Oklar aynı savcıyı gösteriyor: Olur ve Peker dosyaları nasıl boşa düştü?

"Yok" hükmündeki gizli tanık ifadesi üzerine Emre Olur hakkında iddianame yazan da tutuklusu olmayan yine gizli tanık beyanlarına yer veren Sedat Peker dosyasını hazırlayan da aynı savcı Alim Yaşar’dı. Emre Olur'un, mahkemenin düşürdüğü gizli tanık beyanına rağmen tutuklanması dikkat çekiciydi.

Oklar aynı savcıyı gösteriyor: Olur ve Peker dosyaları nasıl boşa düştü?

Hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in “basın danışmanı” olarak bilinen Emre Olur’un yargılandığı davada dikkat çeken gelişmeler yaşandı.

“Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “silahla kasten yaralama” suçlamalarından 8 yıl 3 aya kadar hapis cezası istenen Emre Olur, 25 Ocak’ta hakim karşısına çıktı. Yaklaşık 4 aydır tutuklu bulunan Olur, Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne SEGBİS ile bağlanarak hakim karşısına çıktı. Olur hakkında, çıktığı ilk duruşmada tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye kararı verildi.

Emre Olur’un tahliyesi sonrasında Anadolu Adliyesi Başsavcı vekili karara itiraz etti ancak tahliyeyi veren 16. Ağır Ceza Mahkemesi talebi reddetti. Bunun üzerine başsavcı vekili bir üst mahkemeye yani 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. 17. Ağır Ceza Mahkemesi de başsavcı vekilinin talebini “haklı” buldu. 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı üzerine Emre Olur henüz eşyalarını toplayamadan cezaevinden tahliye edilmeyip yeniden tutuklandı.

Öte yandan Sedat Peker ana davasıyla birleştirilen Emre Olur iddianamesi ve istenen cezaya gerekçe olarak sunulan gizli tanık ifadeleri dikkat çekiciydi.

EMRE OLUR DOSYASINDA İSTENEN CEZA VE DAYANAK GÖSTERİLEN GİZLİ TANIK

Arnavutluk'ta yakalandıktan sonra Türkiye'ye iade edilen Emre Olur, 21 Eylül’de tutuklandı. Tutukluluğunun birinci ayında, Savcı Alim Yaşar tarafından 4 sayfalık bir iddianame hazırlandı. İddianamede Olur hakkında, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “silahla kasten yaralama” 8 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede en dikkat çeken nokta ise “Y5G9S3E8M6” kod adlı gizliği tanığın ifadeleriydi. İddianamede gizli tanığın, Olur hakkında “Sedat Peker suç örgütü üyesi olduğu, örgüt ile bağlantı içerisinde bulunduğuna” dair ifadelerine yer verildi. Ayrıca, Sedat Peker ana davasında yer alan 21’inci eylem olan Emre Erciş’e yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişileri organize eden kişinin Emre Olur olduğu iddia edildi.

SEDAT PEKER İDDİANMESİNDEKİ OLAY VE EMRE OLUR İFADELERİ

Sedat Peker ana davası iddianamesine bakıldığında ise, 12 Ağustos 2021 tarihinde ayaklarından vurulan Emre Erciş olayıyla ilgili dikkat çeken ifadeler mevcuttu.

Aynı savcı Alim Yaşar tarafından yazılan iddianamede, Erciş olayıyla ilgili “Işık” kod adlı bir gizli tanığın ifadeleri vardı. Gizli tanık ifadesinde, saldırının Peker’e bağlı kişiler Bilal Yaman, Emre Koyun ve Ali Aydın tarafından gerçekleştirdiğini belirtti. Peker ana iddianamesinde Erciş olayıyla ilgili ise Emre Olur’un saldırıyı organize ettiğine yönelik ise herhangi bir ifade yer almadı.

Ayrıca saldırıya uğrayan Emre Erciş savcılık ifadesinde, Emre Olur ile aralarında dostluk-arkadaşlık olduğunu, evine gidip geldiğini ifade etti.

Öte yandan Peker dosyasında, Erciş’e yönelik saldırıyı gerçekleştirdiği ifade edilen kişilerle birlikte yer alan tüm sanıklar serbest bırakıldı. Dikkat çeken bir diğer nokta ise Emre Olur’un bu davada şüpheli olarak yer almamasıydı.

DURUŞMADAN BİR GÜN ÖNCE YAYIMLANAN VİDEO VE EMNİYET’İN AÇIKLAMASI

Tüm bunlar yaşanırken tutukluluğunun 4’üncü ayında olan Emre Olur, hakim karşısına çıkmadan önce Cevheri Güven tarafından bir video yayınlandı. Videoda, Peker ve Olur dosyasındaki gizli tanık olduğu iddia edilen kişinin açıklamaları yer aldı. Gizli tanık olduğu belirtilen kişi Peker ve Emre Olur’u tanımadığını, konuya dair hiçbir bilgisi olmamasına rağmen ne yazdığını bilmediği bir ifadenin altına uyuşturucu verildikten sonra imza attığını öne sürdü.

Söz konusu videonun ardından Emniyet’ten yapılan açıklamada ise top yargıya atıldı ve “Bahse konu şahıs hakkında İçişleri Bakanlığı Tanık Koruma Kurulunca verilen herhangi bir koruma kararı olmadığı, adli yönden verilen kararların ise Bağımsız Yargı Organlarının yetkisinde olduğu” ifade edildi.

Tüm bu açıklamalardan bir gün sonra hakim karşısına çıkan Emre Olur, Emre Erciş'in silahla yaralanması eylemini Sedat Peker'in talimatları doğrultusunda organize ettiği iddiası üzerine "Emre Erciş benim arkadaşımdır. Kendisi de bunu kabul etmektedir. Bu eyleme iştirak etmem söz konusu değildir" dedi.

Olur ayrıca “Ben bu gizli tanığın asıl dosyada yaralama eylemiyle beyanda bulunan aynı gizli tanık olduğunu düşünüyorum. Gizli tanıkla ilgili yapılan araştırmada da ileri sürülenlerin teyit edilemediği anlaşılmaktadır” diye belirtti.

İSTENEN CEZAYA GEREKÇE GÖSTERİLEN İFADELER DÜŞÜRÜLDÜ ANCAK TUTUKLULUK DEVAM ETTİ

Mahkeme, ilk duruşmada Olur hakkında tahliye kararı verirken, gizli tanığın tanıklığının düşürülmesine hükmedildi. Ancak Olur hakkında yapılan itirazlar sonucunda yeniden tutuklama kararı çıktı.

Ancak Olur hakkında yazılan iddianameye, hapis cezası talebine, tutuklamaya gerekçe olarak gösterilen gizli tanığın ifadeleri geçersizdi. Yani ortada bir suç, delil ve aksi yönde bir beyan yoktu. Peker dosyasında tutuklular serbest bırakılırken, “yok” hükmündeki ifade üzerine Olur tutukluydu.

Öte yandan, yok hükmündeki gizli tanık ifadesi üzerine Emre Olur hakkında iddianame yazan da tutuklusu olmayan yine gizli tanık beyanlarına yer veren Peker dosyasını hazırlayan da aynı savcı Alim Yaşar’dı.

SEDAT PEKER İLE "ÇAY KAHVE İÇEN" SAVCI

Alim Yaşar, Peker’in “Silahlanın” çağrısı hakkında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararını veren savcıydı.

Peker, Alim Yaşar’ın kendisini ifadeye çağırdığı dönemde, odasında kahve ikram ettiğini, “Şimdi ifade bitti, size devletimizin bir isteğini iletiyorum. Bu Başsavcımızın da bilgisindedir, kendisinin de isteğidir.” dediğini öne sürmüştü.

Peker, Alim Yaşar ile görüşmesi üzerine, “‘Silahlanın’ çağrısı yaptığım açılış konuşmamdaki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na söylediğim sert sözlerden dolayı rahatsız olmadıklarını, sözlerimin doğru olduğunu, ancak ülkedeki tansiyonun çok yükseldiği için bir süre Kılıçdaroğlu’na sert çıkışlar yapmamamı, sonrasında istediğim gibi devam edebileceğimi söyledi” ifadelerini kullanmıştı.

Peker ayrıca, Alim Yaşar için "Halk Bankası üst düzey yöneticilerinin euro 7 TL iken 4 TL’den satış yapıp devleti zarara uğrattıkları için haklarında takipsizlik kararını verip onları kurtaran kişisin" demişti.

FETHULLAHÇILARIN DAVASINI DEVAM ETTİRMİŞTİ

FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik en büyük kumpaslarından olan Balyoz davası yeniden görülmeye başlanmıştı.

Fethullahçı darbe girişiminden 5 yıl sonra, kapatılan Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'a verilen beraat kararını bozmuştu.

Balyoz davası, 31 Mart 2015'te 236 sanığın yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatine karar verilen İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanmıştı.

13 Mayıs’ta görülecek duruşma öncesinde dikkat çeken bir değişim yaşanmıştı. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki esasa ilişkin mütalaa öncesinde duruşma savcısı olarak Alim Yaşar atanmıştı.

Savcı Alim Yaşar duruşmada, FETÖ kumpasını devam ettirecek mütalaayı vermişti. Fethullahçıların, sahte belgeler ve dokümanlarla hazırladığı Balyoz kumpasında Savcı Yaşar, "suç için anlaşma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis talep etmişti.

Savcı Yaşar, 80 yaşın üzerindeki emekli generaller hakkında hapis talep ederken alaycı bir gülümseme takınmıştı.

Yaşar’ın Fethullahçıları hatırlatan bir eylemi de Peker ve Olur dosyalarındaki gizli tanık beyanlarına dayanmasıydı.

GİZLİ TANIKLAR VE KUMPASIN YOLLARI

Gizli tanıkları Türkiye tarihine sokan Fethullahçıların kumpas davalarıydı. 18 Nisan 2007 tarihinde, 5 kişi, Zirve Yayınevi'ni basmış, misyonerlikle suçladıkları Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i boğazlarını keserek katletmişti.

Dava daha sonra Ergenekon ile birleştirilmişti, daha sonra Fethullahçıların kumpaslarıyla yüzlerce kişi yargılanmıştı. Yıllar sonra kumpas iddianamesinde, FETÖ’nün davadaki gizli tanığı İlker Çınar’ın FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’ün talimatıyla kumpas kurduğunu dair ifadeleri yer almıştı.

ÇHD, GRUP YORUM, KESK DAVALARININ GİZLİ TANIĞI

Öte yandan; Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Grup Yorum, Yürüyüş Dergisi, KESK davalarında verdiği ifadelerle onlarca kişinin tutuklanmasına yol açan kod adı “Ateş” olan bir gizli tanık daha vardı. Gökçer Tahincioğlu 2015 yılında Milliyet gazetesindeki haberinde, o gizli tanığın YPG ile irtibatlandırıldığı, Suriye’ye geçerek burada örgüt adına faaliyet yürüttüğü, Suriye dönüşünde ise PKK/KCK üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığını yazmıştı. “Ateş” hem “terör” suçlamasıyla tutuklanan isimler hakkında gizli tanıklık yapmış hem de “terör” iddiasıyla tutuklanmıştı.

FETÖ’nün başlattığı, AKP yargısının da devam ettirdiği, ÇHD davasında, avukat Selçuk Kozağaçlı gizli tanıklara dikkat çekmişti. FETÖ üyesi polis memurlarının ürettiği sahte belgelerin olduğu davada, gizli tanık beyanları üzerine tutuklamaya devam kararları verilmişti.

Zalimler ve suçlular değişiyordu ancak kumpaslarla yöntemler ise aynı kalıyordu…

Etiketler
Sedat Peker İddianame Mahkeme Savcı