Kütahya'da Kılıçdaroğlu rüzgârı: Bay Kemal'in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım!
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kütahya Zafer Meydanı'nı yaptığı konuşmada Ekrem İmamoğlu'nun mitingine yapılan saldırıyı hatırlatarak AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a; "Korkularından taş atıyorlar. Yiğit adam çıkar karşıma; dünya kadar televizyonu var" ifadeleriyle seslendi.
GERÇEK GÜNDEM /
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Kütahya’da Millet Buluşması'nda yurttaşlarla bir araya geldi.
Kütahyalılar Zafer Meydanı'nı doldururken Kemal Kılıçdaroğlu'na kentte gösterilen yoğun ilgi dikkat çekti. Alanda gençler sık sık 'Hak, hukuk, adalet' sloganları attı.
Yurttaşların Kemal Kılıçdaroğlu ve Temel Karamollaoğlu'na yoğun ilgi gösterdiği Kütahya'da 2018 Genel Seçimlerindeki oy oranları şöyle olmuştu: AKP yüzde 54,82, MHP yüzde 18,46, CHP yüzde 12,65, İYİ Parti yüzde 10, 61, Saadet Partisi yüzde 1,79
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP iktidarı dönemindeki hukuksuzluklara ve yolsuzluklara dikkat çektiği açıklamasında; "Sen yandaş için çalışıyorsun bay Kemal vatandaş için çalışıyor. Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Bir ailenin çocuğu işsizse adaletsizlik var demektir. Biri yiyor biri bakıyorsa orada adaletsizlik var demektir. Adaleti sadece mahkeme salonlarında değil her yerde sağlayacağız" diye konuştu.
İsim vermeden AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Kemal Kılıçdaroğlu; "Taş atanlar korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar taş atmazlar. Yiğit adam, varsa farklı düşüncesi çıkar karşıma, dünya kadar televizyonu var, oturur beraber tartışırız. Cesaret ister... Bay Kemal'in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım! Bay Kemal ile tartışmak için yolsuzluk yapmamak lazım!" ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
"TOPLU İĞNE UCU KADAR BİR ŞEY BULAMADILAR, BAY KEMAL KUL HAKKI YEMEZ VE YEDİRMEZ"
"Emeklilere de sözüm var. Ta 2015'ten bu yana sözüm var. 'Emeklilere Ramazan, Kurban bayramında asgari ücret kadar birer maaş ikramiye verin' dedim. Bir süre laf ettiler, bin lira verdiler. Bay Kemal bunu yeterli görüyor mu? Allah nasip eder sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanlığına oturduğumda emekliler Kurban bayramında aylıklarını almaya gittiklerinde 15 bin lira bayram ikramiyesini görecekler, söz veriyorum, söz.
Şimdi diyorlar ki 'parayı nereden bulacaksın?'. 27,5 yıl devlette çalıştım. Devletime hizmet ettim. 27,5 yıllık bürokratik hayatımı incelediler, 'acaba bir şey bulabilir miyiz?' diye. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamadılar. Çünkü bay Kemal kul hakkı yemez ve yedirmez."
"EN BÜYÜK GÜNAHA KİMSE ORTAK OLMASIN"
"Kul hakkı yemek en büyük günahsa bu günaha kimsenin ortak olmaması lazım. Yiye yiye doymadılar! Soyulan bir devlet değil, kendi vatandaşına hizmet eden güzel bir devlet istiyoruz. Hiç kimsenin açıkta kalmadığı, aç kalmadığı devlet istiyoruz.
Ben emekliye 15 bin lira vereceğim derken; 'Parayı nereden bulacaksın?' diye soruyorlar. Sen yandaş için çalışıyorsun bay Kemal vatandaş için çalışıyor. Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Bir ailenin çocuğu işsizse adaletsizlik var demektir. Biri yiyor biri bakıyorsa orada adaletsizlik var demektir. Adaleti sadece mahkeme salonlarında değil her yerde sağlayacağız."
"ATATÜRK'ÜN MÜTEVAZİ ÇANKAYASINA GİDECEĞİM"
"Gençler vallahi sizin için çalışacağım, billahi sizin için çalışacağım. Hiç endişe etmeyeceğim. Sevgili gençler benim saraylarda oturma gibi merakım yok ve hiç gitmeyeceğim. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mütevazı Çankayasına gideceğim. Ben sizden birisiyim. Benim rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Büyük ablam da okuma yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Rahmetli babamın 7 çocuğuna bir bayramda bütün çocuklarına ayakkabı aldığını hiç görmedim. Sizler gibi yaşıyorum. Benim mutfağımı da zaten üç aşağı beş yukarı hepiniz biliyorsunuz. Sizin derdinize ortak olmadıkça bu memleketin sorunları çözülmez. Sizin gibi yaşadığınız zaman vatandaşın derdine çare üretebiliriz."
"YİĞİT ADAM VARSA ÇIKAR KARŞIMA, DÜNYA KADAR TELEVİZYONU VAR"
"Taş atanlar korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar taş atmazlar. Yiğit adam, varsa farklı düşüncesi çıkar karşıma, dünya kadar televizyonu var, oturur beraber tartışırız. Cesaret ister... Bay Kemal'in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım! Bay Kemal ile tartışmak için yolsuzluk yapmamak lazım!
Milyonlarca kişi açlık sınırının altında ücret alıyor. Oysa devletin imkanları var. Türkiye düşündüğünüzden daha zengin ülke. Türkiye'nin kaynakları birilerine gidiyor. Onların tamamını düzelteceğim. Bu ülkeye huzuru, bereketi getireceğim. Ama bunu ben tek başına yapamam, birlikte yapmak zorundayız."
*****
TEMEL KARAMOLLAOĞLU: MUTLAKA HAKKI, HUKUKU ADALETİ TESİS EDECEĞİZ
"Pazar günü seçime gidiyoruz. Savaşa kavgaya gitmiyoruz. Ülkemizi kimin yöneteceğine karar vermek için sandığa gidiyoruz" ifadeleriyle iktidarın yarattığı kutuplaşmayı eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
"İKTİDAR KORKUYA KAPILDI"
"Bu ülkeyi yönetmekte başarı gösteremeyenlere artık razı değiliz bunu kanıtlamak için sandığa gidiyoruz. İktidar kaybedeceğini anladı. Bundan dolayı da bir korkuya kapıldı. Ne edeceğini insanı nasıl ikna edeceğini bilemiyor. Her türlü yalan, iftira tek seçim malzemeleri haline geldi. Allah nasip ederse bu seçimde bu iktidar gidecek. Yerine de sizi bugün içine sürüklendiğiniz ekonomik sıkıntılardan kurtaracak Millet İttifakı gelecek."
"MUTLAKA ADALETİ TESİS EDECEĞİZ"
"Hem direneceğiz, hem birleşeceğiz. İstediğimiz şey adalet. Adalet devletin temelidir. Adalet olmadan devlet olmaz. Ne olursa olsun; adaleti tesiste kararlıyız. Mutlaka hakkı da hukuku da adaleti de tesis edeceğiz."
"ÇİFTE STANDARDA RIZA GÖSTEREMEYİZ"
"Bu meseleyi iman meselesi haline getirmek istiyorlar. Biz buna rıza göstermeyiz. Müslümanlar inançlı insanlarız. İnanç demek hakkı üstün tutmayı, adaleti, dürüstlüğü, iftira etmemeyi, israftan vazgeçmeyi, tasarrufa yönelmeyi, gelirlerin adil olmasını gerektirir. Bir taraftan yolsuzluk yapacağız sonra inanca tevessül edeceğiz, bir taraftan haram yiyeceğiz, bir taraftan hakka tevessül edeceğiz. Çifte standarda rıza gösteremeyiz. Biz emin insanlar istiyoruz."
"BU ÜLKENİN SORUNLARI SARAYDA ÇÖZÜLMEZ"
"Saraylar yapılarak Türkiye güçlenmez. Bin kişilik sarayda oturacaksın. Bizimkiler evde oturmayı sindiremiyorlar. Bu ülkenin problemleri saraydan çözülmez. Sarayda oturduğun zaman gariban umurunda değil senin bilmiyor muyuz? 1950’lerde kurulan azot sanayii ne oldu? o zaman Azot sanayiinde bin 500 3 bin insan çalışırdı şimdi 150 200 kişi kaldı diyorlar. Kütahya’nın maden zenginlikleri nasıl değerlendirilecek. Tasarrufa gideceğiz. Yolsuzluğa tevessül etmeyeceğiz. Yanlış israfa kaçan yatırımlar da yapmayacağız. Biz verimli yatırımlara tüm kaynaklarımızı tahsis edeceğiz. ‘Nasıl oldu da kısa sürede ülkemiz ayağa kalktı?’ diyeceksiniz."
"SANDIKLARDA BİR PATLAMA MEYDANA GELECEK"
"Son 3-4 günün badireli geçeceğini görür gibiyim. İftiraların yalanın sonu gelmeyecek. Ama siz gerçekleri görüyorsunuz. Sandığa da sahip çıkarsak sandıklarda bir patlama meydana gelecek.
Ölürüz ama bu vatanı kimseye peşkeş çektirmeyiz. Biz aile yapımızı da koruyacağız. Sağlıkta endişemiz olmayacak. Sağlık sigortası ver yok gibi bir ikilem ortaya çıkmayacak. Bundan önceki seçimlere giderken kendi yüzde 100 ürettiğimiz arabanın uçağımızın tanıtımını yapmıştık. Nerede bunlar? Şimdi hayal kurarak üretilen her ürün yüzde yüz yerliymiş gibi size takdim etmeye çalışıyorlar. Allah nasip eder de iktidara gelirsek hem savaş hem yolcu uçağını en geç 1-1.5 yıl içinde yaparız. Tankımız yürüdü dediler. Pakistan'a satabiliyor musun? Satamıyorlar. Çünkü motorunu verenler satılmasını istemiyor. Kendi arabamızı da üreteceğiz. Üzerinde herhangi bir tereddüt olmayacak. Bunlar sizler için fayda sağlayacak.
Kaynak: Haber Merkezi