İnşaat AKP’nin ağzını sulandırdı: “İstediğiniz yandaşa hiçbir denetim olmadan inşaat yapma yetkisi istiyorsunuz”
CHP'li Zeynel Emre, Meclis'te yaptığı konuşmada, depremin ardından yapılan inşaat ihalelerini gündeme getirdi. Emre, 'sahte temel atma töreni'ni ise 'Devlet ciddiyetine yakışmayacak davranışlar' olarak nitelendirdi.
CHP İstanbul milletvekili Zeynel Emre, deprem felaketinin yaşandığı illerimizde inşa edilecek yapılara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hakkında TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.
Deprem felaketinin yaşandığı illerimizde inşa edilecek yapılara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna gitmesi, tali komisyon olarak da Plan ve Bütçe Komisyonuna gitmeden Meclis’ten geçirilmeye çalışılmasına tepki gösteren Emre, “’Süre yoktu’ demeyin, süre vardı. Burada komisyonlar günlerden beri çalışıyor, 4 maddelik bir tezkereyi Komisyonda görüşecek süre vardı amma velakin, özellikle ve özellikle içinde “yapılaşma” geçiyorsa yani içinde rant varsa yani işin içinde ihale varsa, yandaş varsa sizde oluyor bir heyecan, bir an evvel geçmesi lazım. O nedenle bu tezkere bugün doğrudan Meclis gündemine alındı; o nedenle, o ilgili komisyonlara gitmedi” ifadelerini kullandı.
"KURDA KUZU TESLİM EDİLİR Mİ?"
“Kurda kuzu teslim edilir mi?” diyen Emre, “Yetkiyi istiyorsunuz, Orman Kanunu kapsamında orman alanlarının imara açılması var; yetki istiyorsunuz, 21/b'yle istediğinize vermeye imkân tanıyan bir düzenleme var; yetki istiyorsunuz, istediğiniz yandaşa hiçbir denetim olmadan, her türlü araştırmadan, incelemeden muaf bir şekilde inşaat yapma yetkisi istiyorsunuz” diye konuştu.
"20 YILLIK İKTİDARINIZDA İNŞAAT SEKTÖRÜNE BAKIŞINIZ DEĞİŞMEDİ"
AKP’nin ‘kendi içinde tutarlı olduğunu’ söyleyen Emre, 20 yıllık AKP iktidarının inşaat sektörüne bakışının değişmediğini vurgulayarak, depremin nasıl afete dönüştüğünü şöyle anlattı:
“Deprem bir doğal hadise, doğa olayı. Bunun afete, bu doğa olayının bir afete dönüşmesine sebebiyet veren yöneticilerin tedbir almaması, denetim yapmaması, süreçleri kötü yönetmesi ve bunun sonucunda o büyük bir afet hâlini aldı. Dolayısıyla, bugün, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş’ta yaşadığımız o depremin bu çapta bir afete sebebiyet vermesinin sebebi sizsiniz. Elbet bir doğa olayı ama 8, 9 ve daha üzerinde depremlerde tek bir kişinin burnunun kanamadığı örnekler var dünyada. Şimdi, iki ay geçti üstünden, bu iki aya şöyle geriye dönük baktığımız zaman birkaç hususu not etmekte fayda görüyorum.
Deprem gerçekleştikten sonraki tüm yönetim beceriksizliğini bir tarafa bırakın, hâlâ orada yaşayan insanların geçici barınma işleri çözülmüş değil. Hâlâ temiz su ve hijyen sorunları var. Hâlâ vatandaşlarımız bin bir güçlükle orada yaşam mücadelesi veriyor. Depremin ilk gününden itibaren yaşanan yetersizlikler, onların hepsini bir kenara bırakalım ama içlerinde Antakya gibi, Adıyaman gibi çok kadim kentler var ve bu kentlerin, bu kentlerde yaşayanların tekrardan o kadim kentlerde yaşamaya devam etmesi, orayı hep birlikte ayağa kaldırması şart.
"BUGÜNE KADARKİ UYGULAMALARINIZDA AKILCILIK GÖREMEDİK"
Biz biliyoruz ki bu süreçlerde yapılanlara, yaşananlara baktığımızda eğitim alanında, sağlık alanında, konut anlamında orada yıllar içerisinde yapılacak çok iş var. Evet, mümkün mertebe oradaki ticari yaşamı canlandırmak lazım, bunların mümkün mertebe hızlı olması lazım ancak konunun aciliyeti kadar bir o kadar da önemli hassasiyeti var. Nedir o? Daha deprem yeni olmuş, hala artçılar devam ediyor dolayısıyla yer seçimi, inşaata hazır olup olmadığı, bütün bunların çok akıllıca planlanması lazım. Sizin bugüne kadarki tüm uygulamalarınızda böyle bir akılcı yaklaşım biz görmedik.”
"HALKTAN ALINAN DEPREM VERGİLERİNİ ALANDA KULLANAMADINIZ"
Meclis’e getirilen kararname ile, AKP iktidarının ‘istediği yetkilerin’ önümüzdeki yıllarda da riskli yapılaşmalara yol açabileceğine dikkat çeken Emre, TOKİ’nin 20 yıllık süreçte yılda 58 bin 500 konut inşa ettiğini söyleyerek, AKP sıralarına şu soruları yöneltti:
“Bakın, tüm deprem bölgesinde 313 bin binada 894 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı durumda ve sizin vaadiniz, söyleminiz ne? 319 bini bir yıl içinde olmak üzere, 650 bin yeni konut inşa edilecek; ortada böyle bir iddianız var. Peki değerli arkadaşlar, yine resmî ağızlardan, Bakan Kurum’un verdiği rakamlardan söyleyeyim, TOKİ’nin yirmi yılda yaptığı konut ortalamasına baktığınız zaman yılda 58.500 konut yapmış. Şimdi, bu hesapla baktığınızda siz bunun bilmem kaç katı kapasiteyi hangi açıdan nasıl planlayacaksınız, nasıl yapacaksınız? Şu ana kadar yapamamışsınız. Şu ana kadar siz halktan aldığınız deprem vergilerini de alanda kullanmamışsınız, parasını da almışsınız, parasını da vermiş, yapmamışsınız”
DEPREM İHALELERİNİ ALANLARIN SİCİLLERİ
Deprem sonrasında başlatılan 106 ihalenin bedelinin 118 milyar değerinde olduğunu vurgulayan Emre, ihaleleri alan şirketleri, geçmişte AKP iktidarından aldıkları ihaleleri şöyle sıraladı:
“Şimdi, deprem sonrası bölgedeki illere yönelik 21 Şubat tarihi itibarıyla başlatılan ihaleler 30 Mart tarihi itibarıyla 118 milyar değerinde, toplam 106 ihale verilmiş ve buradaki 106 ihale kimlere verilmiş diye bir baktığımızda orada da büyük bir istikrar var, mesela, sarayı yapan, yazlık, kışlık sarayı yapan, 11 şehir hastanesinin ihalesini alan, Atatürk Havalimanı'nın pistleri üzerindeki inşaatı yapan Rönesans Holding, bakıyorsunuz, orada da var. Yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 2 milyarın üzerinde Cumhurbaşkanlığı sarayının yapımı işine alan ve Kuzey Irak'ta Türkiye adına doğal gaz alım yetkisi verilen Siyahkalem İnşaat var, 500 deprem konutu için 1 milyar 670 milyon liralık sözleşme. Başka bir örnek, hiçbir övgüyü mükafatsız bırakmıyorsunuz. Şimdi, Adıyaman ili ikinci etap kırsalı 500 deprem konutu yapım işi ihalesi; kime gitmiş? Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen İbrahim Turgut burayı almış, 1 milyar 488 milyon 595 bin TL. Kim bu? Hani, “Hükûmet istifa” sloganları yapıldığı zaman “Yanınızdayız.” mesajı veren, açıklama yapan işte Rizespor Başkanı; hemen onun mükafatını almış.”
"DEVLET CİDDİYETİNE YAKIŞMAYACAK DAVRANIŞLAR"
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen ‘sahte temel atma törenine’ de tepki gösteren Emre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu sahte temel atma törenine ilişkin ‘Devlet ciddiyetine yakışmayacak davranışlar’ vurgusunda bulundu. Emre, Erdoğan’a sert sözlerle tepki gösterdi:
Bizim bildiğimiz bir yerde Cumhurbaşkanı konuşurken kürsü getirilir, götürülür yani ama bir yerde Cumhurbaşkanı konuştuğu zaman ihalesi yapılmamış, olmayan bir inşaatın temeli getirilip götürülür mü ya? Temel atılıyor -o açıklama da var- sonra temel götürülüyor, ortada öyle bir yer yok, daha ihalesi verilmemiş, daha başlanmamış. Yani sizin iktidarınızda temeli getirilip götürülen bir açılış izledik biz, bunu da çok büyük bir işmiş gibi anlatıyorsunuz.
"ORTADA İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA VAR"
Ceza kanununa dair hatırlatmalarda bulunan Emre, ihalesi yapılmadan ilan edilen çalışmalar için, “Ortada ihaleye fesat karıştırma var” diyerek, “Temeli var, temel atılıyor, ihalesi arkadan geliyor. Hiç böyle bir uygulamayı dünyanın herhangi bir yerinde gördünüz mü arkadaşlar?” ifadelerini kullandı.
Emre, depremden önce ve sonra işlenen suçları ise şöyle özetledi:
Bütün bunların özetle bugüne kadarki yapılan yaygın uygulamalar, seçim dönemlerine gittiğimiz zaman, girdiğimiz zaman o işte imar barışı denilerek o hesabı yapılarak acaba ne kadar oy alırız deyip de onun propagandasını meydanlarda yapıp “Efendim, vatandaşla devlet barışıyor, büyük bir imkân.” denilip de imar barışı çıkartılan düzenlemelerde binlerce konuta imar verildi ve binlerce konut yıkıldı, binlerce insanımız bu yüzden sırf hayatını kaybetti.
Normal bir demokraside tüm bunların yani idarenin iş ve işlemlerinden ötürü ve yönetenlerin verdiği kararlardan ötürü ortaya çıkan zararı ilgililer tazmin eder. Cezası varsa cezasını gider çeker. Dolayısıyla şunu unutmayalım: Sizin kalan süre itibarıyla bu çizilen, bu anlatılan hadiseleri gerçekleştirme imkânınız yok otuz küsur gün kaldı. İnşallah, 14 Mayıs itibarıyla Türkiye’de el birliğiyle, milletimizle birlikte temiz bir sayfa açacağız diyorum.
Kaynak: Gerçek Gündem