Fatih Altaylı: Enayi yerine mi koyulacak?

Fatih Altaylı, TBB ve TFF'nin kulüplerin borçları üzerine sunduğu projeyi eleştirirken sert açıklamalarda bulundu.

Fatih Altaylı: Enayi yerine mi koyulacak?

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Emin Çağlar'ın moderatörlüğünde Habertürk TV'de yayınlanan Spor Saati programında spor gündemine dair yorumlar yaptı.

Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Futbol Federasyonu arasındaki anlaşmayı yorumlayan Altaylı, "Federasyon başkanı ve Bankalar Birliği başkanının anlattıklarından tek kelime anlamadım.

Bunca yıldır sporun içindeyim, mesleğe spor yazarı olarak başladım, spor yöneticiliği yaptım ne dediklerini çözemedim. Kulüplerin yaklaşık 15 bankaya borcu var dediler...

3 milyar dolarlık bir borçtan bahsediliyor, 8 milyar TL'ye yakın miktarı dört büyük kulübün. Ne olduğu meçhul bir şey var, açıklık getirilmesi lazım.

Kulüplerin bilançolarına baktığımızda ortaya garip bir tablo çıkıyor. Spor yazarı İskender Baydar'ın dediğine göre ' Fenerbahçe'nin 1 yıllık faiz ve kur farkı gideri 337 milyon TL. Beşiktaş'ın 224 milyon, Galatasaray'ın 159 milyon TL. Bunlar yıllık finansman giderleri.

Borçlarda ise Fenerbahçe'nin 2 milyar TL, Beşiktaş'ın 1 milyar TL, Galatasaray'ın 750 milyon TL, Trabzonspor'un da hemen hemen 1,1 milyon TL galiba' Bu tabloya bakılınca bu işin dört büyük kulübe yaraması için yapılıyor gibi hava oluşuyor fakat bakıyoruz ki alt ligleri de kapsıyor.

Bu nereye gidecek? Türkiye bir yandan ekonomiyle ilgileniyor, Türkiye'nin ekonomik bir savaşı var, eyvallah. Benzine zam yapılmasın, erken emeklilik olmasın, o olmasın bu olmasın diye bir hikaye dönüyor ortalıkta, dört büyük ve diğer kulüplerin borcunu ödemek için 13 milyar TL'yi gözden çıkarıyorsunuz... 3 milyar dolar... 3 milyar dolar, kaç fabrika, kaç istihdam belli değil. O tabloyu ortaya koysanız belki buradan binlerce kişiye iş çıkacak yatırımlar yapılabilir. Bu işin sosyal tarafı" değerlendirmesinde bulundu.

"DOĞRU DÜRÜST YÖNETİLEN KULÜPLER ENAYİ YERİNE Mİ KONACAK?"

"Türk futbolunda mali devrim" olarak adlandırılan anlaşmaya dair konuşmayı sürdüren Altaylı, şunları söyledi:

"Kulüp tarafına gelince, ülkede doğru dürüst yönetilen kulüpler oldu, hala var. Gençlerbirliği, Demir Grup Sivasspor gibi... Kasımpaşa, Göztepe gibi patron takımları var.

Peki bunlar Türkiye'de herkese olduğu gibi işini düzgün ve namuslu yapan, mali sıkıntıya düşmeyen, vergisini ödeyenler enayi yerine konmaya devam mı edilecek? Madem böyle bir şey yapıyorsunuz, bu sistemi komple değiştirelim. Bu iş İngiltere gibi olsun.

İngilizler mali bunalımda ne yaptı, Premier Lig'i kurdu. Premier Lig, aynı NBA gibi bir şirket. Gelirleri arttı. Değerini artırdılar, uluslararası lig haline getirdiler.

Şampiyon olmuş kulüpler, şampiyonluk primi altında ekstra bir prim alıyor. O zaman bunu da değiştirelim, yarışa eşit şartlarda başlayalım. Zaten bu kulüplere avantaj sağlayan bir yapı kurulmuş vaziyette. Bu şampiyonluklar, bu borçlar sayesinde gelmiş demektir bu, o zaman 'Biz de sizle ödeşelim' Kaldırın bu isim hakkını, şampiyonluk primi hakkını. Bu dört büyük kulübün aleyhine de değil, yine karlı çıkma ihtimalleri büyük"

"FUTBOLDA DÜN YOK. GELECEĞE YÖNELİK TEŞVİK OLSUN, ŞAMPİYONLUK PRİMLERİ KALDIRILSIN"

"Ben diyorum ki başarı primi olsun, şampiyonluk değil. Futbolda dün yok. Galatasaray geçen sene şampiyon, yarın üç transfer yapılmazsa 'Yönetim istifa' diye bağıracaklar. Futbol, bugün ve yarından ibaret bir şey. O yüzden düne dayalı primleri kaldıralım.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu borçları bir ölçüde üstlenerek ödedi, bundan sonra şöyle yapalım: Ligde o hafta lidersen, 1 milyon lira, ikinciye 500 bin lira, üçüncüye 250 bin lira, dördüncüye 150 bin lira. Her hafta prim verin. Böylelikle takımlar için ligin zirvesinde olmanın anlamı olsun. Bu miktar, şampiyonluk primleri dahil olduğunda daha fazla tutmuyor.

Böylelikle ligin cazibesi artar. Lige kalite gelir. Bu dört büyüklerin aleyhine değil. Hiç olmazsa yarına yönelik bir şey. Öbürü yeteneksiz başkanların, yeteneksiz yönetimlerin, geçmişte başarılı olanların ekmeğini yemesinden başka bir şey değil. Mirasyedilik! Düne değil geleceğe yatırım yapın, dün elde edilen başarıyı değil, gelecekteki başarıyı teşvik edin.

Fenerbahçe bu sene Allah korusun küme düşerse en fazla paralardan birini almayacak mı? Şampiyonlar Ligi'nde niye böyle bir şey yok? UEFA aptal da biz çok mu akıllıyız? Kulüpler böylece düşünür, yönetim seçerken de düşünür. Bir şirketin başına geçmek için asgari tecrübe, yetenek gerekmez mi? Kulüp başkanlığı da böyle. Adam otelci, 'İyi para kazandık, biraz da popüler olalım...' Dediğim sistem olursa, sporla alakası olmayan, başkan olamaz. Çünkü başarı odaklı sistem bu"

"FENERBAHÇE DE GALATASARAY DA BEŞİKTAŞ DA MİRASYEDİ KULÜPLER. GEÇMİŞ BAŞKANLARIN MİRASI YENİYOR ÜZERİNE BORÇ MİRASI BIRAKILIYOR"

"Mirasyedilik güzel bir şey. Fenerbahçe de Galatasaray da Beşiktaş da mirasyedi kulüpler. Geçmiş başkanların mirasını yiyor. Bunlar bir de borç mirası bırakıyor. Sporun içerisinde pişmemiş adamlar bu işi yapamaz. Hayatında maça gitmemiş adam Galatasaray'a başkan oldu. Eskiler böyle miydi? Süleyman Seba, Firket Arıcan böyle miydi? Faruk Süren böyle miydi? Bu düzen olmaz, bu iş böyle gitmez. Kulüpler kötü yönetiliyor, bütün gelire rağmen bu borç yapılıyorsa ve bu borcun devlet tarafından kapatılıyorsa sen Türk sporuna borçlusun!

Bundan sonra başarılı ol, borcunu ödeyebilirsen öyle öde. Premier Lig'e yeni girene 'Hoşgeldin' primi veriyorlar, değer artsın diye. Ligde zaten varolan, iyi yönetilirse diğer kulüplerden daha fazla gelir elde edecek kulüplere şampiyonlukları var diye prim veriyorsun. Bu takımlar ne yapmış? Galatasaray'ın bir 19 yıl önce kazanılmış Avrupa şampiyonluğu dışında bu kadar borç yapmak için ne yapmış? Bu kulüpler ne yapmış? Kendilerinin dörtte biri kadar geliri olan kulüpleri geçip şampiyon olmak mı marifet?"

"GALATASARAY BAŞKANI YA DA YÖNETİCİSİ OLSAM 'BÖYLE BİR ŞEY İSTEMİYORUM' DERİM"

"Bunlar, Bankalar Birliği'nin işi değil, Federasyon'un işi, Kulüpler Birliği'nin işi ama ortadaki kulüp yöneticilerinin kafaları bu işlere yeterince basmadığı için onlar da susuyor. Anadolu kulübü yöneticilerinin 'Eşit paylaşım' demesi lazım. Kafaları doğru dürüst çalışmayan Anadolu kulübü yöneticileri Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe başkanlarını, kendilerine başkan yapınca bunları konuşamıyorlar. Madem devlet 3 milyar dolarlık bu borcu kapatıyor, bundan sonra eşit olalım.

Usain Bolt, geçmişteki şampiyonlukları nedeniyle rakiplerinden erken mi başlıyor? Hayır çünkü sportmenlik bunu gerektirir. Bunu da geçmişte bir büyük kulüpte yöneticilik yapmış ve ileride yapma ihtimali bulunan biri olarak söylüyorum. Bu parayı istemezlerse susarım.

Ama Federasyon da Federasyon değil. Galatasaray'ın başkanı ya da yöneticisi olsam, Bankalar Birliği'nin getirdiği bu öneriye 'Böyle bir şey istemiyorum' cevabı veririm. Bu palyatif bir şey. 'Sayın Yıldırım Demirören bu işi bilmediğini kulüp yöneticiliğinden anlamıştık da şimdi de üzerine mum dikme' derim, Galatasaray Başkanı olsam. Demirören'i çok da severim ayrı...

Bu iş böyle olmaz. Fenerbahçe bu sene Allah korusun küme düştü, seneye Spor Toto 1. Lig'de oynayacak. Oradaki yayın geliri, Süper Lig'deki gibi mi? Şampiyonluk primleri ne olacak o zaman? Bunların cevabı yok. Bu sistem böyle saçma sapan bir sistem. De ki Fenerbahçe düştü, şampiyonlukları nedeniyle 30 milyon dolar alıyor. O para kime gidecek? Diğer şampiyonlara mı bölünecek?"

GALATASARAY'DA FORVET ARAYIŞLARI

"ALAN TRANSFERİ MEDYA VE TARAFTARIN BASKISI YÜZÜNDEN UZADI"

Transfer döneminde kadrosuna stoper Marcao ve sol bek Emre Taşdemir'i katan ve gözünü santrfor takviyesine çeviren Galatasaray'la ilgili konuşan Altaylı, "Drogba'yı, Sneijder'leri gördü ama sonra ne gördük? UEFA yasakları, bilmemkaç milyar borç, gırtlağa kadar batık bir kulüp... Yöneticiler bunu mu yapsın? 'Bilmem kimi niye almadın?' Taraftar ve basın baskısı olursa alacağın adamı bile almakta güçlük çekersin. Sosyal medyayı okuyorum 'Ünal Aysal olsaydı uçaklar inerdi' deniyor. Doğru uçaklar peş peşe iniyordu, bankalar da tepene biniyordu. Ünal Aysal nerede? Vın. Dursun Özbek... Panikle oyuncu aldı, acemilik var. Ona üç buna üç. Pazarlık yok. 'Acelemiz var, seçim var...' Bu mu yöneticilik? Bunu rahmetli ananem de yapar. Para onun değil, ödeme garantisi de onun değil. Yarın kulüp batmış ona ne? Alan, Alan, Alan... Alan niye gelemiyor? Galatasaray teklif yaptı Alan'a. Kulübün sıkıştığını gördü, geri adım atmıyor. Buna rağmen Alan işi bitebilir. Çin'de bir sürü kulüp, maliyenin kıskacı altında, bunu Galatasaray biliyor mu bilmiyorum. Bu da bir etken olmuş olabilir. Menajer, medyaya 'Yürü' diyor, medyadaki kalemleri yazıyor, taraftar da gazı alıp bağırıyor, pazarlık duruyor. Bu para, kulübün parası ya, yöneticinin değil. Yönetici kendi cebini korumuyor, kulübü koruyor. Onlara küfür etmenin anlamı yok. Ver al, seneye Avrupa'ya gideme. Bu mu isteniyor? Batışı kolaylaştırma. Yazık günah" ifadelerini kullandı.

"PARAYI SOKAĞA ATMAYAN YÖNETİME KIZMANIN ALEMİ YOK. ALİ KOÇ'A, FİKRET ORMAN'A KIZMANIN ALEMİ YOK"

Kulüplerin transfer çalışmalarına ilişkin konuşan Altaylı, "Everton, Cenk Tosun'u 25 milyon Euro'ya aldı oynatmıyor. Ucuza boğaz manzaralı kiralık ev bulabilir misin? Çok sıkışmış birini bulman lazım. Medya köpürtme yaptığında o adamı sana kiralarlar mı? Bu kadar basit. Galatasaray'ın ayırdığı bir bütçe var, rahat olsa niye oyuncusunu satmak zorunda kalsın? Taraftar olsam yönetime bağırırdım ama Alan'ı alamadılar diye değil. Dursun Özbek zamanında 'Altyapıda 7 tane oyuncu var' dedi, nerede bu futbolcular? Ozan Kabak'ı oynattın, haberlere göre bütün dünya kulüpleri talip. Haberlerin yüzde 25'i doğru olsa...

Yunus Akgün nerede? Bu oyuncular nerede? Bunlar oynarsa para kazanacaksın. Bu futbolcular oynamıyor diye kızarım. Parayı sokağa atmayan yönetime kızmanın alemi yok. Ali Koç'a kızmanın alemi yok. Fikret Orman'a kızmanın alemi yok. Ucuz oyuncu alma potansiyeli varken almayana kız ama menajer bağlantılı medyanın köpürtmesiyle adam alınmıyor diye kızma" dedi.

"FORVET TRANSFERİ YAPILAMAMASI, YÖNETİME YAZAR"

Santrfor transferiyle ilgili konuşmayı sürdüren Altaylı şunları söyledi:

"Hala transfer yapılmaması yönetime yazar. Fatih Terim zaten söyledi bunu. Serdar Ali Çelikler, çok sevdiğim yazarlardan birisi. Alınmasın ama Galatasaray'la ilgili yazılarında bir problem var, söylemek zorundayım. Serdar, Galatasaray'da bazı kişilerle yakın bir temas içerisinde. Bu arkadaş grubu, 45-46 senelik arkadaşlarım. Bunlar 'Liseci' denen grubu temsil eden ve kendi adamları dışında kim yönetici olursa olsun onlara saldırmayı şiar edinmiş arkadaşlar.

Serdar, o arkadaşların verdiği bilgilere fazla güveniyor ya da etkisi altında kalıyor. Bu da canımdan çok sevdiğim Serdar kardeşime bir öğüdüm olsun, elbette ki kimin kimle arkadaşlık ettiği ya da haber kaynağı olarak gördüğü benim haddime değil ancak onların çok etkisinde kaldığın zaman doğru olmayan şeyleri sana 'haber' diye fısıldıyorlar, sen de onları 'adam' sandığın için süzgeçten geçirmeyebiliyorsun" dedi.

"FORVET TRANSFERİ YÜZDE 95 YAPILACAK"

"Forvet transferi yüzde 95 oranında olacak diye umuyorum. Aldığım bilgiler doğrultusunda söylüyorum. Taraftar olarak baktığında transferlerden memnuniyet olmaz. Ben de isterim Messi gelsin, Alisson gelsin... İstemek başka bir şey. Olacak var olmayacak var. Hayaller var gerçekler var. Makuliyet çizgisi başka bir şey. Tamamen kendi reklamını yapmayı düşünen dingilleri kulübün başına getirirsen 'Alan kim, babasını da alırım' deyip 50 milyon Euro da verirsin, 20 tane özel uçak aynı anda da iner. 200 bin taraftar alkışlar. Sen de başkan olarak 'Çilek getirdim' dersin, manav dükkanı açarsın. Sonra o manavın kirasını kim ödeyecek?"

"İYİ YÖNETİCİLİK ÖRNEĞİ JUPP DERWALL TRANSFERİDİR"

"Haldun Üstünel, Galatasaray'a kimleri getirdi? 'Transfer sihirbazı' ne yaptı? Sihirbaz hakikaten numara yapmış olsa o isimler hatırlanır. Haldun Üstünel'in yöneticilik yaptığı dönemde başarı, şampiyonluk var mı? Yok. Hagi.. Üç büyüklerde oynadı. Barcelona, Real Madrid, Galatasaray... Hagi geldi Galatasaray'a. Barcelona'nın kaptanı Popescu geldi.

Döneminin en iyi kalecisi olan Taffarel geldi. Sihirbazlık budur. Üçü de sıfır bonservisle. Sonuç dört şampiyonluk, UEFA ve Süper Kupası. Faruk Süren ve Ali Dürüst bu transferleri yaptı. Tecrübe ve yönetim budur. Galatasaray'da dönüşümü başlatan hoca Jupp Derwall'dir. Nasıl geldi Galatasaray'a? Gelmesinin tek nedeni vardır: Şans ama beceriyle birleştirilmiş şans. Iviç, Benfica'dan teklif aldı ve 'Gidiyorum' dedi.

Sezon bitti Galatasaray'ın hocası yok. Alp Yalman ve Faruk Süren, Avrupa'ya futbolcu bulmaya gittiler. Bir gazeteciyle beraber kulüplerle görüşüyorlar. Volkan Karsan'ın babası 'Derwall'i düşünmez misiniz?' diyor. Alp Yalman 'Derwall kim biz kim?' diyor, 'Sıkıntılı günler geçiriyor, belli olmaz' cevabı alıyor. Buraya kadar şans, bundan sonrası yöneticilik... Hangi lokantayı sevdiğini bile araştırıyorlar. Derwall aranıyor, o restoranda buluşulup buluşmayacağı soruluyor. Derwall restoranın adını duyunca geliyor.

Al takke ver külah, 'Tamam' diyor. 700 bin mark ve Türkiye. Sahayı görünce 'Burada futbol olmaz' diyor, çimleniyor, Avrupa'ya giden dönem başlıyor. Doğru yöneticilik budur, iyi ilişkiler, beceri, makul paralarla bunları başarmak. Spor işi, spor adamlarınca yönetilir. Parayı bulup, popülarite sağlamakla spor kulübü başkanlığı yapılmaz. 65 yaşında kulübe üye olup başkan olursan kulübü batırırsın. Ünal Aysal budur. Dursun Özbek budur. Aziz Yıldırım budur"

GHEORGHE HAGI'NIN "BENİ BELHANDA İLE KIYASLAMAYIN" AÇIKLAMASI...

"HAGI İLE BELHANDA'YI KIYASLAMAK, AYIPTAN ÖTE BİR ŞEY"

Hagi'nin 'Beni Belhanda'yı kıyaslamayın' açıklamasını yorumlayan Altaylı, "İkisini karşılaştırmak, ayıptan da öte bir şey. Belhanda önümüzdeki 30 sene futbol oynasa, sabahtan akşama kadar antrenman yapsa Hagi'nin yaptıklarını yapamaz. Hagi, Maradona, Platini, Zidane gibilerle karşılaştırılabilir. Türkiye'den Sergen'le karşılaştırılabilir. Hagi'yi Belhanda'yla karşılaştırmak cehalet unsurudur. Bunu yapan 'Benim IQ'um 10 ya da 15' dedi. Benim sırtıma 10 numarayı giydirsen benden 10 numara olur mu? Problem Belhanda'nın alınışında, öyle lanse edildi ki hakikaten Hagi geldi. Büyük para verildi, hem bonservis hem yıllık olarak" dedi.

BELHANDA'NIN AL ITTİHAD'A TRANSFERİ...

"TARAFTAR GEÇEN SENE SÖVDÜ, YARIN 'SATILIR MI?' DİYECEKLER..."

Younes Belhanda'nın Suudi Arabistan'ın Al Ittihad kulübüne transfer olduğu iddialarını değerlendiren Altaylı, "Bu taraftar aylarca Belhanda'yı ıslıklamadı mı? Ana avrat sövdüler. 'Gitsin bu şerefsiz' dediler, tribündeydik duyduk. Yarın 'Vay Belhanda satılır mı?' diyecekler. Taraftarın hepsini aynı anda memnun edemezsin. Bir işi doğru biliyorsa, kim ne derse desin onu yapması lazım. Geçmişte üç kuruşluk adamlarla şampiyonluklar, başarılar geldi. Yeter ki doğru yönet" ifadelerini kullandı.

FENERBAHÇE VE ERSUN YANAL...

"DRONE KAYDI FALAN... BU İŞLER PALAVRA"

Fenerbahçe'de Ersun Yanal'ın AZ Alkmaar maçını drone ile kaydettirmesi üzerine konuşan Altaylı, "Bu işler palavra... Tribüne bir kamera koysan aynı şeyi görmeyecek misin? Bunlar komedi... Sahaya baktığında kimin nerede olduğunu görmüyor musun? Çok istiyorsan tribüne kamera yerleştir kaydet. Ersun Yanal, teknoloji falan hoşuna gidiyor. Daha iyisini de yapabilirdi. Sen maçı nerede izliyorsun? Bundan sonra kulübede oturmasın, helikopterle izlesin maçı... Böyle bir şey olur mu?" yorumunda bulundu.

"MEHMET TOPAL GİBİ OYUNCULAR HOCASINA ÖZGÜVEN VERİR, ONDAN ÖZGÜVEN ALMAZ"

Mehmet Topal'ın "Ersun Yanal bize özgüven aşılıyor" demecini değerlendiren Altaylı, "Fenerbahçe ne yaparsa yapsın bundan daha başarısız olma ihtimali yok. Ersun Yanal'ın esas notu önümüzdeki sezon verilecek. Bu demeç bana manasız geliyor. Galatasaray, Valencia, Fenerbahçe'de oynamış bir adam bu. Valencia hariç şampiyonluk yaşadı, orada da Avrupa'da başarılı oldu. Mehmet Topal gibi bir oyuncunun özgüven için Yanal'a mı ihtiyacı var? Varsa orada problem vardır. Mehmet Topal gibi oyuncular, hocasından özgüven almaz; özgüven verir!" dedi.

ALİ KOÇ'UN CAMİAYA SESLENİŞ PROGRAMI

Ali Koç'un kulüp televizyonunda yapacağı programa ilişkin konuşan Altaylı, "Başkanların çok konuşmasının doğru olmadığını yüzlerce kez söyledim, Ali Koç için de geçerli. Bu kadar uzun konuşmalar, kendini bağlayıcı bir şeydir. Avrupa'da büyük kulüplerin başkanlarını konuşurken görüyor musun? Bütün işlerini Avrupa standardında yapmayı belirlemiş Ali Koç'un her dakika televizyon karşısında ne işi var? Çok birikiyor... Bunlar kendisine yol, su, elektrik olarak döner. Ne gerek var?" değerlendirmesinde bulundu.

BEŞİKTAŞ'IN BURAK YILMAZ TRANSFERİ

"ŞENOL GÜNEŞ'İN 'KEFİL OLURUM' AÇIKLAMASI DOĞRU

Beşiktaş'ın Burak Yılmaz transferini ve Şenol Güneş'in "Kimseye kefil olmam, Burak'a olurum" açıklamasını oyumlayan Altaylı, "Bu açıklama doğru. Yaptığı çok doğru bir şey niye? Burak Yılmaz alındı. Ciddi de bir paraya alınmış. Kefil olması da doğru. Nerelerde oynadı? En başarılı sezonlarını nerede geçirdi? Önce Trabzonspor'da başarılı oldu. Hocası kimdi? Şenol Güneş. Burak Yılmaz'ı, Burak Yılmaz yapan Şenol Güneş'tir. Burak'ı ne sen ne ben Şenol Güneş kadar tanıyabilir. Beşiktaş aradığı ilacı bulmuş gibi. İki taraftarın Burak Yılmaz'a olan anlamsız tepkisi... Burak Yılmaz çok ahlaklıdır, şahane adamdır demiyorum, saha içinden bahsediyorum" ifadelerini kullandı.

Ryan Babel'in Fulham'a transferini değerlendiren Altaylı, "Beşiktaş, Babel'in kafasında bitmiş miydi bitirilmiş miydi? Geçen sezon son 6 hafta şampiyonluk yarışında kalındıysa Babel sayesinde... Avrupa'da başarıda payı var mı? Var. Sonra bir uyumsuzluk oldu.

Bu uyumsuzluk giderilebilir bir uyumsuzluk değilse satılması normal ama aksiyse satılmasını anlamak mümkün değil. Şunu söylemek lazım, Babel kalsa Beşiktaş şampiyon olur muydu? Zor bence... Demek ki 'Zaten şampiyon olamayacağız, 2 milyon Euro masraf etmeyelim' demişler. İstenmeyenler gider mi? Tarık Çamdal, Galatasaray'dan gidiyor mu? Onu kim aldı? Ünal Aysal. Deniyor ya 'Şapkadan tavşan çıkarırdı', çıkardığı şapka işte" dedi.

BEŞİKTAŞ'TA ARDA TURAN İDDİALARI

"ALACAKLARSA BİR TAS YOĞURT BİR DE SU ALSINLAR, ARTIK ANCAK CACIK OLUR"

Arda Turan'ın Beşiktaş'a transfer olacağına ilişkin de konuşan Altaylı, "Alacaklarsa bir tas yoğurt bir de su alsınlar, olsa olsa cacık olur. Arda'dan futbolcu falan olmaz bu saatten sonra. Hareketleri sporcu gibi değil çünkü. Delidoluluğu anlarım ama bir yaştan sonra durmak lazım belli ki. 19 yaşında barda kavga etse gençliğine verirsin ancak 30 yaşında bir sanatçının eşine sarkıntılık edip kafalar atıyorsa artık o çocuğun sporculukla alakasını kuramazsın. Arda'yı çok da severim ayrı bir şey ancak bunu yaptıysa bunun yüküyle futbol oynayamaz o çocuk, geçmiş olsun. Eşi hamileyken gece barda ona buna sarkıntılık yaptığı iddia edilen, sanatçıya kafa atan, silahla hastane basan bir adamın üzerinde bu yükler varken Beşiktaş formasının ağırlığını taşıyamaz. Beşiktaş'ı bırak, Başakşehir'i taşıyamıyor" ifadelerini kullandı.

KASIMPAŞA'NIN TRANSFER POLİTİKASI

"BÜTÜN KULÜPLERİN, KASIMPAŞA GİBİ HAREKET ETMESİ LAZIM"

Kasımpaşa'nın transferlerini ve ikinci yarı fikstürünü yorumlayan Altaylı, "Kasımpaşa, Başakşehir'i, Sivasspor'u yenerse bambaşka bir yer... Bu takımların ikisini de ilk yarıda yendi. Başakşehir'i yendiği anda farkı 3'e düşürüyor. Başakşehir de iyi transferler yaptı ancak Kasımpaşa, bu takımları yenebilme potansiyelini barındıran bir takım. Rize'den galibiyetle döner Başakşehir ve Sivasspor'u da yenerse Kasımpaşa şampiyonluk adayı.

Paşa kimleri aldı? Heintz, Azad, Hajradinovic... Diyordum ya kulüp yönetimlerinde akılcı davranmayanlar gelip borcu yıkıp yıkıp gidenler... Kasımpaşa'nın, Göztepe'nin, Sivasspor'un böyle bir şansı yok. Hadi Başakşehir'i ayrı tutalım, onlara kamu kurumları falan yağdırıyor parayı. Onlar bile daha dikkatli davranıyor, Arda hariç... Kasımpaşa ne yapmış? Yaş ortalaması 21,5 olan transferler yapmış. Niye? Geleceği düşünüyor.

Kasımpaşa, Göztepe bilmiyor mu onu da alalım bunu da alalım... Yıllara bak. Kasımpaşa, kötü oyuncu almış mı hiç? Düşük maliyetlerle almış, düşük fiyatlarla oynatmış, çoğunu satmış... Bugün Göztepe'de, Galatasaray'da, Beşiktaş'ta Kasımpaşa'dan futbolcular var. Babel, Donk, Eren Derdiyok... Bunlardan az kazanmış, çok kazanmış, kazanamamış ama kendini ligde kalıcı hale getirmiş. Neden? Çünkü Kasımpaşa'nın bir sahibi var. Sahibi 'Bir dakika, bu kulübün bir geliri var, bir gideri var. Ben bunu dengelemeliyim' diyor.

Belki ilk yıllarda bir zarar etti bir miktar, yavaş yavaş bu zararı azaltıyor. Bu transferlere baktığın zaman hiç zarar etmeyip kara geçen bir iş haline getirmeye çalışıyor. Bütün kulüplerin bu mantıkla hareket etmesi lazım. Kulüp başkanlarının geçici ve şöhret sağlayıcı bir noktada değil, düzgün yönetmesi gerektiğinin en açık örneklerinden bir tanesidir Kasımpaşa'nın durumu. Kasımpaşa'nın başkanını görüyor musun televizyonda konuşurken? Budur, profesyonel yönetim budur. Göztepe'nin sahibini görüyor musun? Göztepe'yle ilgili bir kere falan konuştu. CEO'su var, genelde o konuşuyor. Bu örneklerin çoğalması lazım. Galatasaray'ın başkanı, Galatasaray'ın parasını harcıyormuş gibi değil, kendi parasını harcıyormuş, zararı kendi ödeyecekmiş gibi hareket etmesi lazım. Kasımpaşa öyle yapıyor." dedi.

SÜPER LİG'DE ŞAMPİYONLUK YARIŞI...

"FAVORİ BAŞAKŞEHİR, PLASELER GALATASARAY VE KASIMPAŞA'DIR. BEŞİKTAŞ BÜYÜK SÜRPRİZ OLUR"

Mustafa Denizli'nin 28-29. haftayı işaret etmesini değerlendiren Altaylı, "Şampiyonluk bu sene son haftalara kalacak gibi duruyor. Liderle diğerleri arasında 6 puanlık fark var ve liderin arkasında aynı puanda 4 takım var. O yüzden kolay kolay bitecek gibi durmuyor, sürekli bir şeyler olacak gibi. Son iki haftaya kadar kimin şampiyon olacağı kolay kolay netleşir gibi durmuyor. Favori Başakşehir, plaseler: Galatasaray ve Kasımpaşa'dır. Beşiktaş büyük sürpriz olur. Diğerlerinin nefesi yetmez gibi duruyor. İyi pozisyon aldılar ancak nefesleri yetmez gibi duruyor." yorumunda bulundu.

"BU SENENİN EN BÜYÜK BAŞARISI ANTALYASPOR'DUR"

"BÜLENT KORKMAZ, TERİM'DEN SONRA GALATASARAY'A YAKIŞIR"

Ligle ilgili konuşan Altaylı "Bu senenin en büyük başarısı Antalyaspor'dur. Bülent Korkmaz muazzam bir iş yaptı ve hala 'Kümede kalmaya çalışıyoruz' diyor. Galatasaray'ın başında olsam, Terim'den sonra Bülent Korkmaz'la çalışırım. Bir büyük hocanın yanında pişmeden Galatasaray'a gelmesi problemdi, acemilik dönemiydi. Hagi de Galatasaray'da başarısız oldu. Bülent, Galatasaray'a çok yakışır bence" dedi.

Etiketler
Fatih Altaylı