Soylu’nun ‘mücadelesi’ laftan ibaret: AKP, tonlarca kokain transferi yapıp kara para aklayan baronları nasıl serbest bıraktı?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu ve baronlarıyla mücadelesi ise Bataklık dosyasında yaşananlara bakıldığında sadece birkaç cümleden ibaret olduğunun göstergesiydi. Söylenenlerin aksine baronlar cezalandırılmıyor, serbest bırakılıyordu.
Türkiye’de son yıllarda, uyuşturucu ve mafya tartışmalarının merkezinde sık sık aynı isimden, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsediliyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta, Türkiye’de uyuşturucunun yaygınlaşması ve baronların iktidar tarafından korunduğunu ifade etti. Muhalefet, Türkiye’de uyuşturucu ticaretinin artarak yaygınlaştığını ve kara paranın rahatlıkla aklanarak sisteme sokulduğunu dillendirdi.
İddialar dayanaksız değil. Birleşmiş Milletler'in (BM) hazırladığı 2019 yılına ait verilerin paylaşıldığı "2021 Dünya Uyuşturucu Raporu"na göre, en fazla uyuşturucu ele geçirilen ülkelerin İran ve Türkiye olduğu kaydedildi. Rapora göre, en fazla kokainin yakalandığı ülke ise 20 ton ile Türkiye oldu.
Ülkede yakalanan ve faaliyet gösteren yabancı mafyaların varlığı da muhalefetin söylediklerini kanıtlar nitelikte.
Yakalanmayan miktarın ne olduğu ticaretten ne kadar gelir kazanıldığı hakkında sadece tahminler var ve bunlar milyarlarca dolarla ifade ediliyor.
İKTİDARIN REDDETMESİ TARTIŞMAYI ALEVLENDİRDİ
Muhalefetin iddialarını, son dönemde gündeme gelen davalar da doğruluyordu ancak, iktidarın iddiaları reddetmesi tartışmanın ateşini harladı.
Tartışmalar devam ederken Bakan Soylu, “Haftada ortalama 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalat yapanı gözaltına alıyoruz” açıklamasında bulundu. Soylu’nun hesabına göre 1 yılda 260 bin kişinin gözaltına alınması gerekiyordu.
Soylu’nun gerçeklerle uzak açıklaması bir yana "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" olarak adlandırıldığı Bataklık dosyasında yaşananlar ise baronların nasıl korunduğunun göstergesiydi.
EN BÜYÜK OPERASYONDA TUTUKLU KALMADI, BARONLAR BIRAKILDI
“Haftada 5 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz” diyen Soylu’nun ve oğlu Engin Levent Soylu’nun adının geçtiği Bataklık dosyasında örgüt yöneticileri Nejat Daş ve Çetin Gören'in de bulunduğu 8 tutuklu sanık, 8 Eylül’de tahliye edildi. Böylelikle davada tutuklu sanık kalmadı.
Bataklık dosyasında yaşananlar ve süreçte ortaya atılan iddialar ise dikkat çekiciydi.
30 Haziran 2020 tarihinde, Soylu, Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından "Bataklık"ın başlatıldığını duyurdu. Uyuşturucu baronları Nejat Daş ve Çetin Gören’in de bulunduğu 74 kişi gözaltına alındı, 21 milyon TL değerinde döviz ve lüks otomobiller ele geçirildi.
BARON, EMNİYET MÜDÜRÜNÜN ARABASIYLA UYUŞTURUCU PARASINI ALMAYA GİTTİ
“Türk Escobar” olarak bilinen uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş’ın, koronavirüs nedeniyle getirilen şehirlerarası seyahat yasağını eski Sultanbeyli Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’in tahsis ettiği makam aracıyla deldiği ortaya çıktı. Bataklık Operasyonu’nda tutuklanan uyuşturucu baronu, emniyetin aracıyla Çorlu ve Edirne’ye giderek TIR’larla yurtdışından getirilen uyuşturucu parasını elden teslim almış.
PEKER’İN İDDİALARI
Hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in eski başbakanlardan AKP'li Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın Venezuela üzerinden uyuşturucu ağına katıldığını iddia etmesi ve Bataklık operasyonundan bahsetmesiyle olaydan geçen 1 yılın ardından iddianame hazırlandı.
İddianamede, Nejat Daş ve Çetin Gören’in başında olduğu çetenin uyuşturucudan elde edilen milyonlarca doları Türkiye’de akladığından bahsedildi. Daş ve Gören'in 60'ar kez "zincirleme olarak suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" suçundan 450'şer yıldan 1470'er yıla kadar, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan" ise 5'er yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanıklar arasında, eski emniyet müdürü Necmettin Yüksek de vardı.
İDDİANAMEDE SERBEST BIRAKILAN BARONLARIN ULUSLARARASI AĞINDAN BAHSEDİLDİ
Türkiye’de defalarca uyuşturucu madde ticaretinden suç kaydı olan Daş ve Gören’in uluslararası tonlarca kokain transferinde yer aldığından da bahsedildi. İddianamede ayrıca, Çetin Gören’in, FETÖ’cü Zekeriya Öz’ün Ergenekon’da “gizli tanık” olma teklifini kabul etmesiyle serbest kalan uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti’nin düşmanı Orhan Ünğan ile kara para aklama amacıyla Hollanda’da görüştüğü de ifade edildi.
Ancak tüm bu tespitlere rağmen, uyuşturucu baronları bir bir serbest bırakıldı. Bataklık dosyası adeta, muhalefetin, “baronların iktidar tarafından korunduğuna” yönelik iddialarının gerçek olduğunun bir göstergesiydi.
Öte yandan Bataklık dosyasında Soylu ile ilgili ciddi iddialar da vardı.
SOYLU VE OĞLU HAKKINDAKİ “BATAKLIK” İDDİALARI
Sedat Peker, Bataklık operasyonunda gözaltına alınan, lüks araçları bünyesinde bulunduran Yeniköy Motors'un sahibi Nevzat Kaya’dan bahsetti. Peker, Bataklık operasyonu kapsamında gözaltına alınan ancak 4 gün sonra serbest bırakılan Kaya için Soylu’nun devreye girdiğini öne sürdü. Peker, "Bataklık operasyonundan on gün öncesine kadar Nevzat Kaya'nın kendi bindiği arabada Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Levent Soylu'ya ait 'tahsisli plaka' bulunduğunu ve bu tahsisli plaka ile Kaya'nın ayrıcalıklı hale geldiğini” iddia etti. Ayrıca Soylu’nun oğlunun Nevzat Kaya'ya 5 milyon dolar karşılığında Bataklık operasyonu dosyasından ismini çıkarabileceği teklifinde bulunduğu iddiası da gündeme geldi.
DOSYAYA KONULMAYAN TELEFON GÖRÜŞMELERİ VE İFADELER
Dosyada yaşananlar bunlarla sınırlı değil…
T24 yazarı Tolga Şardan, Bataklık operasyonu öncesinde Soylu’ya Emniyet tarafından bilgi verildiğini, telefon görüşmelerinin dosyaya konulmadığını yazdı. Nevzat Kaya’nın ifadelerinde Soylu’nun oğlu Engin Levent Soylu’nun Ataköy Sea Pearl’daki evine yaklaşık 1,5 milyon dolar harcadığını, Bakan’ın kuzeni Mehmet Soylu’nun aldığı Range Rover aracın bedelinin yarısını kendisinin ödediğini içeren iddialar öne sürdüğünü aktarmıştı.
Soylu’nun uyuşturucu ve baronlarıyla mücadelesi ise Bataklık dosyasında yaşananlara bakıldığında sadece birkaç cümleden ibaret olduğunun göstergesiydi. Söylenenlerin aksine baronlar cezalandırılmıyor, serbest bırakılıyordu.