Kılıçdaroğlu tek tek sayıp 'sadece ben değil onlar da aday' demişti: İşte o isimler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13. cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken "aday sadece ben değilim" dedi ve Türkiye'nin acı çeken insanlarını da "aday" olarak gösterdi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, o insanları isim isim yazdı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13'üncü Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklarken yaptığı konuşmada isim isim sıralamış ve "Sadece ben değil 84 milyon aday" ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun o açıklaması şöyle oldu:
Ankara’da elektriği kesilen İbrahim’e misafir oldum. İbrahim Bey aday.
Bartın maden faciasında hayatını kaybeden maden işçisi Rıdvan’ın ailesini ziyaret etmiştim. Rahmetli Rıdvan’ın oğlu Emrullah aday.
Şanlıurfa’da evladı için nöbet tutan Emine Şenyaşar’a sarıldım. Emine Hanım aday.
8 Şubat’ta Hatay Samandağ’da, 'İçeride annem, abim ve babam var. Ses veriyorlar, termal kamerada ısı da var ama girecek ekipman yok' diye bize feryat eden gencimiz aday. Tüm depremzedelerimiz aday. Böyle bilmeniz gerekiyor.
Ekmeğini çöpten çıkartan, ekmek teknesi gasbedilen kağıt toplayıcıların deposuna gittim, çaylarını içtim. İşte oradaki Baver Bey aday.
Süt veren ineğimi kestirip kredi ödüyorum diye feryadını dinlediğim, çiftçi Meliha Hanım aday.
28 Şubat sürecinde, öğretmenlik mesleğinden atılan Sultan Kara ve ailesine gittim. Onları dinledim. Sultan Hanım da aday.
Ergenekon kumpasıyla canına kastettikleri Kuddisi Okkır’ın evine gittim. Beni metanetle karşılayan Sabriye Okkır Hanım da aday.
Torbacılara öldürttükleri Sinan Ateş’in eşi Ayşe Hanım aday.
73 yaşında Kazdağları'nı savunan Hanife teyze de aday.
KPSS’de derece yapmasına rağmen atanamayan Salihcan’ı dinlemiştim. Salihcan da aday.
Gezi Parkı davasında haksız yere hapiste yatan, şehir plancı Tayfun’un kızı biricik kızı, evladımız, Vera'mız da aday.
Sadece ben değil 84 milyon aday!"
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yazısında "Kemal Kılıçdaroğlu bu toprağın acı çeken insanlarıyla birlikte aday olduğunu söyledi. “Kader” dedikleri bu nizamı ismini verdiği o adaylarla değiştireceğine söz verdi. Sahi, kimdi onlar? İsim isim tanıyalım..." diyerek Kılıçdaroğlu'nun işaret ettiği isimleri yazdı.
Pehlivan'ın aktardıkları şöyle:
İbrahim Öztürk: Ankara Mamak’ta yaşıyordu ve faturasını ödeyemediği için elektriği kesilmişti. Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinden sonra iktidar medyasının hedefine konuldu, evinden çıkarılmaya zorlandı. O ise bu baskılara direndi ve “Tüm Türkiye’ye sesleniyorum, bunlar insanları sömürüyor, insanları kandırıyor” diye açıklama yaptı.
Emrullah Acet: Bartın Amasra’daki maden faciasında hayatını kaybeden Rıdvan Acet’in 21 yaşındaki oğlu. O da madenci olmak istiyordu. “Oraya gelirsem, senin amirin olurum” diye takıldığı babasıyla bu hayalini gerçekleştiremedi.
Emine Şenyaşar: Eşi ve iki oğlunu AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın akrabaları ile çıkan kavgada kaybetti. Bir diğer oğlu Fadıl Şenyaşar da 5 yıldır tutuklu. Bugün adliyenin önünde tuttuğu adalet nöbetinin 716. gününde.
Gökhan Yapar: Hatay Samandağ’da Kılıçdaroğlu’nun konuştuğu depremzede genç. CHP liderine “Yaklaşık 42 saattir burada yardım bekliyoruz. AFAD ekibi geliyor ama ‘Ekipmanımız yok’ diyor. Rica ediyorum, kurtaralım annemi ve babamı. Benim içeride canlarım var. Bu imkânsızlık, bu çaresizlik çok kötü” diyordu.
Meliha Yılmaz: İzmir’in Ödemiş ilçesindeki buluşmada kürsüye çıkıp konuşan çiftçi. Çaresizliğini şöyle anlatıyordu: “Her bankadan kredi çektim. Kredi günü geliyor, süt alan ineğimi kestirip kredi ödüyorum. Artık kredi alamıyorum. Sonuç ne mi? Çok güzel bir yöntem. Samana senet, yeme senet, veterinere senet imzalıyorum. Senedin günü geldiği zaman ineğin altında buzağıyı alıp o benim yavrumu kesime gönderiyorum. Elime ne mi geçiyor, bomboş.”
Sultan Kara: Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, ulusal basında 11 yıl gazetecilik yaptı. Daha sonra Refah-Yol hükümeti döneminde yapılan düzenlemeyle öğretmenliğe adım attı. Sınıf öğretmeni olarak ilk görev yeri Diyarbakır’dı. 28 Şubat 1997’de Ankara’da Ulubey İlköğretim Okulu’nda görevli olan Kara, o süreçte öğretmenlik mesleğinden ihraç edildi.
Sabriye Okkır: “Ergenekon’un kasası” olduğu yalanıyla 20 Haziran 2007 tarihinde hapse atılan Kuddisi Okkır’ın eşi. “Ben eşimi devlete emanet ettim, devlet bu emanete hıyanet etti” diyordu. Zira cezaevinde sağlığı bozulan Kuddisi Okkır, serbest bırakılmasından 5 gün sonra yaşamını yitirdi. Yani suçsuzluğunun kanıtlandığını göremedi.
Salih Can Büyükaydın: KPSS’de yüksek puan almasına rağmen mülakatta elenen genç. Kılıçdaroğlu’na “Günlerdir yollardayım, kurum kurum geziyorum, çalmadık kapı bırakmadık. Büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Emeğimizin, hakkımızın bize tekrar geri verilmesini umuyorum” dedi.
Ayşe Ateş: Öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi. Ankara’nın göbeğinde işlenen cinayette tutuklananlar arasında MHP ve Ülkü Ocakları’yla bağlantılı birçok isim var. Ancak asıl azmettiriciler halen bulunmadı.
Vera Kahraman: Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan ve tutuklanan Tayfun Kahraman’ın 4 yaşındaki kızı. Babasına yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Baba ben seninle çok çok çok sevgi doluyum. Baba havalar daha soğuk, yakında kar yağacak mı? Baba biz üşümüyoruz, sen üşüyor musun? Annem çorba yaptı, sen de içer misin? Baba, çok özledim, kâğıt da bitti, lütfen gel artık...”
Baver Bey: Kılıçdaroğlu’nun 2021’de ziyaret ettiği, kâğıt toplayarak geçimini sağlayan yüzden fazla işçiden biri. Polisin 49 ayrı adrese yaptığı baskınlarda 200’e yakın kâğıt toplayıcısı gözaltına alınmıştı. Baskınlarda kâğıt toplama depolarında bulunan çekçek arabalarına ve diğer malzemelere de el konulmuştu. Kâğıt toplayıcıları Kılıçdaroğlu’ndan “Üstümüz kirli olabilir ama içimiz gül bahçesi” diyerek yardım istemişti.