Kılıçdaroğlu, madde madde sıraladı: Yeni Türkiye hayalimizle için yola çıkıyoruz, başlıyoruz!
CHP'nin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıkladı. “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.
GERÇEK GÜNDEM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” ifadeleriyle duyurduğu ve partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.
Toplantıda, CHP’nin ekonomi, teknoloji ve sanayi başta olmak üzere temel projeleri anlattı. .
Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşmasından satır başları:
Her şey bu ülkede çok ama çok güzel olacak. Bundan hepinizin emin olmasını isterim. Sizin kadar ben de çok heyecanlıyım. Dolayısıyla heyecanla konuşmama başlıyorum.
Bugün halkımızdan neden oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset üstü anlayışa oy isteyeceksiniz. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız.
Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun çaresi mevcut tek adam gitsin başka bir tek adam gelsin değildir. Tek adam gitsin, yerine çalışan yeni bir sistem gelsin.
Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha böyle acımasız, kutuplaşmış dönemler yaşamayacak.
Türkiye'yi kurumları yeniden inşa edilmiş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi olan bir ülke yapacağız. Meselemiz sadece hükümeti devralma meselesi değildir Mesele Mustafa Kemal Atatürk'ün o büyük hayaline sahip çıkmaktır. Ve onun vizyonunu tam anlamıyla hayata getirmek. İnşallah bize nasip olacak.
Dünyada ve Türkiye'den konusunda uzman ve itibarlı 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden söz ediyorum. Bilim, teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan ABD ve İngiltere'ye ziyaretlerde bulundum. Ne derlerse desinler inandığım vizyon yolculuğundan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını daha başlarken biliyordum. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz.
Seyahatlerimde ve sonrasında bahsettiğim 70 değerli isimle tek tek görüştüm ve onları siyaset üstü güç birliğine katılmaya davet ettim.
Unutmayın değerli arkadaşlar, siyasi ve siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz hepimiz ülke için, vatan için hep birlikteyiz.
Bahsettiğim güç birliği 24 saat çalışan bir güç birliği olacak. Devlet 7 gün 24 saat çalışacak. Zamanının, mekanın, enlemlerin ve boylarım ötesinde kesintisiz üreten Türkiye'yi şimdiden inşa etmeye başlıyorum. Onlar vatanları için çalışacaklar.
Çünkü Bay Kemal olmak böyle bir şey. Çünkü benim işim birleştirmektir. Benim işim sistemi kurmaktır, çalıştırmaktır.
Sayın Jeremy Rifkin ile tanışacaksınız. Kendisi Almanya’da Merkel'in endüstri ve sanayi teknolojileri danışmanıydı. Çin Devlet Başkanı'nın da danışmanlığını yaptı. Benim de yeni endüstriyel dönüşüm başdanışmanım. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında gösterilen Sayın Daren Acemoğlu bizimle birlikte olacak. Ben Sayın Acemoğlu'nun gelecek yıllarda Nobel ödülü alacağından da yüzde yüz eminim. Sayın Öztrak, ülkeye nefes aldıracak makroekonomik çözümleri. Sayın Böke, dijital kalkınma ve yeşil dönüşümü. Sayın Hakan Kara ve Sayın Refet Gürkaynak, para politikalarını. Sayın Ufuk Akçiğit, istihdam politikalarını. Sayın Hacer Foggo ise sosyal politikalarımızı anlatacak. Bu değerli isimlerle kurduğum sistem Türkiye'yi hızlıca karanlıktan çekip aydınlığa çıkaracak. Cumhuriyet kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak. Haydi başlayalım."
ÖZTRAK'IN AÇIKLAMALARI
CHP liderinin ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak açıklamalarda bulundu. Öztrak’ın açıklamasında öne çıkan kısımlar şöyle:
"CHP olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizi dördüncü endüstri devreminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve üreticisi yapmaya kararlıyız. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Gençlerimiz, ülkemizin en büyük servetidir. Gençlerimizin işsizliği ise en büyük israftır. Genç ve dinamik iş gücümüzü en etkin şekilde kullanacağız. Dünyayı iyi tanıyan iş insanlarımız var.
Ülkemizi hak ettiği zenginliğe mutlaka kavuşacağız. 40 bin kilometreden fazla yol yaptık, meslek örgütleriyle konuştuk. Yeni nesil kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki büyük yangını gördük. Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB'nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB'nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız.”
Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Öztrak’ın ardından kürsüye çıktı.
Foggo, "Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu da varlığı da birlikte yaşadık ve atlattık. Son 20 yıldır Türkiye'de gittikçe derinleşen yoksulluk adaletsizliğe yol açıyor. Zenginin daha zengin yoksulun ise daha yoksul olduğu ve bunun doğal karşılandığı bir zamanın içindeyiz. Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı. Çünkü bu memleket bu kadar umursamaz bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme karşı CHP iktidarının ilk hedefi yoksulluğu kökten bitirmek olacak” dedi.
BÖKE: DÖNÜŞÜM İKTİDARIMIZIN İLK GÜNÜNDE BAŞLAYACAK
Ekonomik vizyonla ilgili kürsüye çıkan CHP'li Sayek Böke'nin açıklamalarından satırbaşları:
"Bilim insanları konuştu dinledik öğrendik işte biz bilimle siyasetin köprüsünü kurmaya geliyoruz tüm bilim insanlarını bilimle siyasetin köprüsünü kurma iradesi gösteren tüm siyasi liderleri ve siyasetçileri, bizi izleyenleri tüm halkımızı aynı coşku ile selamlıyorum. Büyük bir değişimin eşiğindeyiz. 85 milyon ortak geleceğimizin ne olacağına dair keskin bir yol ayrımındayız. Ülkemizi dünyanın ucuz emek gücü deposuna dönüştüren, halkı yoksullaştıran, rantçı, bilimden uzak ekonomik anlayışla mı devam edeceğiz; yoksa hak temelli kalkınmayla emeğe ve üretime değer veren yeni bir anlayışla, çağı yakalayan bugün bizde varız diyen yeni kalkınma hikâyesi ile mi? Bizim tercihimiz, bizim vizyonumuz belli. Türkiye’yi cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kalkındıracağız. Ve toplumun tüm kesimleri hep birlikte zenginleşeceğiz. Bugün yaşanıyor olan bu ağır yıkıcı kalıcı bir şekilde hep birlikte ortada kaldıracağız. Nasıl mı? Üretimi dönüştüreceğiz.
Bugün ekonomi ranta dayanıyor. Dönüştürdüğümüzde üretmen yatırımlara dayanacak. Bugün ekonomi ağır bir sömürü düzeni içerisinde yürüyor. Yarın kalkınma olacak. Bugün vergi yükü halkın omuzuna bırakılmış vaziyette. Yarın adaletli bir vergi düzeni olacak. Dönüşen üretimle istihdam yaratacağız, verimlilik yaratacağız, gelirleri artıracağız, hayat pahalılığına son vereceğiz. Kaliteli hayatları hep birlikte yaşayacağız. Bugün ü. Buçuk milyon insanımız işsiz. Yaklaşık üç milyon insanımız ara dahi bulayamayacağını düşündüğü için iş aramayı bile bırakmış. Ama umutsuzluğa yer yok. Üretimi dönüştürdüğümüzde herkes için iş herkes için istihdam olacak. Bugün çalışanların yüzde 65’i asgari ücret veya ona yakın ücret alıyorlar. Ama umutsuzluğa yer yok. Üretimde yapacağımız dönüşle verimlilik artacak ve ücretler herkes için yükselecek. Bugün dünyanın çalışanlar için en kötü çalışma koşullarına sahip 10 ülkesinden biri Türkiye. Ama üretimde yapacağımız dönüşümle güvenceli istihdamda sosyal adaleti mutlaka sağlayacağız. Bugünün rantçı zihniyeti, doğayı katlederek iklim krizinin en ağır koşullarıyla halkı baş başa bırakmış vaziyette. Ama üretimde yapacağımız yeşil ve mavi dönüşümle yani temiz üretimle nefes alacağız. Bu dönüş yarını beklemeyecek bu dönüşüm iktidar olduğumuz gün başlayacak.
"Dünya yeni bir üretim devriminin eşiğinde. Bu devrim bilgiye veriye bilginin ürettiği yeşil ve yeni teknolojilere dayanıyor. Daha önceki üç büyük sanayi devrimini ıskaladık. Bu sefer ıskalamayacağız. Parçası olacağız. Hatta öncüsü olmaya geliyoruz.
"Yeteneklere insanına üreticisinin kapasitesine yatırım yapan yeni bir kamucu anlayışla geliyoruz. Yani ülkemizi girişimci ve dinamik bir devlet anlayışı ile yönetmeye geliyoruz. Kamu üreticinin hem öncüsü hem destekçisi hatta kuralları birlikte belirleyeceği demokratik ortağı olacak. Biz üretimi dönüştürürken üç temel hedefimiz olacak. Güvenceli ve kaliteli işler yaratmak, dönüşümü sağlamak ve üretimi yeşil yapmak. Yani kimseyi geride bırakmayan adil bir dönüşüm için geliyoruz."
"YÖK'ü kaldıracağız, Boğaziçi'ni ve diğer üniversiteleri hep birlikte özgürleştireceğiz. Barış imzacısı akademisyenleri yeniden okullarıyla yeniden öğrencileriyle buluşturacağız."
ACEMOĞLU: GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÇOK BÜYÜK
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) öğretim görevlisi olan Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Selin Sayek Böke'den sonra video konferansla açıklamalarda bulundu. Acemoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Eğitim düzeyi ve eğitim kalitesi çok kötü durumda. Türkiye'den gelen öğrencilerin uluslararası sınavlardan aldığı notlar çok düşük. Ya da Türkiye'deki öğrencilerin üniversiteye gitme, liseden mezun olma oranları Avrupa'ya ya da Güney Amerika'ya oranla çok düşük.
Teknolojiye yatırım yapmamak, verimsiz büyüme, insan kaynaklarını doğru kullanmamak... Bunun çok net bir sonucu var; düşük verimli istihdam, düşük ücret düzeyi, yoksulluk... Bu yoksulluk problemini çözmek istiyorsak verimliliği artırmak lazım. Türkiye'deki problem bundan da derin. Çünkü olan gelir çok eşitsiz bir şekilde dağılıyor.
İlk önemli şey faiz politikalarını düzelterek enflasyonu düşürmek. Enflasyonun bu düzeyde olduğu bir ekonomide başka kaynakların doğru olarak dağılması mümkün değil. Enflasyonu düşürmek kolay değil. Bu süreç içinde mali politikaları doğru kullanıp yoksulluğu, tüketiciye olan baskıları azaltması lazım. Türkiye'de işsizlik zaten çok büyük bir problem, bunun çok daha büyük bir problem haline gelmesine izin vermemek lazım.
KILIÇDAROĞLU: ALTILI MASA İLE BİRLİKTE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programın sonunda bir konuşma daha yaptı. Kılıçdaroğlu, " Yapacaklarımızın bir ön izlemesini gördünüz" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle:
"Bugün verdiğimiz kavga Türkiye'nin yarın nasıl bir ülke olacağının kavgası. Nasıl bir ülke hayal ettiğimizin davası. Bugün bu sahneden size ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak seslenmiyorum. Kuracağımız güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum.
"Önce umutsuz olmamamız gerektiğini bize öğrettiler. Ülkesine destek olmak isteyen isimler inanın çığ gibi büyüyecek. Ben sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kastettiğimi herhalde anlamış oldunuz. Net anlaşılsın istiyorum. Türkiye'yi tek bir kişi değil, likayata dayalı bir sistem yönetecek. Açıkça söylüyorum; Türkiye'nin kökten bir değişime ihtiyacı var. Emin olun iktidara geliyoruz!
ALTILI MASA VURGUSU
Zorbalığa direnen her türlü karalamaya direnen altı lideriz biz. Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz altı lider olarak yürümeye devam edeceğiz. Meral Hanım'ın partisini kurarken nasıl zorluk çektiğini biliyorum ben. Meral Hanım merttir. Temel Bey bilgedir. Babacan'ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Gültekin Bey de Menderes'in gençliğini görüyorum.
Zorbalığa direnen, her türlü kara propagandaya rağmen kenetlenen 6 lideriz biz. Türkiye için kenetlendik, halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz 6 lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye'de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz.
Bay Kemal çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü ben, kirli sermayenin adamı olmam, kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Ben biliyorum, onlar neden sürekli benimle görüşmek istiyorlar, neden aracılarla haber göndermek istiyorlar, neden arkamdan iş çeviriyorlar, neden anketçileri satın alıyorlar. Kuruş kuruş, dünyanın neresinde neyiniz varsa hepsini biliyorum. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım, kurtulamazsanız!
MADDE MADDE SIRALADI
Gelelim başlıca kolonlara;
Birinci kolon bugün detaylarını Sayın Rifkin ve Sayın Böke’den dinlediğiniz,
‘ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜMÜ’ gerçekleştirmek. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırarak, topyekûn kalkınmayı böyle sağlayacağız. Tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim-ticaret-finans ağı kuracağız. 50 ili kapsayan 8 bölgede, özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. Esnek, kendine özel mevzuata tabii, inovasyon odaklı özel ekonomi bölgeleri olacak. Türkiye genelinde bir üretim ve ihracat hareketi başlatacağız. Bahsettiğim modelde limanlar, tersaneler, tarım bölgeleri ve dijital yatırım bölgeleri var. Tüm Türkiye üretecek. Başta İstanbul olmak üzere, metropollere yığılan nüfus, içi boşaltılan Anadolu’da istihdam imkânı bulacak. Böylelikle bu modelde, Marmara ve Ege bölgesinden tersine göç teşvik edilecek.
İkinci kolonumuz ‘İŞGÜCÜ DÖNÜŞÜMÜ’. Çünkü bu kalkınmayı gerçekleştirmek için, eğitimde fırsat eşitliğine, üniversitelerimizin bilgi üretmesine, yüksek yetenek inşasına ve bu köklü dönüşümü gerçekleştirecek nitelikli iş gücüne ihtiyacımız var. Bunu hızla hayata geçireceğiz.
Üçüncü kolon ‘ENERJİ’. Dünyanın içinde bulunduğu enerji krizi derinleşiyor.
Bu yüzden enerjide bağımsızlığımızı sağlamak, önceliğimiz olacak. Bunun iki yolu var: Birincisi temiz enerjiye yatırım yapmak. İkincisi ise özellikle Akdeniz havzasındaki avantajlı konumumuzu kullanmak. Türkiye’yi enerjide tek kutuplu konumdan çıkarıp, herkesin güvendiği bir iş ortağına dönüştürmek. Türkiye’yi enerji depolama, işletme ve dağıtım merkezi haline getirmek. Unutmayınız… Yer altı kaynaklarına sahip olup olmamak bizim elimizde değil, ama yüksek teknoloji ile iş yapmak ve refaha ulaşmak bizim elimizdedir! Bir başka anlatımla, petrolün nerede olacağını tayin edemeyiz. Ama çipin nerede üretileceğine biz karar verebiliriz. 21. yüzyılın en önemli yarış alanı çip üretimidir.
Tabii enerji krizi, karşı karşıya kaldığımız tek global kriz değil. Önümüzdeki yıllarda daha da artacak olan gıda krizi var. Bu yüzden dördüncü kolonumuz ‘GIDA BOLLUĞU VE BEREKETİ’. Çünkü aç çocuklarla, endüstriyel devrimi gerçekleştiremeyiz. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Bu beceriksiz yönetim bizi buğdaya da nohuta da dışa bağımlı hale getirdi. Artık egemenliğimizi kısıtlayan bu düzeni değiştireceğiz. Göreceksiniz, yaşayacaksınız, Türkiye’yi tarım ve hayvancılıkta bölgenin en güçlü ülkesi haline getireceğiz. Çok kısa bir süre içinde de ihracat devi olacağız. Havza bazlı planlama yapacağız, ekilmedik toprak bırakmayacağız. Hiçbir çiftçimiz asla zarar etmeyecek. Süt üreten de kazanacak, et üreten de kazanacak. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağa aç girmeyecek. Nokta!
Beşinci kolonumuz ‘HIZLI İSTİHDAM ARTIŞI’. Projelerimiz ile bu bölgelerde, ilk etapta yaklaşık 3.5 milyon kişi istihdam edilecek. Sürdürülebilir iş edinme programları başlatılacak. 5 yıl içinde 13 milyon 500 bin kişi, sürdürülebilir iş edinme programlarına dahil edilecek.
Tüm bunları gerçekleştirdiğimizde halkımız zenginleşecek. Kişi başına düşen milli gelirimizi, 20 bin doların üzerine çıkaracağız. Emeğin değeri artacak. Temiz yönetim ve güçlü sosyal devletle, gelir ve fırsat eşitliği sağlanacak.
Ben şimdi vizyonumuzu, kısaca özetlemek istiyorum sizlere…
Sayın Rifkin’in, Almanya ve Çin’de yaptığı çığır açan endüstriyel dönüşümü Türkiye’de de yapacağız. Selin Hanım, üretimi dönüştürürken 3 temel hedefi gözeteceğimizi söyledi. Güvenceli işler yapmak, teknolojik dönüşümü ve yeşil üretimi sağlamak. Daron Acemoğlu dedi ki: ‘Sağlıklı bir Türkiye ekonomisinin olmazsa olmazı demokrasidir’, demokrasiyi inşa edeceğiz. Faik Bey dedi ki: ‘Türkiye Kral değil, kural istiyor", kurallı ekonomiyi getireceğiz. Hacer Hanım, aileyi nasıl koruyacağımızı ve yoksulluğu nasıl bitireceğimizi anlattı. Ufuk Bey, Türkiye için sanayi ve istihdam alanında yapılması gerekenleri verilerle anlattı. Refet Bey, makroekonominin hangi anlayışla yönetileceğini aktardı. Hakan Bey, para politikalarının Türkiye’yi nasıl hızla zenginleştireceğini konuştu.
LİYAKAT VURGUSU
Değerli dostlarım, yol arkadaşlarım; özetle siyasetle, siyaset üstü liyakatli kadrolar bir arada çalışacak. Çalışma prensipleri, asla sıcak siyasetin ajandasına kurban edilemeyecek. Gelen iktidarlar ekonomiyi, sanayiyi, kendi siyasal ajandalarına göre manipüle edemeyecekler. Bağımsız kalması gereken kurumlar, bağımsız kalacak. Çünkü inşa edeceğimiz büyük güç birliği, kalıcı bir sisteme dönüşecek. Ve kuracağımız sistem, devletin rasyonel yönetilmesi gereken can damarlarını koruyacak. Sistem güçlenince, ülke artık sürekli yapısal krizlerle de asla karşı karşıya kalmayacak.
Şu an iktidarın girdiği enflasyonist ve değersiz TL ekonomisiyle, emeği ucuzlatan politikaları, derhal çöp sepetine atacağız. Bunun yolu, endüstriyel dönüşümü sağlamaktır. Burada da ekiplerimiz hazır. Birinci ve ikinci sanayi devrimlerine geç kaldık. Emin olun ki ortaya koyduğumuz bu vizyonla yeni sanayi devriminin tam merkezinde olacağız.
İşte böyle yapacağız… Merak etmeyin, söylediğim gibi, bu dönüşümü gerçekleştirecek parayı da buldum. Altyapıyı kurguladık; planımız, projelerimiz ve insan kaynağımız hazır. Önce teknolojik yatırımları Türkiye’ye davet edeceğiz, endüstriyel altyapıyı dönüştüreceğiz, vizyonumuzu hayata geçireceğiz. Böylece Türkiye kalkınacak ve zenginleşecek. Daha da önemlisi, bu zenginlik tabana yayılacak. Halk zenginleşecek. Refah adil dağıtılacak. Güçlü bir sosyal devlet ile Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, halkımızı hak ettiği refaha ulaştıracağız.
Zengini zenginleştiren, fakiri fakirleştiren bu düzenin sonuna geldik artık. Yanımızda en iyi insanlar var. Elimizde olanaklar var. O zaman yapılacak tek bir şey kaldı: Kazanmak! İnanın başaracağız ve inanın kazanacağız! 6’lı masa hem Cumhurbaşkanlığını; hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu alacak.
İzmir İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize miras olan şu cümleyi söylüyor: “Halkın sesi, Hakk’ın sesidir.” Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’yiz, halkın sesiyiz, hakkın mücadelesini veriyoruz. Adalet istiyoruz.
Açık konuşmak zorundayım. Önümüzde, aylar sürecek uzun mücadeleler ve ıstıraplar var. Korkunç kara propagandalar olacak. Çünkü medya ve kamu kaynakları onların elinde. Ama sonunda hak galip gelecek; halk galip gelecek. Bu her zaman böyle olmuştur. Çünkü halkın sesi, hakkın sesidir. Lamı cimi yok; bu zorba gidecek! Halktan çaldıkları her şey, yine halka dönecek. Zafer bizim olacak!
Bunun için; doğrul milletim diyorum, doğrul milletim!
Asla başını eğme. Ayağa kalkın gençler! Ayağa kalkın kadınlar! Ayağa kalkın çocuklar! Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Söz veriyorum bu ülkeye hak, hukuk, adalet mutlaka gelecek! Ve söz veriyorum bu ülke yeniden doğacak. Söz veriyorum Atatürk’ün vizyonunu hayata geçireceğiz. Ve söz veriyorum yaşama sevincimizi geri alacağız. Çünkü, ancak biz kazanırsak Türkiye kazanır! Önce kendinizi alkışlayın! İktidara geliyorsunuz… İktidara geliyoruz iktidara! Haydi alkışlayın! Dünyanın gözünün içine bakın. Ve haykırın! Ey dünya! Türkiye senin ucuz iş gücü alanın olmayacak! Türkiye senin mülteci kampın olmayacak!
İSTANBUL KONGRE MERKEZİ'NDE YOĞUN KALABALIK
Toplantının başlamasına kısa süre kala salonda büyük bir kalabalık olduğu ve Lütfü Kırdar'ın tıklım tıklım dolu olduğu ifade ediliyor. Salona sadece akredite olanların alınması nedeniyle, çok sayıda kişinin de salona giremediği belirtiliyor.
Salona İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte giriş yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kısa süre içerisinde bir konuşma yapması bekleniyor. Salonda İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları İmamoğlu, Yavaş ve Soyer de bulunuyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşacağı toplantıda, çok sayıda uzman isim de sahne alacak. CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin konuşacağı toplantıda ayrıca ABD’li yazar ve ekonomi kuramcısı Jeremy Rifkin, Prof. Daron Acemoğlu, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Refet Gürkaynak, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da birer konuşma gerçekleştirecek.
Kaynak: Gerçek Gündem