haziran’da verdiği gibi, 31 Mart’ta da vereceğini düşünüyorum. Öyle bir ders verecek ki, kalan iktidar sürelerinde daha fazla çalışmalarına sebep olacak. Millet, 31 Mart’ta demokrasi tokadı atacak sandıklarda. Onlar da çalışmak zorunda kalacaklar. Gerçek işlerine, enflasyonla mücadeleye, yoksullukla mücadeleye, perişan ettikleri emeklilerin hallerini iyileştirme konusundaki mücadeleye geri dönüş yapacaklar. Ben buradan milletimizi, özellikle AK Parti’ye oy veren hemşehrilerimi bu vesileyle uyarmış olayım.”
ONLARI DA CHP’Lİ ZANNEDİYOR OLABİLİR
Erdoğan’ın muhalefet seçmenlerine yönelik “Umutsuzluğa kapılmayın. Alternatifsiz değilsiniz” açıklamasını da İmamoğlu, “Seçmenimizle çok umutlu sohbetler yapıyoruz. Beni pazarda izlesin. Beni, sokakta esnafın arasında görsün. Çıkamadığı yerler bunlar. Halkın arasında olmayınca, kendi yakın çevresindeki insanların umutsuzluğunu görünce, onları da CHP’li zannediyor olabilir” diye değerlendirdi.
'BU TARZ SÖZLER EDEBİLECEK BİR USUL, ÜSLUBU DA YOKTUR'
Cumhur İttifakı’nın İBB adayı Murat Kurum’un mevcut belediye yönetimini “Don Kişot”a benzetmesine ilişkin de İmamoğlu, şunları dile getirdi:
“Sayın Bakan, tabii büyük bir şok içerisinde. Her gün yeni bir çevre trajedisiyle karşı karşıya. Yarattığı problemler ve sebep olduğu birtakım sorunlu haller, insanları mutsuz ettiği projeler… Birçok konunun yarattığı travmayla ‘Ekrem İmamoğlu’na nasıl bir söz söylesem de o sözün şokuyla beraber bir fayda sağlasam’ çabası içerisinde. Sayın Bakan’ı yakınen de tanırım. Bu tarz sözler edebilecek bir usul, üslubu da yoktur ama her seçimde karşımıza bu tarz, yeni bir kimliğe bürünmüş kişilikler de görüyorum. Bence bu heyecana kapılmamasını, yeterlilik içerisinde İstanbul’a dair işlerini anlatmasını tavsiye ederim. Zira 650 bin konut vesaire gibi asla yapılamayacak, asla olamayacak ve olmaması gereken, yaptığı açıklamalarla ‘Ekrem İmamoğlu ve ekibinin ortaya koyduğu başarılı süreci nasıl geride bırakırım’ diyerek tarihe en kötü vaatler dizilişi olarak çıkacak süreçleri tarifliyor. Tabii benim için kötü bir şey değil bu yaptıkları ama yine de üzülüyorum. Keşke daha nitelikli, daha kaliteli bir kampanya yürütebilse, biz de bir şeyler alabilsek. Zira benim açıkladığım her proje, İstanbul için ortaya koyduğumuz her bakış açısını onlar sahiplenebilirler, ballandıra ballandıra anlatabilirler. Çünkü biz, zaten İstanbul için ballandıra ballandıra anlatılacak projeler yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bu bakış açısına kendisini tavsiyeyle davet ediyorum.”
Kaynak: ANKA