Koronavirüs evden çalışma oranını arttırdı: Peki evden çalışırken nelere dikkat edilmeli?
Devam eden koronavirüs salgınını durdurma çabaları kapsamında bir dizi işletme çalışanlarına evden çalışmalarını önermeye başladı; şu an Birleşik Krallık'ta (BK) doğrulanmış 85 vaka bulunuyor.
Devam eden koronavirüs salgınını durdurma çabaları kapsamında bir dizi işletme çalışanlarına evden çalışmalarını önermeye başladı; şu an Birleşik Krallık'ta (BK) doğrulanmış 85 vaka bulunuyor.
Çarşamba günü Google, JP Morgan ve Twitter'ın da aralarında bulunduğu bir dizi büyük şirket BK-merkezli çalışanlarına, maddeleri arasında evden çalışma zorunluluğu da bulunan Kovid-19 acil durum planlarını gönderdi.
Çalışanların birbirinden uzak tutulmasıyla salgının gruplar üzerinden yayılma riskiyle birlikte işe gidiş-gelişler sırasında ya da ortak ofis alanlarında hastalığa yakalanma riskinin azaltılacağı umuluyor.
Hükümet henüz tüm işletmelere benzer planlar uygulamasını ve uzaktan çalışmaya geçmelerini tavsiye etmiş değil fakat Başbakan Boris Johnson salı günü yaptığı konuşmada durumun kötüleşmesi halinde evden çalışma zorunluluğunun bir seçenek olabileceğini söyledi.
Elbette bazı çalışanların böyle bir şansı yok fakat önümüzdeki haftalarda kendilerini eve gönderilmiş bulma ihtimali olanlar için üretkenliği en üst düzeye çıkarmanın, fiziksel ve zihinsel sağlığınızı korumanın ve tüm gününüzü pijamalarınızla geçirmesini engellemenin en iyi yolu nedir?
Verimlilik koçu ve GoDo firmasının kurucusu Karen Eyre-White'dan evden çalışırken en iyi verimi alabilmek için tavsiyelerini istedik.
İş ve ev modu arasında ayrım yapın
Eyre-White'a göre evden çalışmanın en büyük avantajlardan biri, işe başlamadan yalnızca beş dakika önce yataktan kalkıp yavaşça kanepeye geçmek. Ancak bu en büyük zorluk da olabilir.
Çalışmak için orada olduğunuzu unutmayın; 8 saat boyunca pijamalarınızla oturmak yerine kendinizi doğru ayarlayın, giyinin ve günün başında dişlerinizi fırçalayın. Eyre-White fiziksel olarak yapacağınız bir şey bularak, "sayfayı çevirin" ve "ev modundan iş moduna geçin" diyor.
Eyre-White bunu, “İsterseniz evin etrafında yürüyün, özel bir çay yapın ya da masanızda bir mum yakın. Bunun ne olduğu önemli değil ama güçlü bir koşullanma yaratabilmeniz için bunu düzenli olarak yapın" diye açıklıyor.
Başarabileceklerinize dair gerçekçi olun
Eyre-White, “Evden çalışılan geniş ve boş bir gün olasılıklarla dolu gibi gelebilir. Yapılacaklar listesinde 145 şey mi var? Hiç sorun değil! Çok fazla hedef koyma tuzağına düşmeyin” diyor.
Eyre-White her şeyi tamamlayamadığınız için hayal kırıklığına uğramaktansa gerçekçi olmanızı ve ardından mümkünse belirlediğinizden daha fazlasını başarıp tatminkar hissetmenizi öneriyor.
Yapacak üç ya da beş şey seçmeyi ve çoğunu öğle yemeğinden önce yapmanızı tavsiye ediyor. “Öğleden sonra hepimiz yavaşlıyoruz ve listenizdeki bir çok şeyi cebe atmış olmanız güçlenmeniz için size ivme kazandıracaktır” diyor.
Kısa süreli aralıklarla çalışın
Ofiste gününüz toplantılardan su sebili sohbetlerine, öğle yemeği molalarına ve hatta tuvalet molalarına kadar birçok şeyle bölünür ama evde tek başınıza ve planlanmış yüz yüze bir etkileşim olmaksızın otururken uzun ve aralıksız çalışmak kolay olabilir.
Eyre-White bunu, “Normalde ofisteyken günümüz toplantılarla bölünür. Bu sinir bozucu olsa da, günü parçalara bölüp doğal zaman parçaları oluşturur. Ancak evde geçirilen bir gün hiç yapılandırılmamış olabilir" diye açıklıyor.
Eyre-White üretken olabilmek için kendinize bir program dayatmanızı öneriyor. Kısa molaların ardından odaklanmanın arttığı 45-60 dakikalık sürelerle çalışmak gibi. Eyre-White, “Bu, günü parçalara bölmenin ve konsantrasyon seviyenizi korumanın etkili bir yolu olabilir” diyor.
Mola vermeyi unutmayın
İnsanların gevşediğinizi düşünebileceğinden endişeleniyorsanız, dizüstü bilgisayarınızdan kopmanız zor olabilir. Ancak bu mola vermemeniz gerektiği anlamına gelmez. Eyre-White, “Evde kendinizi rahat hissetmeniz, düzgün bir molaya ihtiyacınız olmadığı anlamına gelmez" diyor ve ekliyor:
Öğle yemeğinde masanızdan ayrılın, evde olmanın avantajlarından yararlanıp öğleden sonra yarım saatliğine köpeği yürüyüşe çıkarın ya da örümcek ağlarını temizleyin. Daha dinç döner ve günün geri kalanı için daha üretken hissedersiniz.
Bu aynı zamanda gün boyunca sürekli atıştırıp öğleden sonra 3'te şekerinizin düşmesi yerine uygun yemekler hazırlamanızı ve düzenli olarak su içmenizi sağlayacaktır.
Dikkat dağıtıcı unsurları düzenleyin
Ofiste dikkatinizi dağıtacak şeylerin sayısı sınırlıdır fakat yeni bir ortamda (özellikle çok tanıdık bir ortamda) çalışmaya başladığınızda dikkatinizin dağılması kolay olabilir.
Eyre-White, “Evden çalışırken dikkatinizi dağıtabilecek çok fazla şey vardır. (...) Bu yüzden odağınızı kesintiye uğratabilecek şeyleri önceden düzenleyin" diyor ve ekliyor:
Onları, odaklandığınız çalışma süreleri arasındaki kısa molalarla sınırlı tutun. Beynimize bir mola vermek için ihtiyacımız olan tek şey mekan değişikliği ve bu makineye çamaşır atmak veya bulaşık makinesini boşaltmak için mükemmel bir fırsat.
Sosyal olun
Kendini tecrit etmediğiniz sürece evden çalışmak, evden hiç çıkmamanoz veya iki hafta boyunca kimseyi görmemeniz anlamına gelmemelidir; sosyal etkileşimlerinizin devam etmesini sağlayın.
Hep e-posta göndermek veya mesaj atmak yerine çalışma arkadaşlarınızı aramanızı öneren Eyre-White, “Evden çalışırken iş arkadaşlarınızı özleyecek türden biriyseniz, gün içinde sosyalleşme fırsatları oluşturun" diyor ve ekliyor:
Yalnızken kendinizi vermekte zorlanıyorsanız sanal yolla 'iki kişiye' dönüşmeyi deneyin; bir iş arkadaşınıza Skype yoluyla bağlanın fakat her ikiniz de sohbet etmek kendi projelerinizde 'naklen' çalışın.