Ersun Yanal: Bu beladan ancak böyle kurtulacağız
Fenerbahçe'nin eski hocası Ersun Yanal, Tandem-İ programında anılarını paylaştı.
Fenerbahçe'nin eski hocası Ersun Yanal'dan bomba bir açıklama geldi. Eski dönemlere ait bir anısını paylaşan Yanal, ''Bir gün çok değer verdiğim bir başkanımızla görüşme yaparken, "Benimle çalışırsanız sizin başınız belaya girer.'' açıklamasını yapmasının ardından sosyal medyada gündeme oturdu.
Ersun Yanal, teknik direktörlük kariyerinde yaşadığı önemli anıları anlattı. Tandem-İ programına konuk olan tecrübeli teknik adamın bir kulüp başkanıyla olan diyaloğu ise dikkat çekti.
Son 20 yılda çok önemli oyunculara dokunduğunu vurgulayan Yanal, ''Türkiye'de plan ve proje yapmak gerçekten zordur. Bir gün çok değer verdiğim bir başkanımızla görüşme yaparken, "Benimle çalışırsanız sizin başınız belaya girer. Herkes skora odaklanır. Herkes sizi skor almaya zorlar. Ben size sıkıntı yaratırım. Skor isteyecek sizden insanlar." Halbuki biraz geliştirelim, oyuncu bulalım, ülkeye katkıda bulunalım. 100 değil, 10 kazanalım. Eyvallah, skor alalım ama her şey yenmek, yenilmek değil.'' dedi ve ekledi;
'Bu yeterli mi? Herkesin kurallara uyması gerekiyor'
Hem bizler, hem ulusumuzun, hem de dünyadaki tüm vatandaşların sosyal mesafe konusundaki duyarlılığı, katkısı, hepimizin nerede duracağı geleceğimiz açısından önemli. Ülkede ve dünyada birçok organizasyon durdu. Ancak insan ihtiyaçlarını karşılayacak bir takım çabalar gerçekleşiyor. Evde kal diyoruz. Kurallara saygılı bir şekilde uyalım. Herkesin birbirini koruması gerekiyor. Bu süreci, mesafeyi koruyarak atlatabiliriz. Evdeyim.
Uzun süredir evdeyim. Zaten çok fazla sosyal mesafe bırakacak imkan yok. Ailemleyim. Yaklaşık 24-25 gündür tamamen izole durumunda yaşıyoruz. Ondan önceki günlerde de bu izolasyon devam ediyoruz. Bugün 25. günü doldurduk. Bu yeterli mi? Herkesin kurallara uyması gerekiyor. Bu beladan ancak böyle kurtulacağız.
'Futbolun var oluş temelindeki dokuyu kaybettik'
Futbolun elbette profesyonel tarafı var. Futbolun oynanması gereken bir tarafı olduğunu hep unutarak geldik. Bu futbol niye var? Futbolun var oluş temelindeki dokuyu kaybettik. Maaelesef öyle bir sürece geldik ki, futbol kavga edilen ve kavgayla kendine çıkar elde eden bir takım odaklarla örtüşen, onların ortaya koyduğu tavrı kültür olarak geliştiren bir hal aldı.
Taraftar fanatizmi destekleyen tutum fanatizmi var. Medya var, yönetenler var. Maalesef bu işten nemalanacak, bu işe yatırım yapıp kazanç sağlayacak kurumlar var. Mekanikleşti. Artık her şey sonuç severliğe dönüştü.
'Ankaragücü'nde heyecanlı bir süreç yaşadım'
Ankaragücü'nde başkanımız Cemal Aydın'ın bize verdiği çalışma özgürlüğü çok önemliydi. Asla hiç müdahale görmedim. Sadece bir kez oldu. O da tatlı bir süreçti. Ankaragücü'nde heyecanlı bir süreç yaşadım. Ankaragücü'nde o günkü şartlarda 4. olmak, Türkiye Kupası finalinde kalmak önemli bir başarıydı. Ankaragücü benim dönemimde altyapısına önem veren, kendi kültür ve desteğine sahip olan, camiasına sahip çıkan önemli bir kurumdu. Önemli bir sivil toplum örgütüydü.
'Futbol her zaman yenmek değildir'
Benim yönettiğim bütün takımlarda ofansif kriterler ligin hep üst tarafındadır. Gol beceri işi. Şöyle bir bakın. En son çalıştırdığım takımlar da dahil olmak üzere ofansif gücü yüksek takımlardır. Futbolun en iyi tarafı oynamaktır. Futbol seyircisi niye futbola tutkulu olsun? Futbol her zaman yenmek değildir. Keyif aracıdır ama bunu maalesef kaybettik. Biz skorseveriz. Futbolsever olmalıyız.