‘Kurtardığı çocuklar şimdi avukatlığını yapıyor’: 25 yıllık hukuksuzluk zinciri: Babası ve avukatı Alp Selek, Pınar Selek davasını anlattı
70 yıllık hukukçu Alp Selek, Gerçek Gündem Adalet Günlüğü programında, kızı, sosyolog Pınar Selek’in işkencelerle, delilsiz suçlamalarla bombacı ilan edilmeye çalışıldığı 25 yıllık dava sürecini anlattı.
Avukat Selin Nakıpoğlu ve Avukat Kemal Aytaç, Gerçek Gündem’in Youtube kanalında yayınlanan Adalet Günlüğü programında her hafta, Türkiye’nin adalet sorununu uzmanlarıyla tartışıyor. Bu haftaki programda Feminist-Sosyolog Pınar Selek’in davası işlendi.
Pınar Selek’in babası ve duayen hukukçu Avukat Alp Selek, ‘‘Neden Pınar Selek’i seçtiler? Emniyet Müdürlüğü niye Pınar’ı aldı? Pınar araştırmacı bir kızdı. Bir yandan da insan haklarıyla uğraşıyordu.’’ diye söze başladı. Pınar Selek’in bu çalışmaları nedeniyle dönemin emniyet yetkilileri tarafından hedef haline getirildiğini ve dava sürecinde ‘bombacı’ ilan edildiğini belirten Alp Selek, bu süreçte hiç tanımadığı insanların tanık olarak Pınar Selek hakkında asılsız suçlamalar yaptıklarını söyledi.
Soruşturma ve dava sürecinde yaşanan hukuksuzlukları anlatan Alp Selek, defalarca alınan beraat kararlarına karşın sürecin sonlanmadığına dikkat çekti.
‘‘PINAR’IN BULUNDUĞU YERDEN BİRİLERİ ÇOK RAHATSIZ’’
Avukat Kemal Aytaç, ‘‘Pınar’a bunun yapılmasının bir nedeni olabilir.’’ dedi. Aytaç, Pınar Selek'in şahsında onun tahtında topluma bir şey söylenmek istediğine dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Pınar Selek yoksul, işsiz, ezilmiş, ötekileştirilmiş kim varsa bütün bunlar için mücadele ediyordu. Canhıraş bir şekilde uğraşan, mücadele veren bir insan. Onun bulunduğu yerden birileri çok rahatsız oluyor. Bunca beraate rağmen hala bu yargılama bu yüzden devam ediyor.’’
Dava sürecine ilişkin bilgi veren Avukat Selek, beraat kararlarının hukuki olduğunu söyledi. Selek, ‘‘Yargıtay dosyayı bilmiyor. Bakın burada şunu açıklayayım: Avukatların çoğu da bilmiyor. Ceza Genel Kurulları’nda nasıl karar veriliyor? Araştırmamışlar. Mahkemenin kararı okunmuyor. Çünkü onlar yetmiş beş sayfalık bir karar veremezler. O karar değil, başka bir şey. Genel Kurullar yalnız hukuki mütalaa verebilirler. ‘Şu olaya, şu ceza verilecek’ yahut da ‘Sen usulen şu işi eksik yaptın, tamamla’ diyebilir. Ama işin esasına girip karar verme hakları, yetkileri yok. Karar veremiyorlar. Pınar’ın mahkum edileceği kararını veremezler. Yasada o yetkileri yok.’’ diye konuştu.
‘‘PINAR’IN KİTAPLARI DÜNYANIN HER YERİNDE TERCÜME EDİLİP BASILMAYA BAŞLADI. KAMPÜSE ADI VERİLDİ’’
Alp Selek, dava sürecinin kendisini değil ama Pınar Selek’i yıprattığını vurguladı:
‘‘Üzücü bir olay. Bu dava çok beni yıpratmadı. Pınar’ı çok yıprattı. Türkiye'de kalsaydı Pınar bu kadar yıpranmayacaktı. Belki içeride kalacaktı. Herkes bu yapılanların Pınar'a haksızlık olduğunu söylüyor. İlk günden beri. Avrupa'ya giden Pınar burada rahattı. Kendini tanıtmak durumundaydı. Yaşamak durumundaydı. Avrupa’da zorluk çekti. Kolay değildi o iş. Bugün üniversitede en sevilen hocalardan biri haline geldi. Kitapları dünyanın her yerinde tercüme edilip basılmaya başladı. Kampüse adı verildi.’’
Avukat Selin Nakıpoğlu da, 29 Eylül’de Çağlayan Adliyesi’nde görülecek olan davadan önce basın açıklaması yapılacağını hatırlattı:
‘‘Pınar Selek’in duruşması Cuma günü. Saat on dörtte orada olacağız. Meslektaşlarımızla, arkadaşlarımızla. Bir basın açıklamamız olacak. Özellikle Pınar Selek'in arkadaşları, dostları, özellikle kadın arkadaşlar basın açıklamasında bulunacaklar hep birlikte. Dayanışma yaşatır diyoruz.’’
Kaynak: Gerçek Gündem