Karar yazarı: AK Parti’nin içinde sessiz de olsa bir "muhafazakâr demokrat" rezervi hâlâ mevcut

Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert, AKP'de zaman içinde ‘muhafazakâr’ tabirinin kapsamının genişlediğini; 'demokrat’ tabirinin de gözle görülür bir şekilde eksildiğini ifade etti. Cömert, "Hala Ak Parti’nin içinde sessiz de olsa bir ‘muhafazakâr demokrat’ rezervi mevcut" dedi.

Karar yazarı: AK Parti’nin içinde sessiz de olsa bir "muhafazakâr demokrat" rezervi hâlâ mevcut

Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert, AKP ve MHP'nin birbirine muhtaç olduğunu ifade ederek, "'Ben sana mecburum' iki taraf için de geçerli. ‘Sen bana mecbursun’ da öyle. Ancak ikisi bir olduğunda iktidar makinası ayakta durabiliyor" diye yazdı.

Cömert, yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Ak Partinin DNA’sında bir çeşit liberallik vardı. Bunu ‘muhafazakâr demokrat’ etiketiyle kavramsallaştırmışlardı. Terkipte bir mantık sorunu vardı. Her halde ‘dindar’ diyemedikleri için ‘muhafazakâr’ tabirini tercih etmişlerdi. Buna rağmen terkip yerleşti. Kullanıldı. Zaman içinde ‘muhafazakâr’ tabirinin kapsamı rantı, menfaati içerecek şekilde genişledi. ‘Demokrat’ tabiri de gözle görülür bir şekilde aşındı, eksildi. Ak Parti asabileşti. Gerginleşti.

Bunda bir takım dış etkenlerin de rolü vardı. Dış etkenler derken tipik ‘dış güçler’ söyleminden bahsetmiyorum. Bu etkenlerden biri kapatma davasıydı. Gezi olayları Ak Parti açısından ciddi bir travmaydı. Tamamen tehdit olarak algılandı. Arkasından 17-25 Aralık. Sonunda 15 Temmuz darbe teşebbüsü.

Bütün bu krizlerin doğru yönetildiği söylenemez. Daha doğru yönetilebilirdi. Ama böyle yönetildi. Sonunda Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bela tünelinden sağlam çıktı. Buna ister eleştirin ister eleştirmeyin, başarı demeniz gerekiyor. Tünelden çıkan, aynı Ak Parti miydi? Tartışılabilir.

Kolay değil, bu süreçler Ak Partiye kendi ‘fabrika ayarları’nı unutturmuş bile olabilir. Bütün bu badireleri atlattıktan sonra başka bir yola girdi Ak Parti. Girdiği yolda da epeyce ilerledi. Yine bu süreçler sonunda ‘muhafazakâr’ ve ‘demokrat’ kavramlarını kuruluş dönemindeki muhtevasıyla özümseyen unsurların parti içindeki ağırlığı azaldı.

Ya yeni şartlara intibak ettiler zihinsel kapasitelerini gördükleri yanlışları gerekçelendirmek için kullandılar. Ya da sustular. Susmayanlar da bir şekilde tasfiye edildi.

Hala Ak Parti’nin içinde sessiz de olsa bir ‘muhafazakâr demokrat’ rezervi mevcut."

Yazının tamamını okumak için tıklayın

Etiketler
Recep Tayyip Erdoğan AKP Devlet Bahçeli MHP