Yeni Akit yazarı, Özlem Zengin'i hedef aldı: AK Parti'ye yutulmaz bir lokmadır
Yeni Akit'in yazarı İlhan Oral, İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284 Sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' Kanunu'nu savunan Özlem Zengin'i hedef göstererek AKP'den tasfiye edilmesini istedi.
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit'in yazarı İlhan Oral, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek bir imzasıyla Türkiye'nin imzacıları arasından çıkartıldığı İstanbul Sözleşmesi'ni savunması nedeniyle partisi içinde eleştirilen Özlem Zengin'i hedef aldı. Oral'ın; "Onun için Ak Parti bu tür arızalardan silkinmelidir" sözleriyle Özlem Zengin'in partiden tasfiye edilmesini istemesi dikkat çekti.'
6284 sayılı 'ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi' kanununa sahip çıkan ve İstanbul Sözleşmesi lehine açıklamalarda bulunan Özlem Zengin, AKP içinde hedef gösterilmişti.
Yeni Akit'in yazarı İlhan Oral, "Haberlere bakılırsa bu hanımefendinin bir hayli falsosu ve sabıkası görülmektedir. Her eylem ve konuşmasını CHP alkışlıyormuş!? LGBT gibi bir gayri meşru fuhuş teşkilatını savunduğu kayıtlarda görülüyor ve dillerde konuşuluyormuş" sözleriyle Özlem Zengin'e tepki gösterdiği yazısını şöyle sürdürdü:
"Buna rağmen partide ileri düzeyde rağbet görüyor. Herkesin şahid olduğu gibi “İstanbul sözleşmesini” bizzat Başkan Erdoğan kaldırdı. Bu gerçek karşısında âdeta açıkça sırıtan bir tezat vardır. Başkan Erdoğan, adı geçen sözleşmeyi kaldıracak, bu hanımefendi “İstanbul sözleşmesini” savunacak. Burada elbette açıkça sırıtan bir tezat vardır. Normal değildir. Böyle bir gelişme Ak Parti'ye yutulmaz bir lokmadır.
Onun için Ak Parti bu tür arızalardan silkinmelidir. Aksi takdirde en azından yönetim ile Ak Partiye yürekten katılarak destek veren irade arasında kırgınlık fitnesine sebep oluyor. Aslında bu tür kırgınlıklar Ak Partiyi, ittifaklara mecbur etmiştir. Ak Partinin kuruluşunda hasbî ve gönüllüler, böyle bir destek arama ihtiyacı hissetmeden tek başına iktidar yolunu açmıştı. Onların yerini alan bazı kadrolar, çıkar sağlama derdine düştüler. Çıkarlarını ve siyasî ikballerini garanti etmeye ağırlık veren kesimler, gönüllü kesimi ötekileştirdiler. Ondan sonra da kırgınlıklar baş gösterdi."