Meclis'te Feyza Altun ve Şevki Yılmaz çıkışı: Son derece yakışıksız
Meclis Genel Kurulu'nda konuşan Saadet Partili İsa Mesih Şahin, şeriat hakkında açıklamaları nedeniyle gözaltına alınan Feyza Altun'a ve Atatük'e hakaret eden Şevki Yılmaz'a tepki gösterdi.
Genel Kurul'da görüşmeler devam ediyor. Bugün sağlık alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi görüşmelerinin süreceği Genel Kurul'da gündeme dair konular da ele alındı. Meclis'te; İliç maden faciası, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan ve serbest bırakılma kararına itiraz edilen Feyza Altun'un yanı sıra Atatürk hakkındaki hakaret içerikli beddua videosu da konuşuldu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, Avukat Feyza Altun'un şeriat ile ilgili açıklamalarına işaret ederek, "'Şeriat' dediğimiz kavram dindir, İslam'ın kendisidir, böylesine önemli bir değerimizi lütfen kimse farklı mecralara çekip, farklı tartışmalar yaratıp toplumsal barışımızı bozmasın" yorumunu yaptı.
Gündeme ilişkin söz alan Şahin, eski milletvekili Şevki Yılmaz'ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik sözlerine dair, "Eski bir milletvekilinin, Cumhuriyet'imizin kurucu iradesini de kastederek 'Selanik dönmeleri' gibi bir ifade kullanması son derece yakışıksız bir ifadedir; bunu özellikle kınadığımızı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
İYİPartili Dervişoğlu: Siyanürlü altın madenlerini denetleyin ve gerekli tedbirleri alın
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Ege Üniversitesi'nde 9 yıl önce öldürülen üniversite öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun şehadetinin yıl dönümü olduğunu belirterek, kendisine Allah'tan rahmet diledi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki toprak kaymasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen göçük altındaki işçilere ulaşılamadığını söyleyen Dervişoğlu, "Hükümeti buradan uyarıyorum: Daha fazla ölüm yaşanmadan, benzer facialar tekrarlanmadan siyanürlü altın madenlerini denetleyin ve ivedilikle gerekli tedbirleri alın" dedi.
ŞEVKİ YILMAZ TEPKİSİ
Şevki Yılmaz'ın açıklamalarına da değinen Dervişoğlu, "Bilinmelidir ki Türklüğe dair her değere savaş açmış olanların içinde bulunduğu acziyet, Atatürk'ün ve Türklüğün aziz hatırasına asla zarar veremeyecektir. Karanlık zihniyetlerine mübarek dinimizi alet eden bu ahlaksızlar, Atatürk'ün gölgesinden bile rahatsız olan bu korkaklar sürüsü, güya devlet görevlisi de olan bu kendini bilmezler şimdiye kadar her kalıba girdiler de bir türlü Türk ve insan olmayı beceremediler" değerlendirmesinde bulundu.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu şehadetinin seneidevriyesinde rahmetle andıklarını belirterek, "Şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu andığımız bu günde bir Çakıroğlu'nu daha dar-ı bekaya göndermenin hüznünü yaşamaktayız. Hayatını kaybettiğini teessürle öğrendiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyemiz, değerli ağabeyimiz, hasbi dava adamı, vatan ve millet nöbetçisi Ferhat Yılmaz Çakıroğlu'nu rahmetle anmak istiyorum." dedi.
"KÜRT HALKININ KARŞISINA ÇIKACAK YÜZÜNÜZ KALMADI"
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, bugün grup toplantılarını çok dilli olarak gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Kürt halkının kimliğini, dilini, sanatını, kültürünü tanımayacaksınız, ana dilinde kamusal hizmet vermeyeceksiniz ama seçim dönemlerinde puşi takıp, iki kelime Kürtçe konuşup halay çekeceksiniz, orada da kalmayacaksınız, milliyetçilere dönüp bir de bozkurt işareti yapacaksınız. Artık, bu ikiyüzlü siyasetiniz çökmüştür; artık, Kürt halkının karşısına çıkacak yüzünüz de kalmamıştır."
"BAKAN YA DA İKTİDAR HESAP VERMEKTEN ÇOK HESAP SORUYOR"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Erzincan'ın İliç ilçesindeki toprak kaymasına ilişkin, "Dünyanın neresinde bu rezalet yaşanırsa yaşansın iktidar, bakan çıkar hesap verir." dedi.
AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'un ÇED raporunu verdiğini dile getiren Başarır, "Eğer bir parça demokrasi, vicdan, hukuk olan bir iktidarda, bir ülkede o bakanın bırakın dünyanın en büyük şehirlerinden birine belediye başkan adayı olmasını sokağa çıkacak yüzü olmaz. Yargılanır ama maalesef ki bakan ya da iktidar hesap vermekten daha çok hesap soruyor" ifadelerini kullandı.
"Kim bu Kanadalı şirket?" diye soran Başarır, "Kanada'ya gidelim, bir karış toprağı kirletelim, bir ağacın yarım metre dalını keselim; hemen gelir o insanlar, gerekli cezayı keser ve 'Bunu yapamazsın' der. Ama bu ülkenin şirketi geliyor, benim topraklarımda, İliç'te ÇED raporlarına gerek görülmeksizin siyanürle, bir sürü kimyasal atıkla hukuksuz olarak maden arıyor" diye konuştu.
Bunun nedenini soran Başarır, "Bu şirket, her şirket gibi yüzde 25 vergi ödeyecekken yüzde 6,38 vergi ödeyecek. Vergi ödemeyeceksin, vergi borcun silinecek; bu karın yüzde 90'ını alıp Kanada'ya götüreceksin, benim işçilerim orada, şu anda toprak altında kalacak ve bunun hesabını verecek bir iktidar yok" dedi.
Şevki Yılmaz'ın ifadelerine ilişkin ise Başarır, "Neymiş? Osmanlı'yı süren soysuzları lanetle anıyormuş. Soysuz görecekse aynaya bakacak Şevki Yılmaz. Utanmaz adam, bu topraklarda, bu Mecliste, bu ülkede milletvekilliği yapabiliyorsan, egemenlik kayıtsız şartsız milletinse bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, şehitlere ve gazilere borçlusun" ifadelerini kullandı.
Savcıları göreve çağıran Başarır, "Şevki Yılmaz ve onun gibileri yargılamayan, hala soruşturma açmayan savcıları kınıyorum" diye konuştu.
"BAKANLIĞI KAPASİTE ARTIRIMIYLA İLGİLİ ONAYI YOK"
AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen felaketten dolayı üzgün olduklarını belirterek, toprak altında kalan 9 işçiyi arama faaliyetlerine yeni bir heyelan riski nedeniyle ara verildiğini, riskin ortadan kalkması halinde çalışmalara ivedilikle başlanacağını söyledi.
Usta, şöyle konuştu:
"2023 sonu itibarıyla yabancı sermayeli 130 farklı tüzel kişinin sahip olduğu toplam 593 adet ruhsat mevcuttur ancak ülkemizdeki toplam ruhsat sayısına baktığımızda ise 14 bin 763 ruhsat sahibi bulunmaktadır. Kişi bazında bakıldığında, yabancı sermayeli tüzel kişi sayısı, ruhsat sahibi gerçek ve tüzel kişi sayısının sadece yüzde 2,1'ine tekabül etmektedir. Ruhsat sayısı bazında bakıldığında ise yabancı sermayeli şirketlerin sahip olduğu ruhsat sayısı, ülkemiz toplam ruhsat sayısının yüzde 4'ü kadardır. Toplam işletme izni alanlar, bizim kendi Türkiye yüz ölçümü oranımıza baktığımızda ise yüzde 3,3'lük kısmına tekabül etmektedir.
'Bu madenciler, bu yabancı şirketler geliyorlar, karının yüzde 90'ını alıp giderek ülkeye sadece zarar bırakıyorlar' şeklindeki açıklamaları için de şunları söylemek istiyorum: Altınla ilgili, özellikle madenlerle ilgili verdikleri vergi oranları 2022 yılının sonu itibarıyla yüzde 25 daha artırılmış ve yüzde 13,75'e çıkarılmıştır, daha öncesinde yüzde 11'di. Ayrıca, orman izin bedeli olarak ek yüzde 3,86 vergi, maden ruhsat bedeli için 0,17, kurumlar vergisi için 3,83, stopaj yüzde 8,49, damga vergisi yüzde 0,1, gelir vergisi 14,46, KDV 16,2, diğer vergiler 17,12, SGK primlerinden yüzde 12,78 olmak üzere, altın üretimi yapan bir işletme devlet hakkına ilave olarak yaklaşık 3-4 katı daha vergi ve kamu ödemesi de yapmaktadır. 2022 yılında yapılan verilere göre 31 ton altın üretilmiş olup 9 milyar dolarlık altın ihracatına karşılık 20 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirilmiştir yani 2022 yılında 11 milyar dolarlık altın dış ticaret açığı da oluşmuştur."
Kurum üzerinden de siyasi bir kampanya yürütülmeye çalışıldığını söyleyen Usta, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sadece ÇED raporlarıyla ilgili olarak etkileri incelediğini ve bu bilgiyi paylaştığını, daha sonrasında Bakanlığın bir alan genişleme yetkisine sahip olmadığını ve alan genişlemeyle veya kapasite artırımıyla ilgili bir onayının olmadığını söyledi.