Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Orta Vadeli Program eleştirisi: 'Dağ fare doğurdu'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Orta Vadeli Programa ilişkin değerlendirmelerini sosyal medya hesabından paylaştı.

Orta Vadeli Program açıklanıyor! Erdoğan: KKM'lerin TL mevduatlara dönüşmesinin önünü açacağızEkonomi

"DAĞ FARE DOĞURDU"

Kılıçdaroğlu değerlendirmesine "Önümüzdeki üç yılı (2024-2026) kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) nihayet açıklandı. Ama yine, “dağ fare doğurdu.” Bir ekonomik programın başarısı programın “teknik kalitesine”, “uygulayıcıların liyakatine” ve “siyasi sahiplenmeye” bağlıdır" ifadeleri ile başladı.

"MİLLETTEN ÖZÜR DİLEMİYORLAR"

AKP'nin ve Erdoğan'ın 2023'te Türkiye ekonomisine dair verdiği vaatleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Son ikisinden başlarsak; uygulayıcıların hali ortada… Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümü 2023 için, 2011’de sözler verdiler. Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girecek. Milli Gelir 2 trilyon $; fert başına gelir 25 bin $, ihracat 500 milyar $ olacak. İşsizlik % 5’e düşecekti.

Bunları devletin 10. Kalkınma Planına resmi hedef olarak da yazdılar. Şimdi getirdikleri OVP ile 2026’ya kadar, bu hedeflerin yanına bile yaklaşamıyorlar. Ama 2023 hedeflerinin neden ıskalandığına dair OVP ’de tek bir izahat yapmıyorlar; milletten özür dilemiyorlar.

Çünkü ortada 2023 hedeflerini sahiplenen samimi bir siyasi irade hiç olmadı. Aynı siyasi iradenin şimdi getirdiği OVP’ye göre Türkiye; ilk 10 ekonominin uzağında kalmaya, buna karşın dünya enflasyon şampiyonlar liginde oynamaya devam edecek" diye yazdı.

"İZAHA MUHTAÇ CİDDİ SIKINTILAR VAR"

Kılıçdaroğlu paylaşımlarının devamında ise şu ifadeleri kullandı:

"OVP ’nin teknik tarafına gelirsek, burada da izaha muhtaç ciddi sıkıntılar var. Saray Hükümeti önümüzdeki üç yılda “Türkiye’nin potansiyel büyümesinden çok da taviz vermeden, enflasyonu üç yılda yüzde 65’lerden yüzde 8,5’e indireceğim” sözünü veriyor. Peki, bunu nasıl yapacak?

OVP ’deki bu büyüme ve enflasyon hedeflerinin beraberce sağlanması, iç talebin ciddi şekilde baskılanması ve dış talepten büyümeye ciddi bir katkı gelmesiyle ancak mümkün. 2024’de yurtiçi talepten büyümeye gelen katkının, 2023’e göre, yarı yarıya düşeceği anlaşılıyor."