Sığınmacı Hakları Platformu: Zorla geri gönderme uygulaması durdurulmalı
Sığınmacı Hakları Platformu, son aylarda yapılan geri gönderme uygulamalarında yaşanan hak ihlalleri ve yanlış uygulamalara dikkat çekmek için basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Suriye’nin hâlâ savaş ve çatışma bölgesi olduğuna dikkat çekildi.
Sığınmacı Hakları Platformu, son aylarda artan zorla geri gönderilen Suriyeli sığınmacılarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıya sığınmacı-mültecilerle çalışan hem Türkiyeli hem de Suriyeli sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda basın kuruluşu katıldı. Ortak açıklama Türkçe ve Arapça olarak okundu. Türkçe açıklamayı Yıldız Önen, Arapça açıklamayı ise Taha Elgazi okudu.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi üyesi Yıldız Önen, genel seçimlerden bu yana mültecilerin sorunlarında bir azalma olmadığını, hatta bir artışla karşı karşıya kalındığını söyledi. Önen şöyle konuştu:
‘‘Seçimlerde hiçbir konuda anlaşamayan muhalif siyasi partilerin anlaştığı tek konu olan ‘Suriyeliler geri gönderilecek’ vaadi ve toplumu enfekte eden mülteci düşmanı propagandaları meyvelerini vermeye başladı. Üretilen nefret, iktidarın tavizkar politikalarıyla birleşince, gündelik hayatta Arap turistlere yönelik saldırılar dahi görülmeye başlandı.’’
‘‘İNSANLARIN SAVAŞ, İÇ SAVAŞ VE KATLİAMLARLA CİDDİ HAYATİ RİSKİN HALA DEVAM ETTİĞİ BÖLGELERE GÖNDERİLMESİ AHLAKA VE HUKUKA AYKIRIDIR’’
Önen, zorla geri gönderme uygulamasının sığınmacıların hayatını risk altına soktuğunu vurguladı. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. maddesi’ni hatırlatan Önen, kanuna göre ülkesinde zulüm ve/veya ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalma halinde insanların geri gönderilemeyeceğini belirtti:
‘‘Türkiye’nin de taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi’ne ve iç hukukta düzenleme getiren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na aykırı biçimde cebri geri göndermeler devam ediyor. Temmuz ayından itibaren özellikle İstanbul’da ikametgâhı olmayan binlerce Suriyeli, Afgan, Lübnanlı, Iraklı, Özbek ve Türkmen pek çok sığınmacı gerekli işlemler yapılmadan ülkelerine veya Suriye’nin kuzeyine gönderildi. Uluslararası kurumlar ve insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıdığı üzere Suriye, hâlâ savaş ve çatışma bölgesidir; güvenli değildir. İnsanların savaş, iç savaş ve katliamlarla ciddi hayati riskin hala devam ettiği bölgelere gönderilmesi ahlaka ve hukuka aykırıdır.’’
Türkiye’ye gelen sığınmacıların büyük çoğunluğu Suriye, Afganistan, İran, Irak, Yemen, pek çok Afrika ülkesinden, savaş ortamlarından dolayı yerlerinden edilmiş kişiler olduğunu söyleyen Önen: ‘‘Hayatta kalmak için topraklarını terk etmek zorunda kalan insanları geldikleri ülkelere geri göndermeye çalışmak, bunu bir seçim vaadi yahut ‘siyasi program’ olarak ilan etmek, bunu yapanların insan haklarına gerçekte nasıl baktıkları hakkında da net bir fikir veriyor.’’ diye konuştu.
Önen, ‘‘Sağlıklı bir göç yönetimi için’’ atılması gereken başlıca adımları şöyle sıraladı:
- Göç İdaresi Başkanlığının 28 Temmuz’da yayınladığı “İstanbul dışındaki bir ilde kayıtlı olmasına rağmen İstanbul'da ikamet eden Suriye uyruklu yabancıların, 24 Eylül 2023 tarihine kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri” tebliği geri çekilmeli.
- İstanbul’da ikametgâh gösterebilen, çocukları okulla kayıtlı olan, bir işyerinde çalışan ve ailesinin geçimini sağlayan kişilere İstanbul ikamet hakkı verilmeli; bu kişiler kayıtsız olma durumundan çıkarılmalı.
- Sığınmacılara yönelik seyahat özgürlüğü sınırlamalarına son verilmeli; Türkiye içinde iş bulabildikleri şehirlerde aileleriyle berber yaşayabilmeleri için ikamet hakkı tanınmalı.
- Objektif bir temeli olmayan ve sıklıkla keyfi biçimde koyulduğu değerlendirilen “tahdit kodu” aracılığıyla bireyleri her an sınırdışı edilebilir duruma getirme uygulamasına, insanları “gönüllü” adı altında geri dönüşe zorlamaya ve bu süreçte yargı kararlarıyla sabitlenen hukuka aykırı diğer tüm muamele ve işlemlere son verilmeli.
- Ayrımcılık yasağı uygulanmalı; ırkçılar ve diğer ihlalciler için sığınmacılar kurbanlaştırılmamalı ve bu ülkede kaldıkları sürece her türü istismara kapı açan “bir saldırının mağduru dahi olsa gönderilme” korkusundan masun olarak yaşamaları sağlanmalı. Suriyelilere ve Afganistanlılara yönelik saldırılar ve diğer tüm ihlaller etkili biçimde soruşturulmalı ve ihlaller hukuk tarafından cezalandırılmalı.
Kaynak: Haber Merkezi