Özgür Özel Anayasa Tartışmalarına Noktayı Koydu: CHP ve Türkiye'ye Üç Büyük Saldırı Var
CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Özel, CHP ve Türkiye'ye üç büyük saldırı olduğunu belirtirken bunların ilkinin 'yeni anayasa' tartışmaları olduğunu dile getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin grup toplantısında konuşma gerçekleştiriyor.
Özgür Özel, konuşmasının başlangıcında vefatının 18. yıl dönümünde ziyaret ettiği CHP eski Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarından Bülent Ecevit'i andı.
Bülent Ecevit'i, genel başkan olduğu kurultaydan sonra ziyaret ettiğini anımsatan Özel, bir yılın ardından CHP'yi Türkiye'nin birinci partisi yaptıklarını dile getirdi.
Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"İlk söz tutuldu. Girilen ilk yerel seçimlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi, Türkiye'nin birinci partisi.
Sözlerimizi teker teker tutmaya, kararlılıkla inançla ilerlemeye ve partimizin yaşayan genel başkanlarına en büyük vefayı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yaparak göstermeye kararlıyız arkadaşlar.
Geçtiğimiz yıl buraya ilk çıktığımda diyabet hastası bebeklerin durumunu gündeme getirmiştim. Artık Türkiye'deki çocuklar hariç bütün dünyada çocuklara bir sensör takılıyor anneye babaya uyarı gidiyor.
İnsülin olması gerekiyorsa iğne oluyor. Bizim Sosyal Güvenlik Kurumumuz bununla ilgilenmiyor. Bakan çıkıp sorunu çözeceğiz demişti.
1 yıl geçti bebeklerin günde 10-12 kez parmakları deliniyor. Sayın Bakan, benim hala canım yanıyor. Sizin sözünüzü tutmanızı bekliyor bu evlatlar. Bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bizim oylarımız sadece eylülde düştü. Ekimde yine çıktı. Baktığımız 6 firmanın tamamında birinci partiyiz.
"CHP YÜZDE 34 İLE BİRİNCİ PARTİ"
Altı büyük, hiçbir partiye ait olmayan bir firmanın anketini inceledik toplantıda. Bugünden itibaren 81 il başkanının kenetlenmesi ile aday belirlemede kadınların ve gençlerin öncülüğünde ölçme değerlendirmeye yaptığımızda CHP yüzde 34 ile birinci parti oluyor.
Eylül ayında kurultaydan, iç olaylarımızdan bahsettik. Ekonomiyi, hukuksuzluğu bıraktık oyumuz biraz düştü. Ama ekim ayında yine birinci partiyiz.
"CHP'YE VE TÜRKİYE'YE ÜÇ BÜYÜK SALDIRI VAR"
CHP'ye ve Türkiye'ye üç büyük saldırı var. Birincisi TBMM eliyle bir anayasa masası kurup konuşalım diyenler. Mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa yapılmayacağını söyledik.
Meclis başkanını da alet ederek, bir ara ittifak ortaklarını konuşturarak, meclis başkanının randevu alıp gelmesiyle yeni anayasa konuşalım. Cevabımız net olmuş, hem sayın Kurtulmuş’a ham sayın Erdoğan’a.
AİHM kararları uygulanmadan, Gezi Davasında tutuklananlar özgürlüklerine kavuşmadan bu kapıyı çalmayın dedik. Amaç anayasa tartışmayı yeniden kendi gündemine almak.
Biz emekli konuşuyoruz, biz yoksulluk, umutsuzluk konuşuyoruz. Tam o gündem kapandı, toplum hayat pahalılığı altında ezilirken bu sefer '3. Dünya Savaşı'nı' konuşmaya, İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını söylemeye geldik. Kapalı oturum yaptık, maskelerini düşürdük.
O sırada, tehlike büyük denirken, savunma sanayi fonu getirilirken, TUSAŞ'a yapılan hain terör saldırısının ve o saldırıyı yapan terör örgütünün hangi amaca hizmet ettiğini de düşünün. PKK'nın bu eylemi kime yarıyor bunu bir yere not edelim.
Yeni bir hamle ülke gündemini meşgul etmeye başladı. Sayın Bahçeli önce el sıktı, sonra Abdullah Öcalan'ı kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Açıklama yapıp 'umut hakkından' yararlanmasını önerdi. Erdoğan'a konuş çağrısı yaptık. Bu çağrımızdan birkaç gün sonra Bahçeli'yi övdü ve bu projeye sahip çıktı.
"ERDOĞAN'IN POST SORUNU VARDIR"
Kürt sorunu yoktur diyorlar. Kürt sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt değil kürk sorunu vardır. Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir. Geçmişte 'Senden Cumhurbaşkanı olmaz' dediği kişi tekrar seçilsin diye gerekirse Öcalan'ı bile Meclis'e getirmekten bahsetmektedir. Kürt sorununun çözüm adresi Meclis'tir ve toplumsal mutabakatla bu sorun çözülebilir.
Ve olmazsa olmaz kırmızı çizgimdir; şehit ailelerinin ve gazilerin yüzüne bakamayacağımız hiç bir şeyin içerisinde olmayacağız.
Yerel seçimlerde İstanbul'un en büyük ilçesine kayyum atıyorlar.
Bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. Kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar yerel seçimlerde birinci parti olan partiye kayyım atadılar. Esenyurt üzerinden İstanbul'u İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmaya tenezzül ediyorlar.
"FETÖ'NÜN ZEKERİYA ÖZ'ÜN YÖNTEMLERİNİ YAPIYORLAR"
FETÖ'nün Zekeriya Öz'ünün yöntemleriyle yapıyorlar. TRT ve Anadolu Ajansı'nın yalanlarından biri Ahmet Özer DEM Partili değil 10 yıldır CHP'lidir. Remzi Kartal'la görüştü diyorlar kayıt yok, fotoğraf yok ama iki AKP'linin Kartal ile yemek yediği fotoğrafları var. Yatan para kızının kiracısından geldi.
Bunun üstüne gittik, mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. Bizim her iki olaya farklı yaklaşmamızı kimse bizden beklemesin. İkisi de aynıdır. Biz CHP cezaevi komitesi olarak, CHP'den 2 MHP'den 1 DEM'den 1 milletvekili tutukluydu, kimsenin milletvekilinin kimliğine bakmadan hepsini ziyaret ettik.
Tarih bizi haklı çıkardı. Tayyip Bey'in talimatı ile oldu. Kayyım bütün belediye meclis üyelerine sen de teröristsin demektir. Kayyuma her demokrat karşı çıkmalıdır.
TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ziyaret etti. İçlerinde CHP'li, Yeniden Refahlı, İYİ Partili var. Onlara el uzatıp elimi havada bırakmayın diyorsunuz başka elleri havada bırakıyorsunuz. Samimiyetsizliğini bizzat ortaya koyuyorsunuz. Kabul eden partilere teşekkürlerimi sunuyorum.
"MARDİN'E KİMİN BAŞKANLIK EDECEĞİNE MARDİN HALKİ KARAR VERMİŞTİR"
Mardin Belediyesi'nin başkanının kim olduğuna Recep Tayyip Erdoğan'ın kumpasları değil Mardin halkı karar vermiştir.
İlk kayyım atandığında yüzde 51, ikincide yüzde 56 üçüncüde ise yüzde 57 ile göreve geldi. ne yaparsanız yapın Ahmet Türk'ü Mardin halkı seçmiştir.
Vatandaşın gerçek gündeminin konuşulmasından rahatsız bir iktidar var. Vatandaşın gerçek sorununu perdelemenize izin vermeyeceğiz.
Kayyum kararları siyasi kumpaslardır, bu milletin vicdanından dönmeye devam edecektir.
MEHMET ŞİMŞEK'E ELEŞTİRİ
Şimdiden Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi 2 kez revize dilerek 10'uncu ayda gerçekleşti ki 2 kere değiştirdiler. Şimşek Mayıs ayına göre enflasyonun düştüğünü söyleyerek vatandaşı avutmaya çalışıyor. Enflasyon sıfır olmadan hayat pahalılığı durmaz.
Son seçimden beri Mehmet Şimşek görevde ama atayan belli oyu bana verin çözeceğim deyip vatandaşı yoksulluğa rağmen kandırdı mazot, dolar, euro, enflasyon arttı. Şimşek enflasyon geldiğinde yüzde 38 şimdi 48.
İşte size Mehmet Şimşek, İşte size Recep Tayyip Erdoğan.
"30 BİN LİRALIK ASGARİ ÜCRETTE DİRENELELİM"
4 Ocak'tan itibaren her kaleme en az yüzde 44 zam gelecek, 66'ya kadar bile çıkabilir. 17 binlik asgari ücrete temmuzda zam yapmadılar ve şimdi 'hedeflenen enflasyona' göre zam yaparak asgari ücretliyi bir sene daha ezmek istiyorlar. Her ay açlık ve yoksulluk rakamı açıklayanlara, görevini yeni yeni hatırlayan sendikalara sesleniyorum. Eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa, ki bu zam yüzde 80'dir ama hiç değilse biraz nefes alacağı 30 bin TL'lik asgari ücrette direnelim. 'Eğer 30 yoksa biz bu işte yokuz diyelim'
ESENYURT BİR KENT SUÇU MÜZESİ
15 Ağustos 2016'da OHAL KHK'si ile 149 kayyum atadılar. Bu kayyumların atanmasının siyasi sebepleri vardı. Gidin gezin, Esenyurt bir kent suçu müzesi. Trafik, altyapı korkunç. Esenyurt'u o hale getiren o yapı ranta, talana devam etmek istiyorlar. İkincisi, Ahmet Özer'in kimliği üzerinden 'Sen Kürt'sün eşit olamazsın' demek istiyorlar.
"UMUDUMUZ BARIŞTIR, KARDEŞLİKTİR DEDİK"
Bir el sıkıldı, imkan vardı, 'Şimdi de sen mi DEM'leniyorsun?' derdik, ne oraya ne oraya saygısızlık yaptık. El sıkma kıymetlidir, normali budur dedik. Terörü bitireceğiz dediler, yöntem yanlış dedik. Yine de umudumuz barıştır, kardeşliktir dedik.
Bu Meclis'te olacak, şeffaf, samimi ve mutabakatla olacak. Şehit aileleri ve gazilerin rızası alınmadan asla olmayacak dedik.
"BİR BÜYÜK OYUN VAR"
Sözüme değer veren ve iktidara güvenmeyen muhalefete ve üyelerimize sesleniyorum. Bir büyük oyun var. O oyunun ne olduğu ortaya çıktı. Bir al vere girmişler, pazarlık etmişler. Belki nihayete ermişler ya da tıkanmışlar
Ya zorlayıcı bir şantajla ya da bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Karşıdaki kötü niyetliler Abdullah Öcalan gelsin Meclis'in kürsüsüne varsın, konuşma yapsın diyor. Öte yandan biz kayyumla mücadele ediyoruz diyor.
Öcalan konuşsun diyor Esenyurt'a Mardin'e kayyum atayıp terörle mücadele veriyoruz görüntüsü veriyor.
Onların kitlesi Öcalan'a ip atınca da ayağa kalkıp alkışlanıyor, Öcalan'a halı serip davet edince de alkışlıyor.
Ayrıntılar Geliyor...
Kaynak: Haber Merkezi