Taburcu Olan Bahçeli'den İlk Açıklama

Geçirdiği kalp kapakçığı ameliyatının ardından dün taburcu olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den ilk açıklama geldi. Bahçeli, "Tedavi sürecimin sonuna yaklaştım ve hamd olsun hızla iyileşme sürecine girdim" ifadelerini kullandı.

Taburcu Olan Bahçeli'den İlk Açıklama

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hastanede yapılan değerlendirmelerin ardından son olarak 10 sene önce değiştirilen kalp kapakçığındaki sorunun tekrarlaması nedeniyle bir kez daha ameliyat geçirmişti.

MHP'den yapılan açıklamada Bahçeli'nin sorunsuz bir operasyon geçirdiği ve sağlık durumunun iyi olduğu ifade edilmişti.

Taburcu Olan Bahçeli'den İlk Açıklama - Resim : 1

SAĞLIK DURUMUNU KENDİSİ AÇIKLADI

Dün hastaneden taburcu edilen Devlet Bahçeli, bugün yaptığı açıklamada sağlık durumuna dair son gelişmeleri kendisi açıkladı.

Bahçeli, yaptığı paylaşımın ilgili kısmında "Malumlarınız olacağı üzere her insanın başına gelebilecek bir rahatsızlık devresinden geçerek tedavi sürecimin sonuna yaklaştım ve hamd olsun hızla iyileşme sürecine girdim. Bu kapsamda şifayı bahşeden Rabbim'e şükrediyorum. Tıbbın tüm imkanlarını seferber eden, ihmal ve ihtiyatsızlığı bütünüyle dışlayarak hiçbir ayrıntıyı gözden ve dikkatten kaçırmayan, muayene ve müdahale süreçlerinde insanüstü çalışma azmi sergileyen muhterem doktorlarıma ve sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

'BEDDUA EDENLERİ ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'

Bahçeli tedavi sürecinde kendine dair yapılan olumsuz yorumlar için ise "Beddua edenlere gelince, onların alayını Cenab-ı Allah’a havale ediyorum" şeklinde değerlendirmede bulundu.

TRUMP'UN GAZZE ÇIKIŞINA TEPKİ

Bahçeli'nin gündeminde ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye yönelik çıkışı da vardı. Bahçeli, Trump'a tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

"Göreve geldiği andan itibaren çıldırmış gibi siyasi, ekonomik ve diplomatik krizleri tetikleyen, akli ve ahlaki melekeleri bakımından acil gözetime ihtiyaç duyan ABD Başkanı’nın ve kaotik uluslararası düzenin karşısında Türk milliyetçiliğinin yegane direniş cephesi olduğunu idrak ve ifade etmek istikbalimizin muhafazasına aleni hizmet olacaktır.

Bilhassa hatırlatmak isterim ki, mafyavari siyaset usulüyle Gazze’ye çökme ve üzerine kapaklanma planı zaman ayarlı bir bombadır.
İsrail’den Gazze’nin devralınacağını söyleyip Gazzeli mazlumların Mısır ve Ürdün başta olmak üzere bazı bölge ülkelerine sürgün edileceğini söylemek emperyalist eşkıyalığın mütehakkim zorbalığıdır.
Bunun adı yeniden hortlayan plantasyon sömürgeciliği veya yerleşimci sömürgeciliğidir.

Bunun sonucu ise sadece bölgesel manada değil, küresel boyutta taşları döşenen, işaret fişeği atılan, şartları oluşturulan çetin bir savaş halidir.

Bilinmelidir ki, emperyalizm sömürgeciliğin en yüksek aşamasıdır.

Küresel sömürgeciliğin kanlı ve karanlık kumanda odası olan emperyalizmin korkunç Gazze projesinden sonra nerede duracağı, hangi ülkelere bulaşacağı, Türkiye’nin bu barbarlık mimarisinde nereye kadar ve hangi ölçülerde hedef olacağı çok sıkıntılı ve sorunlu bir muammadır.

Çünkü Gazze’nin boşaltılması demek Türkiye’ye ve İslam coğrafyasına meydan okumaktır.
İsrail Başbakanı’nın koltuğunu pespaye halde çeken ABD Başkanı Siyonist emellere hizmetkarlıkla tercihini erkenden yapmıştır.

Kanada’yı 51’nci eyalet olarak ele geçirme iştahları, Panama Kanalı ve Grönland etrafında şiddeti artan hak iddiaları, aynı zamanda her geçen gün tırmanan ticaret savaşları pek çok kabus senaryosunu devreye sokmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti, müstevlilere karşı verilen muazzam mücadelenin berat ve mükafatıdır.
Zulme karşı şerefli direniş mazlumların ümit kaynağı olmuştur.

Milli Mücadele, küresel haçlı dalgasına şehit kanlarıyla set çekmiş, milli birlik ve kardeşlik ruhu ya istiklal ya ölüm azmiyle pekişerek tam bağımsızlığımızın fermanı okunmuştur.
Bu fermanı yırtmak üzere kuyruğa giren emperyalizme ve emperyalizmin maşalarına boyun eğmek diye bir şey söz konusu dahi edilemeyecektir.

Hal böyleyken dışımızda günbegün tesir alanı genişleyen yoğun fırtınaya karşı içimizde bahar, barış ve huzur havası egemen olmalı, muarız ve muhtemel saldırılara karşı 86 milyonun tamamı tek yürek halinde duruş sergilemelidir.

Emperyalizmin paylaşım ve bölüşüm ihtirası iyice sertleşmiştir.
Buna karşı Türk milleti derhal ve hiç gecikmeksizin tavır almalı, doğudan batıya, kuzeyden güneye ön şartsız bir kucaklaşma vasat ve varlık bulmalıdır.

Terörsüz Türkiye’nin doğum sancıları olsa da, karşımızdaki tehdidin büyüklüğü dikkate alındığında herkes, her kesim, siyasetin her rengi büyük ve güçlü Türkiye ülküsünde kenetlenmelidir.

Gazze’yi önce bombalayıp sonra üzerine oturmayı gündemine alan küresel ahlaksızlığın yarınlarda Türkiye’de de aynı oyunu sahnelemeye kalkışması yabana atılacak bir ihtimal değildir.

Vakit kesinlikle bir olma vakti, diri olma vakti, hep birlikte Türkiye ve Türk milleti olma vaktidir."

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Devlet Bahçeli MHP