Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan HÜDA Par'ın Anayasa Çıkışına Net Cevap

HÜDA Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa'nın 4. maddesine karşı olduğunu açıklaması ile birlikte siyasette 'ilk dört madde' tartışması başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da tepki çeken açıklamaya ilişkin net konuştu bir kez daha yeni anayasa mesajı verdi: Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan bir tartışma yok. Biz milletimizi darbe anayasasından bir an önce kurtarmak istiyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan HÜDA Par'ın Anayasa Çıkışına Net Cevap

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, JW Marriott Otel'de Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ekonomi ve siyasetteki 'ilk dört madde' tartışması vardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine yönelik her adımımız itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Müteahhitlik firmalarımızın özellikle yurt dışında yazdığı başarı hikayesi ısrarla görmezden gelindi, yok sayıldı" dedi. İnşaat sektörünün ekonominin lokomotiflerinden olduğunu, enflasyonun düşmesinin ise zaman alacağını söyledi.

HÜDA PAR'ın anayasa çıkışı ile başlayan tartışmalara ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı, "Maksimalist söylemlerin, anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine, bilakis ket vuracağını düşünüyoruz. Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan bir tartışma yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu ve tutumu gayet açıktır. Biz milletimizi darbe anayasasından bir an önce kurtarmak istiyoruz" dedi.

HÜDA PAR NE DEMİŞTİ?

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Anayasa'nın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" hükmünün yer aldığı Anayasa'nın 4. maddesine karşı olduğunu açıklamıştı. Yapıcıoğlu, "Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim, buna rağmen anlamamakta ısrar ediyorlar. Biz, anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz. Kameraya bakarak söyleyeyim bir daha; anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz. Anayasada değiştirilemez maddeler olması demek, bütün değiştirilemez dediğiniz maddelerin hepsini değiştirelim anlamında değildir. Anayasanın 4. maddesine karşıyız. Tamam mı, anladınız mı? 4. madde, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Diğer maddeleri oturalım beraber yazalım. İlk 4 madde değil, 4. madde" demişti.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Başarı ödülü alan firmalarımızı ve temsilcilerini tebrik ediyorum. Türkiye'nin en güçlü sektörleri arasında müteahhitlik geliyor. Dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Çin Halk Cumhuriyetinden sonra firma sayısında 2. sıradayız. Ülkemizin büyüklüğüne uluslararası konumuna yarışır çizgide bizleri temsil eden sizlerle iftihar ediyoruz.

ENFLASYON BİRAZ ZAMAN ALACAK

Koronavirüs salgınıyla beraber, global ekonomideki dengelerin hala yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Enflasyonun biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Birçok bölgede yeni çatışmalarla karşılaşıyoruz. İsrail gerilimi tırmandırıyor. Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar konusunda aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa'daki birçok ülke büyüme oranlarını düşürmektedir.

HER ADIMIMIZ İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDI

Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine yönelik her adımımız itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Müteahhitlik firmalarımızın özellikle yurt dışında yazdığı başarı hikayesi ısrarla görmezden gelindi, yok sayıldı.

Oysa biraz ekonomi bilseler, inşaat sektörünün ne derece kritik konuma sahip olduğunu anlayabilirlerdi. Türk müteahhitlik sektöründe firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz.

MARKA DEĞERİMİZ YÜKSELİYOR

Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de marka değerimizi yükseltmektedir. 2012-2013 ve 2021 yıllarında 32 milyar dolarlık proje tutarlarında rekor kırdık. 2023 yılında ise Rusya -Ukrayna çatışması gibi sorunlara rağmen proje büyüklüğü 28 milyar dolar olarak gerçekleşti. Her alanda her başlıkta çok ciddi ilerleme kaydettik. İnşallah bunları çok daha yukarılara taşıyacağız. En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslaraası gelirlerinin, 2023 yılında 430 milyar dolar sınırına geldi.

İş adamlarımızın, müteahhitlerimizin, girişimcilerimizin meselelerini yaptığımız görüşmelerde sık sık dile getiriyor, çözüm arıyoruz. İnşallah sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.

DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK

Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık, atıyoruz. Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük bir karaktere sahipti. Risk almayalım, belli aktörlerle aman karşı karşıya gelmeyelim anlayışı Türkiye'ye uzun yıllar mahkum etti. Bunun faturasını birçok başlıkta ödedik, halen de ödüyoruz. 2002'den itibaren dış politikamızda köklü bir değişikliğe gittik. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik. Pek çok bölgesel ve uluslararası kuruluşla ortaklıklar tesis ettik.

2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmadı. Turizmde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Ekonomimiz yüzde 5,4 büyüdü. Milli gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.

YÜZÜMÜZ BATI'YA DA DOĞU'YA DA DÖNÜK

Dış politikada bu atılımları yaparken çok sık eleştİrilere maruz kaldık. Eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. Türkiye, Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu mücadelenin sonunda şu gerçeği çok iyi görüyoruz. 2024 Türkiye'sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize çok büyük haksızlıktır.

Türkiye'nin dış politikada kendine yeni politikalar üretmesi övgüyle karşılanacak bir çabadır. "Türkiye'nin oralarda ne işi var" demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz.

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin Asya, Pasifik ve Hint coğrafyasıyla işbirliğimizi güçlendirmemizden daha doğal bir şey olamaz. Türkiye'nin ekseni de rotası da bellidir. Türkiye olarak yüzümüz elbette Batı'ya dönüktür ancak bu doğuya sırtımızı döneceğimiz, ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Siyah-beyaz bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla işbirliğimizi tüm ülke ve aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve önemli başarılar elde ettik."

Kaynak: Gerçek Gündem