Teknoloji bağımlılığı yayaların can güvenliğini tehlikeye atıyor
EGEBAM Enstitü Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, teknoloji bağımlılığının yayaların can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü söyledi.
EGE Üniversitesi Bağımlılık Araştırma Merkezi (EGEBAM) Enstitü Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, teknoloji bağımlılığının yayaların can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü söyledi.
Prof. Dr. Yüncü, "Kişinin gündelik hayatında teknoloji kullanımı, diğer aktivitelerinin önüne geçmeye başlıyorsa burada teknoloji bağımlılığından söz edebiliriz. Teknoloji bağımlılığına kapılan yayalar, trafikte dışardan gelen uyarılara kendini kapatmış oluyor" dedi.
Günlük yaşamda artan hız ve gelişen teknolojiyle birlikte vatandaşların vazgeçilmezi haline gelen cep telefonları, trafikte beklenmeyen tehlikelere, yaralamalı hatta ölümlü kazalara sebep olabiliyor.
Gün geçtikçe artan sosyal medya dolaşımı, kulaklık kullanımı, mesajlaşma, selfie çekimi ve görüntülü konuşma, trafikteki yayaların can güvenliğini tehlikeye atıyor. Trafiğe kapalı alanlarda yürürken telefonla ilgilenen yayalar, etrafında olan biteni gözden kaçırarak çarpma, düşme, yaralanma gibi kazalarla karşı karşıya kalırken, yoğun araç trafiğinin bulunduğu bölgelerde durum daha da tehlikeli bir hal alıyor.
Giderek yaygınlaşan kulaklık kullanımıyla birlikte araç trafiğine açık bölgelerde kulaklıkla müzik dinleyen veya telefon görüşmesi yapan yayalar, bugünün teknolojisinde giderek motor sesi daha düşük seviyede üretilen araçların uyarılarını duyamayınca, yaralamalı veya ölümlü kazalar meydana geliyor.
Bu noktada teknoloji bağımlılığına dikkat çekilmesi gerektiğini ifade eden Ege Üniversitesi Bağımlılık Araştırma Merkezi (EGEBAM) Enstitü Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, "Kişinin gündelik hayatında teknoloji kullanımı, diğer aktivitelerinin önüne geçmeye başlıyorsa burada teknoloji bağımlılığından söz edebiliriz. Kullanım süresinin artışı, yasaklara rağmen, yerine koyabileceği başka aktivitelerin olmasına rağmen teknoloji kullanmaya devam etmek gibi durumlar, teknoloji bağımlılığının ana semptomlarını oluşturuyor. Örneğin yayaların karşıdan karşıya geçerken mesajlaştığını, müzik dinlediğini veya sosyal medyada vakit geçirdiğini görüyoruz. Teknoloji bağımlılığına kapılan yayalar, trafikte dışardan gelen uyarılara kendini kapatmış oluyor" dedi.
'TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI DİĞER PSİKİYATRİK HASTALIKLAR GİBİDİR'
Teknoloji çağına dikkat çeken Prof. Dr. Yüncü, teknolojinin aşırı kullanımının yol açacağı sorunlarının altını çizerek şöyle konuştu:
"Teknolojiyi çok yüksek düzeyde kullanmak zorundayız. Teknoloji hayatımızın her alanına girmiş ve bundan sonra da hayatımızın her alanında olmaya devam edecek vazgeçemeyeceğimiz bir unsur. Teknolojinin yararlarını hepimiz biliyoruz, ancak teknolojinin aşırı derecede kullanımının da birtakım sorunlara neden olabileceğini ön görmemiz mümkün. Artık teknoloji bağımlılığı şeklinde yeni bir kavram söz konusu... Teknoloji bağımlılığını diğer psikiyatrik hastalıklar çerçevesinde düşünmemiz gerekiyor. Trafikte sürücü bir taraftan yola bakmak, bir taraftan motor sesini dinlemek, diğer taraftan da diğer sürücülerin onlara yaptıkları uyarıları dikkate almak durumunda. İş böyle olması gerekirken sürücü aslında mesaj yazıyor veya kulaklıkla müzik dinliyor. Bu noktada teknoloji bağımlılığı ile ilgili bir sorunla karşı karşıyayız demektir."
'SOSYALLEŞME İLE İLGİLİ SORUNLARIN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Teknoloji ne amaçla kullanılıyorsa, bağımlılığın bu amaca karşı geliştiğini belirten Prof. Dr. Yüncü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kişi sosyal medyayı kullanıyorsa, sosyal medya bağımlılığından, kumar oynuyorsa kumar bağımlılığından ya da pornografiden, zorbalıktan söz etmek gerekir. Kişi teknolojiyi hangi amaçla kullanıyorsa ona bağımlıdır. Teknoloji bağımlılığını çok yönlü düşünmek gerekir. Gençlerin birtakım internet araçlarını kullanarak arkadaşlık yaptığını da biliyoruz, ancak amacını aşan teknoloji kullanımı, sosyalleşmeyle ilgili sorunların olduğunu gösteriyor. Teknoloji kullanarak kurulan arkadaşlıklarda sosyal iletişim mekanizmalarının kısıtlı olduğunu biliyoruz. İnternet ortamında arkadaşlıklar farklı kuruluyor. Burada sanal ama gerçekçi olmayan dostluklar kurulabiliyor. Bu durum da kişilerin büyük bedeller ödemesine neden olabiliyor. Kişiler hem maddi, hem manevi açıdan sömürü ile karşı karşıya kalıyor. Teknolojide sınırlama yapmak ve teknolojiyi iyi bir eleme sisteminden mutlaka geçirmek gerekiyor."
'GÜNÜMÜN YARISINDAN FAZLASINI TELEFONDA GEÇİRİYORUM'
Trafiğin yoğun olmadığı bölgede telefona bakarak yoluna devam eden Ramazan Akın (17), "Yolda yürürken telefona bakmanın tehlikeli olduğunu bildiğim halde yapıyorum. Yayalar açısından riskli olduğunu düşünüyorum. Bakmadan da duramıyorum. Sosyal medyada geziniyorum. Bence teknoloji bağımlılığı iyi bir şey değil. Ama yine de bağımlıyız. Günün yarısından fazlasını telefonda geçiriyorum, aynı zamanda yolda yürürken de kullanıyorum" dedi.
Caddede kulaklıkla müzik dinleyerek yürüyen Berk Balçık (21) ise, "Tehlikeli olduğunu bildiğim halde kulaklıkla yürüyorum. Çok fazla arabanın olduğu yerlerde tek kulaklığı çıkarıyorum ve tek kulaklıktan müzik dinlemeye devam ediyorum, kendimce böyle bir çözüm buldum. Bir kere arabanın sesini duymadığım için böyle bir önlem aldım" şeklinde konuştu.
Yolda yürürken kulaklıkla müzik dinlemenin tehlikeli olmadığını düşünen vatandaşlardan Yunus Emre (31) ise, "Ben şu anda kulaklıkla müzik dinleyerek yolda yürüyorum. Kulaklığın herhangi bir tehlikesi olduğunu düşünmüyorum. Sadece yakınımızdan geçen arabalara dikkat etmemiz gerekiyor" dedi.
'TRAFO DİREĞİNE ÇARPTIM'
Telefon kullanan yayaların dikkatli olması gerektiğini söyleyen Fatmanur Evrensel (19) ise, "Yolda veya caddede yürürken telefona bakmak bence tehlikeli. Çarpılabiliriz, ezilebiliriz. Çukura da girebiliriz. Trafo direğine de çarpabiliriz ki ben daha önce çarptım. Telefonla mesajlaşıp annemle konuşuyordum. Okuldan çıkmıştım, kaldırımın ortasında trafo vardı ve ben de görmedim. Telefonuma bakıyordum. Ben teknoloji bağımlısı değilim 2 yıldır telefon kullanmıyordum" diye konuştu.
Kulaklıkla yoğun araç trafiğinin olduğu bölgede karşıdan karşıya geçen Dilara Toprak (29) ise, "Araç seslerini şu an daha az duyuyorum ama kulaklıktan arkadaşımın konuşmasını dinliyordum. Sesli müzik dinlemenin kesinlikle tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ona özellikle dikkat ediyorum. Teknoloji bağımlılığının çok kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyaya karşıyım. Genç olduğum için inandırıcı gelmiyor olabilir ama kesinlikle hiç sevmiyorum. Sosyal medyadaki hiçbir şeyin samimi olduğunu düşünmüyorum. Bu çok sıkıcı" dedi.
Kulaklıkla müzik dinleyerek yaya geçidinden karşıya geçen Anıl Yakut ise (25), "Tehlikeli olduğunu biliyorum ama dikkat ediyorum geçen arabalara. Sesleri daha az duyuyorum. Arkamdan ve önümden gelen arabaları duymayabilirim. Sessiz arabalar bu yüzden engelleniyor artık. Farkındayım ama hızlıca karşıya geçmek istedim. Bir yakınıma kulaklıkla bisiklet sürerken araba çarpmıştı. Kalıcı bir şey olmasa da oldukça korkmuştuk" ifadelerini kullandı.
DHA