MİT’in getirdiği Bozkır’ın firarı ortalığı karıştırdı: Mahkemeye sunulan dilekçede itiraf gibi satırlar

IŞİD'e silah sevkiyatıyla ilgili açılan Soğan TIR'ları davasında ceza alan ve Necip Hablemitoğlu cinayeti davasında yargılanan Nuri Gökhan Bozkır'ın firar etmesinin ardından Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dikkat çeken bir dilekçe sunuldu.

MİT’in getirdiği Bozkır’ın firarı ortalığı karıştırdı: Mahkemeye sunulan dilekçede itiraf gibi satırlar

IŞİD'e silah sevkiyatıyla ilgili açılan Soğan TIR'ları davasında ceza alan ve Necip Hablemitoğlu cinayeti davasında yargılanan Nuri Gökhan Bozkır’ın avukatları, çıkarılan yakalama kararına itiraz etti.

Avukatlar, Bozkır hakkında yakalama kararı çıkaran mahkeme heyetinin reddini talep etti.

HABLEMİTOĞLU DAVASINDA TAHLİYE EDİLDİ

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesine yönelik açılan davada, Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi 19 Mayıs’ta görülen duruşmada tüm tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı verdi. Tahliye edilenlerden biri de Hablemitoğlu cinayeti dosyasının kritik ismi Bozkır’dı.

Tahliye edilen Bozkır’ın, her ayın birinci günü saat 09:00-21:00 arasında, ikamet ettiği yere en yakın kolluk birimine imza atmasına karar verildi. Ancak 19 Mayıs’ta tahliye olan Bozkır, 26 Mayıs’ta, IŞİD’e patlayıcı madde sevkiyatı yapmakla suçlandığı Soğan TIR’ları davasında “Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlama” suçundan 21 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

BOZKIR’IN FİRAR ETMESİ 25 GÜN SONRA FARKEDİLDİ

Tutuklama kararı da verilen Bozkır, Soğan TIR’ları davasında çıkan cezanın ardından kayıplara karıştı. Ankara dışına çıkması da yasak olan Bozkır hakkında, 6 Temmuz’da, Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yakalama kararı çıkarıldı. Gerekçe ise Bozkır’ın adli kontrol şartını ihlal etmesi yani karakola gidip imza atmamasıydı. Fakat Bozkır’ın, Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, 24 Mayıs’ta Bozkır’ın evinin bulunduğu bölgedeki İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Bozkır’ın kendilerine başvurup başvurmadığını sordu. 26 Haziran’da ise Bozkır’ın 1 Haziran’da imza atmaya gelmediğine dair bir tutanak tutulup İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildiği ortaya çıktı. Yani Bozkır’ın adli kontrol tedbirini ihlâl ettiğinin tam 25 gün sonra fark edildiği anlaşıldı.

AVUKATLARDAN MAHKEMEYE DİLEKÇE: İADESİ ÖNCESİNDE “BAŞKA DAVADA YARGILANMAYACAK” SÖZÜ VERİLDİ

Bozkır’ın yurt dışında olduğu tahmin edilirken, avukatları Hacer Ural ve Emrah Yücel, Hablemitoğlu cinayeti davasının görüldüğü Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dikkat çeken bir dilekçe sundu.

Bozkır adına sunulan dilekçede, 6 Temmuz’da çıkarılan yakalama kararına itiraz edildi. Bozkır’ın tahliye olduktan sonra 24 Mayıs’ta Denetimli Serbestlik Bürosuna müracaat ettiği ifade edildi.

Devamında, Ukrayna’da bulunduğu sırada hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan Bozkır için hazırlanan iade talepnamesi hatırlatıldı. 2021 yılında MİT operasyonuyla, Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen Bozkır için hazırlanan iade talepnamesinde, sadece Hablemitoğlu cinayeti davasında yargılanacağına dikkat çekildiği belirtildi.

Bozkır’ın avukatları, “İade talepnamesinde sanığın Türkiye'ye iade edilmesinden önce işlenen suçlardan dolayı yargılanmayacağı garantisi verilmiştir. Buna rağmen Şanlıurfa 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/188 Esas sayılı dosyası ile sanık, iade talepnamesine, Sidaş Sözleşmesine, Anayasaya ve Türk Ceza Yasasının 18 vd. Hükümlerine aykırı olarak yargılanmıştır” dedi.

Dilekçenin devamında, Soğan TIR’ları davasında çıkan cezaya vurgu yapıldı ve “Şanlıurfa 2.Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın ikinci duruşmasında herhangi bir aleyhe gelişme olmamasına rağmen 28. Ağır Ceza Mahkemesinden tahliye olmasından hemen sonra sanık hakkında hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan yakalama kararı çıkartılmıştır. Aynı suç kapsamında dosyada ve ayrılan asıl dosyada sanık Bozkır ile birlikte aynı suçu işledikleri iddiası ile yargılanan Mehmet Oktar, Ahmet Yasin Güneş, İzzet Sarıtaş, Doğan Güneş ve Gökhan Güneş 15'er yıl hapis cezası almışlardır. Oysa sanık Bozkır’a 21 yıl 9 ay hapis cezası verilmiştir. Mahkemece Anayasa tarafından güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı davranmıştır. Suçta ve cezada eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir. Aynı suçtan dolayı diğer sanıklara 15 yıl hapis cezası verilmişken, sanık Bozkır'a verilen ceza 21 yıl 9 aydır. Sanık Nuri Gökhan Bozkır'a verilen ceza diğerlerinden yarı oranında fazladır” denildi.

MİT TARAFINDAN İŞKENCEYE UĞRADIĞINA DAİR RAPOR

MİT tarafından Türkiye’ye getirildikten sonra 25 gün işkenceye uğradığına dair Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan raporu hatırlatan Bozkır’ın avukatları, yakalama kararı çıkaran mahkeme heyetinin reddini talep etti.

Avukatlar gerekçelerini ise şöyle sıraladı:

“Sanık hiçbir hukukçu tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan ağır işkenceye maruz bırakılmıştır. Yaklaşık 18 ay ceza evinde tek kişilik hücrede kalarak tecrit edilmiştir. Kendisi ve ailesi bu süre zarfında ve yurtdışında bulunduğu dönemde çok ciddi tehdit altında kaldığı malumun izahından varestedir. Tüm yapılan hukuksuzlukların mahkeme aşamasında biteceğini düşünen sanık müvekkil, hukuka aykırı bir şekilde diğer sanıklardan fazla ceza verilmesi, tutuklu bir sanık yokken kendisi hakkında yakalama kararı çıkartılması karşısında kendisini hukuki olarak korumak istemiş ve denetimli serbestlik koşulu olan imza yükümlülüğünü istemeyerek de olsa yerine getirememiştir. Amaç asla Hablemitoğlu dosyasındaki hükümlülüklerden kaçmak değildir. Yine dosyamız özelinde yapılan 12 celse boyunca müvekkil medyada ve soruşturma aşamasında ki birtakım ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını açıkça dile getirmiş ve bu hususlara ilişkin dinlenen tanık beyanları ile müvekkilimizin soruşturma aşamasında kullanıldığı ortaya konulmuştur.

Mahkeme 18.05.2023 tarihli celsede tahliyelere ilişkin gerekçesinde, cinayeti işlediği iddia edilen Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun dosyadaki toplanan deliller ile olay tarihinde Kazakistan'da olduğunun ispat edildiğini, suç vasfının değiştiği kabul edilmiştir. Asıl failin cinayeti işlemediği maddi deliller ile ispat edilmiş iken, yardım eden konumundaki sanığın da faili belli olmayan cinayete yardım ettiğinin kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Sanık dosyadaki lehine olan bu durum karşısında sadece imza yükümlülüğünden kurtulmak amacı ile denetimden kaçması akılca bir durum değildir. Yasal olarak, denetimli serbestlik hükümlerini ihlal edilmesi halinde sanığın tutuklanabileceği belirtilmiş ise de dosyadaki deliller nazara alındığında sanık için yakalama kararı çıkartılması hukuka uygun değildir.”

Etiketler
Levent Göktaş - Hablemitoğlu suikastı Necip Hablemitoğlu IŞİD Furkan Karabay