Özgür Özel'den Esenyurt'ta Net Mesaj: Bu Darbeye Karşı Dimdik Ayaktayız, Birlikteyiz, Beraberiz
CHP lideri Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyım atanması sonrası bugün Esenyurt'ta gerçekleşen mitingde konuştu. Özel, net ifadelerle yaşanan gelişmeyi darbe olarak nitelerken, "Dimdik ayaktayız, birlikteyiz, beraberiz" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Esenyurt'un seçilmiş, iki kişiden birinin oyunu alarak seçilmiş belediye başkanına, ve onun nezdinde kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan Esenyurtlulara selam yolluyorum.
Bugün, dün yaşanan büyük hukuksuzluklardan sonra Esenyurt Belediyesi'nin önüne bir çağrı yaptık.
Belediyeye kayyum atayanlar belediyenin önündeki meydana el koymaya çalıştılar. Devletin polisiyle o alanı küçültmeye, sizi bizi güçsüz göstermeye çalışıyorlar.
Sordum, Esenyurt'un en büyük alanı, en büyüm meydanı neresi diye sordum, burasını gösterdiler. Orayı dolduracağız dedim, orayı dolduracağız.
Burada bir ilk gerçekleşiyor. Bir partinin belediye başkanına hukuksuzluk gerçekleştiriliyor ama burada birçok siyasi parti var.
DAYANIŞMA GÖSTEREN SİYASİ PARTİLERE TEŞEKKÜR
DEM Parti'nin Eş Genel Başkanına, TİP ve EMEP milletvekillerine, Saadet, Gelecek, DEVA ve Sol Parti il başkanlarına teşekkür ediyoruz.
DEVA Partisinin Sayın Genel Başkanına, Demokrat Parti Genel Başkanına, TİP Genel Başkanına, EMEP Genel Başkanına, Gelecek Partisi Genel Başkanına ve kurumsal destek veren Saadet Partisi ve SOL Parti'ye teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet'imiz iki gün önce 101. yaşını kutladı. 101 yılda nice badireler atlattık. Ama yıkılmadık, karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük ortaklarının geliştirdikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız.
Ahmet Başkan'ın duymasını istiyorum, Esenyurt Meydanı'nda 10 binler hep bir ağızdan haykırıyor, "Ahmet Başkan Yalnız Değildir" diyorlar.
Dün, yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk tamamen usulsüzlük, tamamen bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır.
Ahmet başkan her sabah 8.30'da gittiği belediyeye, davet edildiğinde ifade vermeye gidebilecekken, sabah 5'te çilingirle kapısına dayandılar.
Ne evde, ne belediyede avukata haber vermediler. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler.
Tutuklama sırasında, onunla görüşmüş bununla görüşmüş, 10 yıl önce kimin teröristlerle konuştuğuna bakarsak AKP'den FETÖ örgütüyle ilişkili olmayan 10 kişi kalmaz 10 kişi...
"OTURMUŞLAR REMZİ KARTAL'LA AYNI MASADA YEMEK YEMİŞLER"
Diyor ki 2015 yılında, Remzi Kartal'la belli sayıda telefon görüşmesi yapıyorsun diyor. Bir bakıyorsunuz yıllar sonra AKP'li milletvekilleri oturmuşlar Remzi Kartal'la aynı masada yemek yemişler. Bu meydanda konser verilmiş, şarkıcı gelmiş. Bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiliymiş. Terörse eğer onu dinleyen Esenyurt Kaymakamını ne yapacağız?
Yapılan iş, önce Esenyurt'un sonra İstanbul'un son olarak da Türkiye'nin iradesine ipotek koymaktır.
"FETÖ'DEN KALMA KUMPASLAR"
FETÖ'dan kalma kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer'i görevinden uzaklaştırıyorlar. Bir de diyorlar ki terör sorununu biz çözeceğiz ama Türkiye'de Kürt sorunu yoktur diyorlar.
Bir ülkede bir sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Eğer o ülkede bir sorunun olup olmadığına yaşayanlar değil yönetenler karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır.
Bir ülkede yaşayanlar sorunu söylüyor ve sorun tartışılıp çözülüyorsa o ülkede demokrasi vardır. Yok onun kararını yönetenler veriyorsa o ülkede otokrasi vardır, diktatörlük vardır. Bugün Kürt sorunu yok diyenler, kayyum politikalarıyla Kürt sorunun var olduğunu sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya ilan etmişlerdir.
Canan Kaftancıoğlu davasında, Selahattin Demirtaş davasında, as dediklerini asan, Saray'ın talimatlarını yerine getiren kişi vardı. Onun adı adaletin celladıydı. Akın Gürlek, Zekeriya Öz'ü hatırlıyor musun?
Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Sonra günü gelince sıçan gibi kaçtı! Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek! Bu vicdansız bu millete hesap verecektir.
Ahmet Özer'in mesajı:
"İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır! Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim."
Recep Tayyip Erdoğan, ahmak davasıylan mı kumpas davasıylan mı onlan mı bunlan mı diye düşünme. Aklından geçeni piyonlarına, cellatlerına yaptırmaya çalışma. Cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte, kaçma çık karşıma.
Çık karşıma, biz seçime hazırız, el mi yaman bey mi yaman. Varsa cesaretin, sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum. Sen duyuyor musun? Sen dün sözünü dündün, maşanla silahşörünle talimatınla sözünü söyledin. Çirkin kayyumunu, Beyoğlu'nuda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp Esenyurt'un başına yolladın.
"BAK ESENYURT NE DİYOR? HÜKÜMET İSTİFA DİYOR"
Bak Esenyurt'un meydanı sözüne karşı ne diyor duyuyor musun? Hükümet istifa diyorlar.
Bir daha söylüyorum Erdoğan, Esenyurt meydan tek yürek tek ses sana sesleniyor. Hükümet istifa diyorlar.
Senin seçim kaybetme korkun, Esenyurt'tan başlayıp İstanbul'u, İstanbul'dan sonra Türkiye'yi kuşatma planının farkındayız.
İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, gerilim olsun vatandaş derdini konuşamasın. İşsizlik var, yoksulluk var, hayat pahalılığı var, enflasyon yüksek.
Belli ki ortada bir koltuk hesabı var. Belli ki bir al ver hesabı var ama emin ol ki Esenyurt da sana göstermiştir ki milletin hesabı, halkın hesabı koltuk hesabını bozacak.
Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi, işçiyi, memuru yoksulluğa itenler, kadınları, çocukları, bebekleri korumasız bırakanlar, kurumları ve adaleti çürütenler şimdi halkın iradesine kast etmeye kalkıyorlar.
"ARTIK GERİYE DÖNÜŞ YOKTUR"
Türkiye'nin daha fazla geriye götürülmesine hiç kimsenin tahammülü yok. Artık geriye dönüş yoktur. Herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum.
Türkiye'nin sokulduğu bu otoriter baskıcı rejimden memnun olmayan herkes sesini yükseltmelidir.
İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş'u yolladılar. Dedim ki ne konuşuyoruz? Anayasa'ya uymayan biriyle Anayasa olur mu? Gezi tutsakları, Can Atalay içerideyken, AYM kararlarına uyulmazken, AİHM kararları tanınmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasiler tutukluyken ne anayasası?
Devlet Bahçeli eliyle Kürt sorununu görmeyen bir açılım yaptılar. Bir kişi konuşacak, bir kişi istediğini alacak bu al ver ile herkes istediğini alacak. Buna karşı toplumsal mütabakat çağrısı yaptım, yapmaya devam ediyoruz.
Anaların gözyaşlarını durmasına, terörün bitmesi ve şehitlerin gelmemesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara anayasa değiştirmeye yokuz.
"BÜTÜN MUHALİFLERİ UYARIYORUM, BU TUZAĞA KİMSE DÜŞMESİN"
Bir takım sosyal medya hesaplarından şöyle yazıyorlar; DEM Parti, CHP, muhalefet Meclis'ten çekilsin. Sine-i millete dönün erken seçim yapılsın. Bakın ben size hesabı söyleyeyim tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik.
Sine-i Millet erken seçim doğurmuyor, ara seçim doğuruyor. Ara seçim 90 gün sonraki ilk seçim. Sen seçilmişsin bir daha girmiyorsun, AK Parti ile MHP giriyor. O 200 milletvekilini 100'ünü alıyor. Ya da 130 milletvekilin 80'ini alıyor.
Mevcut 320'nin üstüne ekliyor. 400 vekili alıyor, ne sana ne bana ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiriyor. Canı ne istiyorsa onu yapıyor. Buradan bütün muhalefet yapanları uyarıyorum. Sine-i millet erken seçim demek değildir. AK Parti ile MHP'nin kurduğu tuzaktır, bu tuzağa kimse kapılmasın."
"GRUP TOPLANTIMIZI SİLİVRİ CEZAEVİ'NDE YAPACAĞIZ"
Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. Ben CHP'nin genel başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurumlarımızın gücüyle örneğin yarın, sabahleyin yarın grup toplantımızı Ahmet Özer'i ziyaretimizin hemen sonrasında Silivri Cezaevi'nin hemen önünde yapıyorum.
"ALINAN BÜTÜN KARARLAR ERKEN SEÇİMİ ZORLAMAYA YÖNELİKTİR"
Bu saatten sonra alınan bütün kararlar erken seçimi zorlamaya, bunlardan kurtulmaya yöneliktir.
Esenyurt'u Esenyurt ittifakı kazandı, Türkiye'yi Türkiye ittifakı kazandı.
Buradan sayın Erdoğan'a diyoruz ki, biz hazırız. Cesaretin varsa hodri meydan, çık karşımıza!
Kaynak: Haber Merkezi