44 yaşındaki teknik direktörün Arjantin'e kupayı getiren kararları: 'Şansını kullanan adam'
Arjantin Milli Takımı’nın 44 yaşındaki teknik direktörü Lionel Scaloni’nin, Dünya Kupası macerası dikkat çekti. Genç teknik direktörün öne çıkan değişikliklerini ve başarıya götüren kararları spor medyasının da gündemine oturdu.
Katar’da yapılan 2022 FIFA Dünya Kupası’nı finalde Fransa'yı normal süresi 2-2, uzatmaları 3-3 biten maçta penaltılarla 4-2 yenen Arjantin kazandı.
Arjantin böylece 1978 ve 1986’dan sonra üçüncü kez futbolda dünya şampiyonu oldu.
Arjantin’in turnuvanın başından sonuna kadarki süreci ise dikkat çekiciydi. Arjantin Milli Takımı’nın 44 yaşındaki teknik direktörü Lionel Scaloni’nin başarıya götüren hamleleri spor medyasında sıkça konuşulmaya başlandı.
Medyascope’tan Hasan Hüseyin Alimoğlu, genç teknik direktörün öne çıkan değişikliklerini ve başarıya götüren kararlarına dair dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı:
Eleştiriler, söylentiler, yaşanan skandallar, skandallara yanıt verilirken ortaya çıkan daha büyük skandallar, sahici olmayan tepkilerin ardındaki politik iki yüzlülük, geri dönüşler, mucizeler, nefis goller, kader anları, danslar, yıkılışlar, yükselişler, tarihin en iyi finali belki de maçı… Katar 2022 Dünya Kupası’nda ne ararsak vardı. Kupaya Messi ve arkadaşları uzanırken Arjantin teknik direktörü Lionel Scaloni, şüphesiz turnuvaya damga vurdu!
Turnuva öncesi Scaloni’yi Medyascope’a yazarken “Şansını Kullanan Adam” sıfatını kullanmıştım. Lionel Scaloni, U-20 takımının teknik direktörüyken kaoslar ile dolu, kader anlarında mağlup olmaya alışmış sıkıntılı bir takımın başına yalnızca iki maçlığına geçer. Scaloni, iki maçlık geçici bir süreç olarak başlanan bu yolculuğun üçüncü yılında Arjantin ile Copa America kazanarak Messi’ye milli takım kariyerindeki ilk kupasını kazandırır. Dünya Kupası’nı da zaferle tamamlayan bu muhteşem yolculuk da Scaloni kupaya nasıl mı uzandı? Tam bir turnuva hocası olarak! Yani her maçı her anı pragmatist bir refleksle oynayarak. Şimdi kritik maçlarda, virajlarda Scaloni’nin aldığı önlemlere tek tek bakalım.
KIRILMA MAÇI: SUUDİ ARABİSTAN
Turnuvanın ilk maçı, tüm favorilerin diğerlerine ve dünyaya mesaj vermesi için en ideal maçtır. Ancak turnvanın ilk maçı aynı zamanda kolay lokma görünen takımların kağıt üzerinde yazılan skorlara baş kaldıracağı en ideal maçtır. Hervé Renard önderliğinde Suudi Arabistan’ın Arjantin’e yaptığı tam bir baş kaldırmaydı. Çok az pozisyon vererek turnuvanın ilk maçından 2-1 mağlup ayrılan Arjantin’de Scaloni radikal kararlar aldı. Evet; Papu Gomez, Di Maria, Lautaro Martinez, Parades gibi isimlerle kazanmıştı bugüne kadar ama dün dündü bugün bugündü. Turnuvada kaybedilecek 1 maçın dahi telafisi çok zordu. (Örn: Almanya) Hoca hemen neşteri vurdu ve zaten taşınması gereken Messi’nin etrafını Parades, Dı Maria, Lautaro Martinez, Papu Gomez ile değil Alvarez, Enzo Fernandez, Mac Allister ile doldurmaya başladı. Sonuçları da aldı.
TAKTİKLERİ MAÇTAN MAÇA DEĞİŞTİRME
Emre Özcan der ki “Üçlü savunmanın en büyük panzehiri yine üçlü savunmadır. Çünkü bire birde çok daha rahat eşleşirsiniz.” Turnuvanın başından bu yana üçlü/beşli savunma oynayan Hollanda’ya karşı tam olarak bunu yaptı Scaloni. Genç teknik direktörün kanat beklerine yerleştirdiği Molina ve Acuna, Hollanda’nın direnç noktası olan bölgesini adeta işledi. Dumfries ve Bilind’i durdurmakla kalmadı. Molina, Hollanda karşısında Messi’nin enfes pası ile golü bulurken Acuna ise penaltı kazandırdı.
SONUNA KADAR MÜCADELE!
Scaloni; orta sahasında Modric, Brozovic, Kovacic gibi mücadele gücü yüksek, ikili mücadelelerde ayakta kalmayı başarabilen bir takıma karşı orta sahayı kalabalık tutmayı tercih edip Parades, Fernandes, Mac Allister ve De Paul gibi mücadele gücü yüksek oyunculardan kurulu dörtlü bir baklava ile çıkmayı tercih etti. Sonuç da aldı. Böylelikle 2018’de kendisini mağlup etmeyi başarmış ilk takımdan intikamını alıyordu Arjantin, sıra finaldeydi. Yani 2018’de bileğini büküp onları Rusya’dan erken gönderen Fransa’daydı.
Pazar akşamı izlediğimiz şeyi burada tekrar anlatmak gibi bir derdim yok. O yaşananları ne kadar anlatırsak anlatalım karşılığını bulamayız. O akşam ile ilgili söyleyebileceğim tek şey Scaloni’nin kupaya uzanmakla yetinmeyip zor bir sınavı, genç bir teknik direktör olarak geçmeyi başarması. Finale kadar pek esamesi okunmayan Di Maria’yı birden sağ kenarda gördük. Maçın başında bunun “Büyük maçlar büyük oyuncularla kazanılır” sözüne dayanılarak yapılmış bir tercih olduğu hissine kapıldım, yanılmışım. Di Maria’nın sol kenardaki efektifliği ve Arjantin takımının çalışılmış bir plan olarak topu her aldıklarında çizgiye basan Di Maria ile oyunu genişletmeleri Fransa takımının sol tarafında boşluklar vermesine neden oldu. Theo Hernandez’in arkasında ve yanında oluşan boşluklara arkadan gelen destek koşuları Fransızların hayli dengesini bozdu. Öyle ki sol önde oynayan Mbappe, arkasındaki Theo’nun sürekli savunma ile uğraşmasından dolayı topla da buluşamadı performans da göstermedi. 2-0’dan sonra maçın kontrolünü ağırlıkla elinde buldurmasına rağmen özel bir futbolcuya engel olamadılar. Mbappe’nin 2 dakika içerisinde bütün oyunu değiştirmesinin ardından sahanın içerisinde gördüğümüz şeyin adı tam anlamıyla kaostu. Ancak o kaosta da sallansa da oyunu yine hakimiyeti altına aldı Arjantin. Martinez’in harcadığı fırsatları düşününce iş penaltılara gitmeden de bitebilirdi diyorsunuz.
Scaloni sadece 44 yaşında ve ilk defa A takım teknik direktörlüğü yaptığı Arjantin milli takımı ile 1 Copa America, 1 Dünya Kupası kazandı. Bu turnuvada gösterdiği performans ile de artık dünya çapında bir teknik direktör olarak anılıyor. Buradan sonra Arjantin’de kalıp ulusal bir kahraman olmayı sürdürür mü pek emin değilim. Avrupa’dan gelecek cazip teklifler bu kadar genç bir hoca için çok dikkat çekici olacaktır.