'Kılıçdaroğlu, yüzde 55-60 bir oyla seçilebilir'
Gazeteci Fikret Bila, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin ve aynı ittifakta yer alan sosyalist solun da desteğiyle yüzde 55-60 bir oyla seçilebileceğini söyledi.
Halk TV yazarı Fikret Bila, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nin birlikte çalıştığı Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy oranıyla ilgili tahminlerde bulundu.
Ana muhalefet partisi liderinin seçilme şansının oldukça yüksek olduğunu dile getiren Bila, "Normal şartlar altında, sandık güvenliği sağlanmış, demokratik bir seçim yapılması halinde Kılıçdaroğlu önemli bir farkla seçimi kazanır. Masadaki 6 partinin samimiyetle Kılıçdaroğlu’nun arkasında durması halinde, anketlere göre yüzde 40-45 arasında bir ittifak oyunu alıyor" dedi; ardından şunları kaydetti:
"Ayrıca HDP sözcülerinin açıklamalarından HDP’nin de Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyeceği anlaşılıyor. HDP’nin ve aynı ittifakta yer alan sosyalist solun desteğiyle Kılıçdaroğlu, yüzde 55-60 bir oyla seçilebilir.
İmamoğlu ve Yavaş’ın seçimden sonra cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacak olmaları da Kılıçdaroğlu’nun oyunu artıracak bir faktördür. İmamoğlu ve Yavaş’ın seçim kampanyası boyunca Kılıçdaroğlu’nun yanında olmaları, iki belediye başkanına destek veren, cumhurbaşkanı olmalarını isteyen seçmenlerin Kılıçdaroğlu’na oy vermelerini kolaylaştıracaktır.
KILIÇDAROĞLU NASIL BİR CUMHURBAŞKANI OLACAK?
Kılıçdaroğlu partili cumhurbaşkanı olarak değil, tarafsız bir cumhurbaşkanı olarak görev yapacağının işaretlerini dünden verdi. Partisinin grup toplantısında, bu toplantıya son kez katıldığını ve grup kürsüsüne veda ettiğini açıkladı. Bu veda ile sadece CHP’nin adayı olmadığını, 6 partinin ortak adayı olduğunu ve cumhurbaşkanı olduğunda da sadece 6 parti seçmeninin değil tüm Türkiye’nin
cumhurbaşkanı olarak hareket edeceğinin mesajını verdi.
Kılıçdaroğlu’nun kucaklayıcı, kapsayıcı siyaset anlayışı, barışçıl, yumuşak üslubu, partizanlık yapmayacağının, Türkiye’yi yine uzlaşma içinde, parlamenter demokratik sisteme sağlıklı biçimde geçireceğinin göstergeleri. Dürüstlüğüyle bilinen Kılıçdaroğlu’nun çevresine ihale dağıtmayacağı da çok açık. Parayla pulla ilgisi olan bir lider olmadığı da biliniyor.
Ayrıca uzmanlık alanı olan denetim mekanizmalarını harekete geçirerek Hazine’den beslenen şirketleri, dev büyüklükte ihaleleri sırayla kazanan şirketlere ödenen paraları, hırsızlıkla, yolsuzlukla rüşvetle edinilmiş ve yurtdışına kaçırılmış servetleri mercek altına alacağı, bu paraların Türkiye’ye getirilmesini, sorumlulardan yargıda hesap sorulmasını sağlayacağına da kuşku yok.
Yine bu sistemin verdiği yetkiyle, iktidarın liyakat yerine biat ve sadakate göre devlet kurumlarına yaptığı atamaları iptal edip yerlerine liyakate göre atamalar yaparak devlet kurumlarını yeniden bağımsız ve özerk hale getireceği de bir gerçek.
Bu yönleriyle Kılıçdaroğlu, seçimi kazanacak, geçiş dönemini en iyi şekilde yönetip, Türkiye’yi yeniden demokrasiye kavuşturacak, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yeniden inşa edilmesini sağlayacak bir cumhurbaşkanı olacaktır."