Ümit Özdağ'dan barolara ve hukuk profesörlerine Can Atalay çağrısı: Hukuku savunmak için cesur ve kararlı olmak gerekir
Zafer Lideri Ümit Özdağ, Gezi tutuklusu TİP vekili Can Atalay hakkında yaptığı açıklamada baroları yürüyüş eylemine, hukuk fakültesi akademisyenlerini de grev yapmaya davet etti.
Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen avukat Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi(AYM), hak ihlali kararı vermişti.
AYM kararı sonrası İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararı vermeyerek topu Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti.
Zafer Partisi Gene Başkanı Ümit Özdağ, Gezi tutsağı Atalay için baro başkanlarına ve hukuk fakültesi akademisyenlerine çağrıda bulundu.
Özdağ şunları söyledi:
"Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi idim. Rektör seçimi oldu. Mevcut rektör 1250 civarında oy aldı. Tıp profesörü olan diğer aday 250 oyda kaldı. Ahmet Necdet Sezer 250 oy alan adayı rektör atadı. Seçimde oy vermek dışında taraf olmama rağmen Sezer’in bu atamasını kabul etmedim ve “Sezer cumhurbaşkanı olduğu sürece üniversitede ders vermeyeceğimi söyleyerek istifa ettim.” Sezer’in cumhurbaşkanlığı sona erince üniversiteye geri döndüm. Bazı akademisyenler sordular “Sana ne, niye istifa ettin?” diye. Kendi demokratik hakkımızı bir savunmaz isek kimse savunmaz dedim. TİP milletvekili Can Atalay’ın odağında olduğu konuya da böyle bakıyorum. Mesele Atalay’ın kişisel konusu değil. Mesele bütün Türk vatandaşlarının iktidarın keyfi tutuklamaları karşısında hak ve hukukunun güvence altında olmasıdır. Bu hadisede bir yerel mahkeme Anayasa’yı açıkça yok sayıyor. Bir ceza hukuku hocası ile bir Anayasa hukuku profesörü arasında şu konuşma geçmiş. Hayali değil ceza hukukçusu. “Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmadığı ülkenin bir hukuk fakültesinde Anayasa Hukuku hocası olmak, Tanrının laneti değil de nedir değerli Hocam?” Anayasa Profesörü hoca da ona şöyle cevap vermiş: “Anayasa Mahkemesi kararlarının Ağır Ceza Mahkemelerince tanınmadığı ülkenin bir hukuk fakültesinde Ceza Hukuku hocası olmak, Tanrının laneti değil de nedir değerli hocam?” Özetle hukukun cehenneminde yaşıyoruz. Yargı Sovyet ve Nazi diktatörlüklerinde nasıl iktidar baskısı altında ise ülkemizde de öyle. Peki, bu durumu sadece tespit edip seyredecek miyiz? Barolar ne zaman Anayasa Mahkemesinin önünden Adalet Bakanlığı'nın önüne yürüyüp cübbelerini bırakacaklar? Hukuk hocaları üniversitelerde Anayasa kararlarının uygulanmadığı bir ülkede icra, iflas dersine gerek yok diyerek derslere girmeyecekler. Bazen hukuku savunmak için cesur ve kararlı olmak gerekir."
Kaynak: Gerçek Gündem