Sırrı Süreyya Önder'den Meclis'te Siyasi Partilere Çağrı
DEM Partili TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis'te su sorununa dikkat çeken bir konuşma yaptı. Siyasi partilere çağrıda bulunan Önder, "Nehirler yaşarsa biz yaşarız, ülkemiz var olur. Bu çağrıyı yalnızca bir örnek olarak değil, bir vicdan meselesi, bir gelecek manifestosu olarak değerlendirmenizi diliyorum. Gelin, Anadolu'nun bütün sularına ses olalım, onları yaşatalım ki bizde yaşayabilelim" dedi.

DEM Partili TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis'te yaptığı konuşmada, su kaynaklarında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Savaşların direniş boyutu kadar bir tahribat boyutu da olduğunu ifade eden Önder, "Bugün de günümüzde, savaşlar ağırlıklı olarak su kaynaklanı üzerinden şekilleniyor bütün dünyada" dedi.
DEM Parti olarak yasa bu konuda yasa teklifi verdiklerini aktaran Önder, “Bu konuşmadaki amacım, bütün sayım siyasal parti temsilcileri, Sayı Grup Başkan Vekilleri buna katkı sunarak bir ortak öneriye dönüştürebilirsek su kaynaklarıyla ilgili geleceğe bırakılmış önemli bir miras olacak. Dünyada artık nehirleri tekrar gelmekte olan iklim krizi ve benzeri tehditlerle bunlara karşı bir önlem olarak su kaynaklarını yeniden içilebilir duruma getirme çabaları var. Şimdilik çok cılız ama yaklaşmakta olan tehdidi düşündüğümüzde, çocuklara, dünyanın gelecek nüfusuna karşı insanlığın bir borcu olarak düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'SU YAŞAMAK İSTER'
"Anadolu'nun sesi, suyun hafızası ve geleceğin vicdanı adına bu yasa teklifini bütün vekillerimizin katkısına açmak istiyorum" diyen Sun Süreyya Önder, "Nehirlerimizin binlerce yıldır taşıdığı su kadar hikâyeleri de var. Fırat'ın, Dicle'nin, Kızılırmak'ın, Sakarya'nın, Büyük Menderes'in, her birinin bir sesi Anadolu'nun kültürüyle, tarihiyle, insanıyla iç içe ancak bu ses artık kuruyan yatakların çatlaklarında yankılanıyor. Suya hükmettiğimizi sandık oysa su bizi var eden şeydi; nehirleri yalnızca birer kaynak, bir enerji hattı, bir sınır olarak gördük, onları böldük, yönlerini değiştirdik, kuruttuk, oysa su yaşamak ister" diye konuştu.
'NEHİRLERİMİZİ TÜRKÜLERE MAHKUM EDEMEYİZ'
Şimdilerde dünyada bir dönüşüm yaşandığını vurgulayan Önder, "Yeni Zelanda'da Whanganui Nehri, Kolombiya'da Atrato Nehri, Hindistan'da Ganj Nehri birer hukuk öznesi haline geldi çünkü bir nehir kirletildiğinde, kurutulduğunda, talan edildiğinde sadece su kaybolmuyor, bir kültür, bir yaşam ve en önemlisi, topyekûn büyük insanlık ailesi olarak evrende birlikte yaşadığımız canlılarla beraber geleceğimiz yok oluyor. Bizler Anadolu'nun çocuklarıyız, nehirlerimiz destanlarımızda, türkülerimizde efsanelerimizde yaşar ancak onları artık sadece şiirlere ve türkülere mahkûm edemeyiz" dedi.
SİYASİ PARTİLERE ÇARPICI ÇAĞRI
Anadolu'nun tüm nehirlerine bir tüzel kişilik tanımak ve onların hakkını korumak gerektiğini ifade eden Önder, siyasi partilere çağrıda bulundu. Önder, "Bir nehri nasıl iyileştirebilir, nasıl korur, nasıl sularını doğasında olduğu gibi içilebilir hâle getirebiliriz. Kapımızdaki krizle su yoksulu bir ülke kategorisinde anılıyoruz artık, bütün bu yemyeşil cennet ülkeyi "su yoksulu" statüsüne soktuk. Bir aymazlıktır bu, dış faktörlerden daha fazla. Ergene hayat vereceğine ölüm saçmaya başladı, eğer Kızılırmak konuşsaydı bize ne anlatırdı, Fırat konuşsaydı bize nelerden şikâyet ederdi. Büyük Menderes, Sakarya ses verebilseydi ne söylerdi? Bizim için binlerce yıl boyunca verdikleri emek ve hayati hizmetin karşılığında sadece muhtemelen yaşamayı ve bu hizmeti vermeye devam etmeyi isterlerdi. Bu yüzden, Anadolu'nun tüm akarsularına, nehirlerine tüzel bir kişilik kazandırarak onların haklarını koruyacak bir yasal çerçeve oluşturmalıyız" şeklinde konuştu.
'BİR VİCDAN MESELESİ'
Su Havzalarını Koruma Yönetmeliği'nin tek başına bu işe yetmediğini dile getiren Önder, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Öyle olsaydı eğer, kullanılabilir su havzalarımızın miktarı her sene vahim bir şekilde bir önceki yıla göre düşmezdi. Bu yalnızca bir çevre meselesi değil, bu yönüyle baktığımızda bir insanlık onur meselesidir de. Nehirler yaşarsa biz yaşarız, ülkemiz var olur. Bu çağrıyı yalnızca bir örnek olarak değil, bir vicdan meselesi, bir gelecek manifestosu olarak değerlendirmenizi diliyorum. Gelin, Anadolu'nun bütün sularına ses olalım, onları yaşatalım ki bizde yaşayabilelim."
ALKIŞ ALDI
Önder'in konuşması sonrası CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve YENİ Yol sıralarından alkış aldı